Erdoğan: Sosyal medya aile kavramını yıktı

Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde 7. Aile Şurası'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla aile değerlerimizde çok ciddi erozyonlar oluştuğunu söyledi. Erdoğan "Mahrem alan gün geçtikçe anlamını yitiriyor. Geniş aileyi nasıl ortadan kaldırmışsa, bu yeni dönem çekirdek aileyi yıkıyor. Aile kurumu tüm dünyada güç kaybetmiştir. Batılı ülkelerde anne babanın yerini tek ebeveyn ya tek kişi yer alıyor" ifadelerini kullandı.

Google Haberlere Abone ol
Erdoğan: Sosyal medya aile kavramını yıktı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde 7. Aile Şurası'nda konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;

Şimdiye kadar düzenlediğimiz şuralar ailenin karşılaştığı sorunların çözümünde hep belirleyici bir rol oynamıştır.

Peygamber efendimiz istişare eden pişman olmaz buyuruyor. Devlet adamları olarak bizim daha sonra keşke dememek için burada samimiyetle dile getirilecek önerilere ihtiyacımız var.

TÜRK TOPLUMLARININ TEMEL TAŞI OLMUŞTUR

Biz aileyi toplumun kilit taşı olarak gören bir medeniyetin mensuplarıyız. İnancımızda devletin beş temel vazifelerinden birisi de neslin korunmasıdır. Anayasamız aileyi Türk toplumunun temel taşı olarak tanımlamıştır.

Devlet ailenin huzuru için gerekli tedbirleri almak zorundadır. Güçlü bir ülke olabilmenin öncelikli şartı güçlü bir aile yapısına sahip olmaktır. Kişilik okuldan ve toplumdan önce ailede oluşturulur.

Aileyi yaşatmadan ne devleti ne de milleti yaşatabiliriz. Bu yüzden aile milletimizin temel dayanağıdır. Kişilik toplumdan önce ailede oluşur. Birey sosyal hayatın kodlarıyla ilk kez ailede taşınır. Din, inanç, edep, saygı, sevgi önce ailede öğrenilir, öğretilir.

SOSYAL MEDYA AİLE KAVRAMINI YIKTI

Son 60 yılda hayatla, çevreyle ve toplumla kurduğumuz ilişkiyi kökten değiştiren iki kırılma yaşadık. Biri 1960'larda başlayan köyden şehre kitlesel göçlerdir. Bunun ciddi etkileri oldu. Geleneksel aile yapımızda ciddi değişikliklere yol açtı. Geniş ailenin yerini çekirdek aile yapısı almaya başladı. Şehir hayatının tabii bir sonucu olarak aile bağları zayıfladı. Yeni nesiller hayatın zorluklarını göğüslemede aile büyüklerinin birikimlerini kaybetmiş oldu. Bunun menfi yansımalarını bizzat gördük. Geçimsizlik ve boşanma oranlarındaki artış, aile büyüklerinin sağladığı koruma ortamının yok olmasının sonucudur.

İkinci kırılma teknoloji devrimiyle yaşandı. Dünyamızı köye dönüştüren bu yeni dönemin etkilerini her alanda görüyoruz. Hayatımızın tüm safhalarında bu yeni dönemi takip ediyoruz. Bu teknoloji hayatımızı kolaylaştırırken, milli bünyemizde çözülmelere yol açıyor. Sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla aile değerlerimizde çok ciddi erozyonlar oluşuyor. Mahrem alan gün geçtikçe anlamını yitiriyor. Geniş aileyi nasıl ortadan kaldırmışsa, bu yeni dönem çekirdek aileyi yıkıyor. Aile kurumu tüm dünyada güç kaybetmiştir. Batılı ülkelerde anne babanın yerini tek ebeveyn ya tek kişi yer alıyor.

Devleti korumak aileyi korumakla mümkün olur. Başkaları gibi sosyal devletin istismarını yapmadık. Örnek olarak projeler hayata geçirdik.

En az üç çocuk tavsiyemize ekonomik destek sağlamak için doğum yardımını başlattık.

BU GİDİŞİ DOĞRU BULMADIM, BULMUYORUM

Doğum kontrolü dediler, aile planlaması dediler değişik isimlerle bize nüfuz etmeye çalıştılar. Atılan bu adımlarla nüfusumuz azaltıldı. Bu gidişi doğru bulmadım bulmuyorum. En az üç çocuk derken bazılarının geçim meselesi… Bu toplumun kahir ekseriyeti Müslüman. Şunu unutmayalım her doğan rızkıyla gelir.

Bunu ben hayatımda yaşadım. Her çocuğum rızkıyla geldi. Hiçbir sıkıntı da yaşamadım.

Şimdi yedi torunum var rabbim inşallah daha da fazlasını verir. Nitelikli bir nesli yetiştirirsek bu milletin önünde kimse duramaz.

MEDYA ORGANLARINI ÖZELLİKLE UYARIYORUM İKAZ EDİYORUM

Şayet millet olarak varlığımız korumak istiyorsak aile kurumuna hep birlikte sahip çıkmalıyız. Aile kurumunun güçlenmesi konusunda medyadan akademiye polisten askere hakime kadar çok önemli sorumluluklar düşüyor.

Şayet medya organlarımız kadın programları adı altında mahremiyeti ve ailevi değerleri hiçe sayıyorsa orda çok büyük bir sorun var demektir. Bu konuda medya organlarını özellikle uyarıyorum ikaz ediyorum. Çünkü bu gelecek nesillerin en önemli sorunu olacaktır. Reyting kaygısıyla dizilerde çarpık ilişkiler özendiriliyor sosyal medyada şiddet teşvik ediliyorsa devletin attığı adımlar akim kalmaya mahkumdur.

Aileye sahip çıkılması herkesin sorumluğundadır ama esas yük anne babalar olarak bizim omuzlarımızdadır. Her fırsatta büyüklerimiz ziyaret etmiyorsa bizim çocuklarımızın da bizi ziyaret etmesini beklemeyiniz.

Hayatta en mutlu olduğum an anacığımın ayaklarının altını öptüğüm andır.

Biz elimizden telefonu tableti televizyonu bir kenara bırakıp aile fertlerimizle hemhal olmazsak çocuklarımızın iletişim obezi olmasını engelleyemeyiz. Değişimi önce kendi hayatımızdan başlatmazsak kimseye sözümüzü geçiremeyiz.

Yorumlar