İş dünyası: Reform zamanı

31 Mart yerel seçimlerini geride bırakan Türkiye, 4,5 yıllık seçimsiz bir döneme adım attı. Yerel seçim sonuçlarının belirlenmesinin ardından açıklamalarda bulunan iş dünyası, ekonomiye odaklanma ve reform çağrısı yaptı. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak da yaptığı açıklamada, “Bizim için ana gündemin ekonomide reform ve değişimin olduğu 4,5 yıllık kesintisiz bir dönem başlıyor” ifadesini kullandı.

Google Haberlere Abone ol
İş dünyası: Reform zamanı

Türkiye önemli bir süreci daha geride bıraktı. 57 milyon seçmenin sandık başına gittiği mahalli idare seçimlerinin de geride kalmasıyla Türkiye için 4,5 yıllık seçimsiz bir dönem başladı. Dün akşam sonuçların açıklanmasının ardından açıklamalarda bulunan iş dünyası, ekonomiye odaklanma ve reform çağrısında bulundu. Türkiye’nin bu dönemi iyi değerlendirmesi gerektiğine vurgu yapılan açıklamalarda, seçim sonuçlarının Türkiye için hayırlı olması dilekleri de öne çıktı.

GÜÇLÜ TÜRKİYE İÇİN

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak da dün yaptığı açıklamada, ekonomide reform ve değişim vurgusu yaptı. Albayrak, “Seçim geride kaldı. Bizim için ana gündemin ekonomide reform ve değişimin olduğu 4,5 yıllık kesintisiz bir dönem başlıyor” dedi. Türkiye'de gündeminin bundan sonra ekonomi olması gerektiğini vurgulayan bir başka isim ise Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum oldu. Kurum, gelecek 4,5-5 yıllık dönemde seçimin olmaması, Türkiye'nin 2023 yılı hedefleri ve güçlü Türkiye için yapacakları çok iş olduğunu vurguladı.

GÜNDEM ARTIK EKONOMİ OLMALI

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Seçimler artık geride kaldı. 4,5 yıllık seçimsiz bir döneme giriyoruz. Bundan sonra Türkiye'nin ilk gündem maddesi ekonomi olmalı. Bu dönemi, kesintisiz bir icraat dönemine çevirmeliyiz” ifadesini kullandı. Hisarcıklıoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, şunları kaydetti: "Ekonomiye odaklanabileceğimiz, böylece ekonominin temellerini daha güçlendirecek yapısal reformları arka arkaya hayata geçirebileceğimiz bu dönem, ülkemiz için çok büyük bir önem taşıyor. Ekonomi yönetimi, seçim öncesinde bunun sinyalini verdi. Seçim sonrasında hızla harekete geçilmesini bekliyoruz. Şimdi siyasi görüşümüz ne olursa olsun, milletimizin kararını saygı duyup, 82 milyon el ele, gönül gönüle verip, aydınlık geleceğimize birlik ve beraberlik içinde yürüme zamanıdır. Türkiye’nin bölgesinde ve küresel ekonomide yükselmesi için hepimize görev düşüyor. Türk iş dünyası olarak el birliği ile daha çok üretmek, daha fazla yatırım, istihdam ve ihracat için çalışacağız.”

Yerel yönetimler kilit aktörlerden

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, yerel yönetimlerin bugünün dünyasında küresel rekabetçilik ve sürdürülebilir kalkınmanın kilit aktörlerinden biri olduğunu bildirdi. Turan, yaptığı yazılı açıklamada, şunları kaydetti: “TÜRKONFED olarak, bölgeler arası gelir adaletsizliğinin giderilmesi ve sürdürülebilir kalkınmanın yerelden başlayacağına inanıyoruz. Yerel yönetimler, bugünün dünyasında küresel rekabetçilik ve sürdürülebilir kalkınmanın kilit aktörlerinden biridir. Yerel yönetimlerden, iş dünyası olarak beklentimiz; hesap verir, şeffaf, katılımcı ve kapsayıcı bir yerel yönetim anlayışı ile ulaşımdan ekonomiye, akıllı, çağdaş ve insan odaklı, sürdürülebilir kentler inşa etmeleridir. Yerelden ulusala ve küresele uzanan kalkınma hamlesi, kentlerimizin rekabetçilik ve marka gücünü geliştirmekten geçiyor.”

Hizmetlere odaklanılmalı

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Artık siyasi partiler seçim tartışmalarını bırakıp hizmetlere odaklanmalı” ifadesini kullandı. Palandöken, yeni belediye yönetimlerinde esnaf ile sanatkarın ihtiyaçlarına da cevap verilmesi talebinde bulunarak, şöyle devam etti: “Esnafımız iş yeri açma ve çalışma ruhsatı alırken yasal kuralların dışında başka taleplerle karşılaşmamalıdır. Esnaf ve sanatkarımızın işlettiği, yerel yönetimlere ait iş yerlerinin kira artış oranları devletin belirlediği enflasyon oranlarını geçmemelidir. Kamuya ait iş yerlerinde ise belediyeler esnafa öncülük tanımalıdır. AVM ve zincir marketlerle indirim marketlerinin açılışlarına izin verilirken esnaf ve sanatkarlar dikkate alınmalı ve onların haklarını koruyacak şekilde karar verilmelidir.”

REEL SEKTÖRÜ GÜÇLENDİRECEK

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçim sonuçlarının ülkemize hayırlı olmasını dileyerek, “Hükümetimizin önümüzdeki 4.5 yılı ekonomiyi daha da güçlendirecek yapısal reform dönemi ilan edeceğinden eminiz” diye konuştu. Avdagiç, seçimlerin geride kalmasıyla, yapısal reform takviminin istikrarlı ve kesintisiz şekilde işlemesi için büyük bir fırsat yakalandığına işaret etti. Bunun yanında İTO Başkanı Avdagiç, 31 Mart seçim sandığından çıkan her belediye başkanının, ticaretin ve üretimin önünü açan projelerle hizmet etmesini dilediklerini kaydetti.

YAPISAL REFORM TALEBİ

YASED Uluslararası Yatırımcılar Derneği’nden yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi: “31 Mart yerel seçimleri yüksek katılım ve demokratik olgunluk içinde gerçekleştirilmiştir. Birbirinden güçlü adayların yarıştığı seçimlerde, önümüzdeki 5 yıllık süre içinde ülkemize hizmet verecek yerel yönetim kadroları seçilmiştir. Seçim süreci geride kalırken, YASED olarak dileğimiz, ülkemizin önümüzdeki dönemde öncelikli olarak ekonomiye ve iş ve yatırım ortamının ilerlemesine odaklanması ve bunu sağlayacak yapısal reformların hızla hayata geçirilmesidir. Bu doğrultuda da yerel yöneticilerimizin seçildikleri bölgelerde, ülkemizin sürdürülebilir ekonomik ve sosyal kalkınmasına katkı sağlayacak yatırımların arttırılması hedefi ile önemli çalışmalara imza atmalarını diliyoruz. Bu yaklaşımın tüm siyasi partiler tarafından ortak olarak benimsenmesinin önemine inanıyoruz.”

SEÇİMSİZ DÖNEM FIRSAT

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), “Önümüzdeki seçimsiz dönem ekonomik, sosyal ve siyasal reform gündemimiz için önemli bir fırsattır” açıklamasında bulundu. TÜSİAD’tan yapılan açıklamada, “Hükümetimizin 20 Eylül 2018’de açıkladığı Yeni Ekonomik Program doğrultusunda sıkı para ve bütçe politikaları ekonomik güven ortamı için öncelik olacaktır. Eş zamanlı olarak yatırım ortamı, eğitim, dijital dönüşüm ve iş piyasası başta olmak üzere tüm temel alanlardaki yapısal reformlarda hızla ilerlenmesini temenni ediyoruz” değerlendirmelerine yer verildi. Ayrıca; serbest piyasa ilkelerinden taviz vermeden, düzenleyici kurulların bağımsızlık ve saydamlığını güçlendiren, dünyada rekabet gücünü artırıcı yapısal reformları içeren ve ekonomik kırılganlıkları giderecek bütüncül bir ekonomik yaklaşımın son derece etkili olacağı aktarıldı.

Yorumlar