Başörtülü memur yargısız şekilde direkt atılacak

Türkiye'nin son 20 yıl içinde kat ettiği yolu birçok kesim görmezden geliyor. Oysa daha 20 yıl önce Danıştay tarafından verilen skandal kararlarla, sırf dini inançları gereği başörtüsü takan vatandaşlara memuriyet hakkı tanınmıyordu. Onun da ötesinde, sırf bu nedenle öğrenciler derslere giremiyordu. 

İşte 26 Mayıs 1999 tarihinde Danıştay tarafından başörtülü memurlara hayat hakkı tanımayan o kararın verildiği haberlerden bir tanesi. 

Haber 27 Mayıs 1999 tarihli Hürriyet Gazetesi'nde de manşetten verilmişti. 

İşte o haberin tam metni:

Danıştay, başörtüsüyle işe gelmekte ısrar eden memurun uyarılmasına bile gerek kalmadan, kamu görevinden çıkarılmasını uygun buldu. Genel kurul kararında, kamuda uyulması gerekli kurallara atıf yapıldı.

Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu, kamuda uyması gereken kuralları bilmesine karşın, başı açık görev yapmayı kabul etmeyen memurun, ‘uyarı cezası verilmesine bile gerek olmaksızın’ kamu görevinden çıkarılmasını uygun buldu. Genel Kurul, memurun başörtüsüyle işe gelmekte ısrar etmesini, ‘ideolojik ve siyasi amaçlarla kurumun huzurunu bozmak’ olarak değerlendirdi.

Yükseköğretim Kurulu Yüksek Disiplin Kurulu, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde hizmetli kadrosunda santral memuresi olarak çalışan Züheyla Zeybel'i kamu görevinden çıkardı. Zeybel bu işlemin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Danıştay'da dava açtı. Danıştay 8'inci Dairesi, davacıya, ilgili yönetmeliğe göre önce ‘uyarma’ cezası verilmesi gerekirken, bir eylem tespit edilmeden kamu görevinden çıkarılmasında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle, ‘yürütmenin durdurulmasına’ karar verdi. Bu karara YÖK itiraz etti ve kararın kaldırılmasını istedi.

İtirazı bir üst kurul olarak görüşen Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu ise ‘‘yürütmenin durdurulması’’ kararını kaldırdı. Kararda şöyle denildi:

‘‘Davacının yazılı ve sözlü ifade tutanaklarında, uymak zorunda olduğu kuralları bilmediği veya bu konuda uyarılmadığı için değil, kıyafet yönetmeliğinde yer alan kuralları benimsemediği, görev mahallinde başı açık görev yapmayı kabul etmediği, ileriye dönük olarak da aynı şekilde davranacağı ve yönetmeliklerde yeralan kıyafetle ilgili kurallara uygun davranmayacağını açıkça ifade ettiği ve aynı davranışını sürdürdüğü anlaşılmaktadır. Bu durumda uyarı cezası verilmesini gerektiren davranıştan farklı olarak, uyulması gereken kuralları biliyor olmasına rağmen ideolojik ve siyasi amaçlarla kurumun huzur, sükun ve çalışma düzenini bozmak biçiminde gerçekleyen davranışlarını ısrarlı biçimde sürdüren davacıya Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği'nin 11. maddesinin (a) bendinin uygulanmasında mevzuata aykırı bir yön görülmemiştir.’’

Genel Kurul'un kararına karşı karar düzeltme isteminde bulunulabilecek. Danıştay 8. Dairesi, iptal istemini daha sonra esastan karara bağlayacak. Karar kesinleştiğinde, benzer davalar için emsal teşkil edecek.

Kaynak: Sonhaberler