Fuzuli’nin Su Kasidesi ilk kez orotaryo olarak sahnede

Su Kasidesi Oratoryosu 19 Mart Salı günü saat 20.00’de Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda dinleyicilerle buluşacak.

Google Haberlere Abone ol
Fuzuli’nin Su Kasidesi ilk kez orotaryo olarak sahnede

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, büyük Türk şairi Fuzûli’nin dillere destan “Su Kasîdesi”ni ilk kez oratoryo olarak, dev bir kadroyla sahneye taşıyor.

Su Kasidesi Oratoryosu 19 Mart Salı günü saat 20.00’de Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda dinleyicilerle buluşacak.

Su Kasidesi Oratoryosu, İBB Kültür Daire Başkanlığı ve Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonu Genel Sanat Yönetmenliği tarafından; Pike Axundova’ya bestelettirildi. Oratoryo ilk kez 19 Mart akşamı, saat 20.00’de; Şef Rengim Gökmen yönetimindeki CRR Senfoni Orkestrası, CRR Türk Müziği Saz Heyeti ve Volkan Akkoç yönetimindeki koronun icrasıyla dinleyicilerle buluşacak.

Oratoryo, çok sesli müzik tekniğinin sağladığı imkânların kullanılmasının yanı sıra makamsal müziğin tatlarından da yararlanılarak hazırlandı.

Gecede, orkestra ve saz heyetinin yanı sıra; ‘tar’da İsmayıl Zülfükarov, ‘balaban’da Nicat Mesimov, ‘tanbur’da Hakan Talu, ‘kanun’da Turgut Özüfler, ‘ney’de Burcu Karadağ, ‘piyano’da Tutu Aydınoğlu,‘kemençe’de ise Elvin Novruzov ve Neva Günaydın sahne alacak. Tenor Caner Akın, soprano Bengisu Çimen ve Zabite Aliyeva ise gecede solist olarak yer alacak.

Oratoryo 32 Beyit ve 9 Bölümden Oluşuyor

Su Kasidesi Oratoryosu’nda klasik batı enstrümanları, koro, soprano, tenor, Türk musikisi enstrümanları ve sanatçıları için partisyonlar hazırlandı. Dokuz bölümden oluşan kasidenin her bölümü için ilgili fasıldan başlıklar alınarak kullanıldı. Bu başlıklar şu şekilde:‘Gönlümdeki Odlar’, ‘Yüzün Gülzar’, ‘Gam Günü’, ‘Susuzum Sahrada’, ‘Ahmed-i Muhtar’, ‘Ya Habibillah’, ‘Şeb-i Mirac’, ‘Dil-i Mecrûh’ ve ‘Aşk Bu’.

32 beyitten oluşan kasidenin tüm beyitleri bir dünya dili olan oratoryoya uyarlandı. Kasidenin ilk 29 beyti enstrümantasyon ve orkestrasyon tekniğiyle, İstanbul tadı ve Anadolu ruhu nağmeler eklenerek hazırlandı. Diğer 3 beyit ise; tüm orkestra, koro ve makamlarla birlikte şiir olarak icra olunacak şekilde armonize edildi. Oratoryonun sonundaki bu 3 beyitle yakarış ve teslimiyet simgelendi.

Büyük Bir Kültür Hizmeti

Su Kasidesi Oratoryosu; Türk kültürünü, şiirini, müziğini ve inancını uluslararası arenada tanıtmak amacıyla hazırlandı. Bu çalışmayla aynı zamanda, genç nesillerin sahip oldukları değerlerin farkına varmasına ve bu değerlere sahip çıkmasına yardımcı olmak hedefleniyor.

Batı ve doğu enstrümanları bir arada kullanılarak evrensel bir nitelik kazanan oratoryo ile; dünya müzik kültürü tarihi de kalıcı bir eser kazanmış olacak.

Tüm Zamanlara Hitap Ediyor

Nazım ve irfan dünyamızın kutup yıldızlarından Fuzûli’nin “Kaside Der-Na’t-ı Hazreti Nebevî” nitelemesiyle “su” redifli na’t-ı şerifi, Hazreti Muhammed (s.a.v.) için söylenen en mümtaz naatların başında geliyor. Üstün lirik söyleyiş ve sanatlı anlatımıyla Türk Edebiyatı`nın bir söz şaheseri olan kaside; “ben”i küçültüp “O”nu yücelterek tüm zamanlara hitap ediyor.

Dünyaca ünlü şef Rengim Gökmen yönetiminde dinleyenleri farklı bir iklimde yolculuğa çıkarak Su Kasidesi Oratoryosu biletleri; 30 ve 20 TL olarak CRR Konser Salonu Gişesi ve Biletix’ten temin edilebilir.

Fuzuli'nin Su kasidesi sözleri

Saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlare su
Kim bu denlü dutuşan odlare kılmaz çâre su
 
(Ey göz,  gönlümdeki ateşlere gözyaşımdan su saçma. Zira bu kadar fazla tutuşmuş ateşe suyun hiçbir faydası olmaz. )
 
Âb-gûndur günbed-i devvâr rengi bilmezem
Yâ muhît olmuş gözümden günbed-i devvâre su
 
(Şu dönen gökkubbe su renginde midir? Yoksa gözümden akan yaşlar mı bu gökkubbeyi kaplamıştır? )
 
Zevk-i tîğundan aceb yoh olsa gönlüm çâk çâk
Kim mürûr ilen bırağur rahneler dîvâre su
 
(Ey sevgili! Senin kılıca benzeyen keskin bakışlarının zevkinden gönlüm parça parça olsa buna şaşılır mı hiç? Nitekim su da akıp giderken duvarlarda yarıklar meydana getirir.)
 
Vehm ilen söyler dil-i mecrûh peykânun sözin
İhtiyât ilen içer her kimde olsa yâre su
 
(Yaralı gönül, senin ok temrenine benzeyen kirpiklerinin ismini korkarak söyler. Nitekim yarası olan hasta suyu ihtiyatla, yavaş yavaş içer.)
 
Suya virsün bâğ-bân gül-zârı zahmet çekmesün
Bir gül açılmaz yüzün-tek virse min gül-zâre su
 
(Bahçıvan boşuna zahmet çekmesin, gül bahçesini baştan başa suya versin. Çünkü bin tane gül bahçesini bile sulasa, senin yüzün gibi bir gül açılmaz.)
 
Ohşadabilmez gubârını muharrir hattuna
Hâme tek bahmakdan inse gözlerine kare su
 
(Hattatın bakmaktan dolayı kalem gibi gözlerine kara su inse, yani kör olsa, yine de gubar yazısını senin yüzündeki tüylere benzetemez.)
 
Ârızun yâdiyle nem-nâk olsa müjgânum n’ola
Zâyi’ olmaz gül temennâsiyle virmek hâre su
 
(Senin gül renkli yanağını anarak ağlasam ve kirpiklerim de bundan dolayı ıslansa, buna şaşılmaz. Çünkü gül elde etmek isteyen kişinin dikene su vermesi boşuna değildir.)
 
Gam güni itme dil-i bîmârdan tîğun dirîg
Hayrdur virmek karanu gicede bîmâre su
 
(Ey sevgili! Gam günü geldiğinde bu hastadan bakış kılıcını esirgeme, ne olursun?  O gün bakışının kılıcı bana gelsin, hasta gönlüme gelsin. Ta ki canından bezen gönlüm ölümle can bulsun. Karanlık gecede, ölüm gecesinde hastaya su vermek sevaptır.)

Yorumlar