Dink cinayetinde Celalettin Cerah'a şok suçlama

FETÖ üyesi eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Akyürek, Dink cinayeti ihbarını, Celalettin Cerrah'ın talimatıyla imha ettiğini iddia etti. Cerrah ise iddiayı 'saçma' olarak niteleyerek Akyürek hakkında suç duyurusunda bulunacağını söyledi

Google Haberlere Abone ol
Dink cinayetinde Celalettin Cerah'a şok suçlama
Sonhaberler / Haber Merkezi

Eski İstihbarat Daire Başkanı Akyürek "Celalettin Cerrah, Dink ihbarını imha etmemi söyledi" iddiasında bulundu. Cerrah, cevaben ''Böyle aptalca bir şey ne gördüm ne de duydum. Suç duyurusunda bulunuyorum" dedi. 

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in 2007'de öldürülmesine ilişkin davada yargılanan tutuklu sanık ve eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, "Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Cerrah, beni telefon ile arayarak Dink ihbarını imha etmemi söyledi" dedi. Cerrah cevaben ''45 yıldır devlet görevlisiyim. Böyle aptalca bir şey ne gördüm ne de duydum." dedi ve suç duyurusunda bulunacağını söyledi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmanın öğleden sonraki bölümü, dönemin İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler'in çapraz sorgusuyla devam etti.
Soru sormak için söz alan eski İstihbarat Daire Başkanı sanık Sabri Uzun, 15 Kasım 2003 yılında El Kaide'nin İstanbul'da gerçekleştirdiği saldırı sonrası, İstanbul'da bakan, vali ve emniyet müdürünün olduğu bir toplantı yapıldığını ve tüm bildikleriyle şahısların isimlerini verdiğini belirterek, bu isimler üzerinden olayın üzerine gidildiğini hatırlatıp Dink cinayetinin ardından İstanbul'a böyle bir bilginin gelip gelmediğini sordu.

Sanık Ahmet İlhan Güler de cinayetin ardından dönemin İçişleri bakanı, İstanbul Valisi, İstanbul Emniyet Müdürü ve İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek'in de bulunduğu bir toplantının İstanbul'da yapıldığını, bu toplantıda Akyürek'in hiç bilgi vermediğini, hatta valinin buna içerlediğini söyledi.

"TALİMATI CERRAH VERDİ"

Bunun üzerine söz alan ve bazı sorular sormak isteyen tutuklu sanık Ramazan Akyürek, ''Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, beni telefon ile arayarak 17 Şubat tarihli (Dink'e karşı ses getirecek eylem) ibaresinin yer aldığı Trabzon'dan İstanbul'a gelen yazıyı imha etmemi söyledi. Birkaç gün sonra İstanbul'a gittim. Bu evrakı yok edemeyeceğimi söyledim. Bunu söylerken Cerrah'ın yanında terörden sorumlu müdür yardımcısı ve terör şube müdürü ve İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler de vardı. Söz konusu telefon görüşmesini Cerrah, Güler'in odasından (İstihbarat Şube Müdürlüğü) yapmıştı. Güler bu sırada Cerrah'ın yanında mıydı?'' diye sordu. Güler de ''Cerrah beyin böyle bir şey söylediğine şahit olmadım. Benim yanımda böyle bir ifade kullandığını hatırlamıyorum. Zaten hayatın olağan akışına aykırıdır. Ramazan başkan ile Erhan Tuncel'in eleman olduğunun anlaşılmasından sonra telefon ile görüşüldü ve çağrıldı. Kim bu adamı eleman yapmış ise sağlıklı bir şekilde bilgi almak istedik.'' cevabını verdi.

Sanık Akyürek de bakanın zorlamasıyla İstanbul'a gittiğini ve toplantıya katıldığını ayrıca çok kısa bir süreliğine de İstanbul Emniyet Müdürlüğünde kaldığını ancak hangi gün geldiğini hatırlamadığını, dönemin bakanının da ''imha etme talebi''nden haberinin olmadığını anlattı.

CERRAH SUÇ DUYURUSUNDA BULUNUYRO

Bunun üzerine söz alan dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, iddialara ilişkin şunları kaydetti:

''45 yıldır devlet görevlisiyim. Böyle aptalca bir şey ne gördüm ne de duydum. Akyürek'e böyle bir talepte bulunmadım. Ayrıca böyle bir şey söyleyecek olsam neden 3 kişinin yanında bunu konuşayım. Ayrıca bunun imha edilmesinin bize ne menfaati var. Bunun silinmesinin menfaati olsa olsa sadece Trabzon'a yarar. Biz failleri bulmak ve bir an önce olayı aydınlatmak için Akyürek'i çağırdık. Ancak ilk başta korktu, gelemedi. Tuncel'in eleman olduğunu, Ogün Samast'ın ifadesinden öğrendik. Ayrıca bu belgenin silinmesini istesem aynısı Trabzon'da vardı. Bu neyi gösteriyor, demek ki 'İstihbarat Daire Başkanlığı, istediği şekilde kayıtları siliyor' demektir. Bunun en güzel kompedanı budur. Bu iddia karşısında üzüldüm. Ben onun abisi sayılırım. Herhalde 2 yıldır cezaevinde tutuklu bulunduğu için bir suç isnat etmiştir. Suç duyurusunda bulunuyorum.
Eğer ben kendisinin iddia ettiği şeyleri söylediysem aradan 10 yıl geçmiş, kendisi farklı tarihlerde birçok kez duruşmalara çıkmış, neden bu zamana kadar bunları söylemedi. Nasıl böyle bir ithamda bulunabilir. Bana 'İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah bana bu kayıtları sil diye baskı yaptı' deyip suç duyurusunda bulunması lazımdı. Kendisi böyle bir suç duyurusunda bulunmuş mu? Kendisi Emniyet Genel Müdürlüğüne direkt bağlıdır. Kendisinin bulunduğu görev itibarıyla bana bağlılığı yoktur. Benim hiçbir talimatımı dinleme ve yerine getirme şeyi de yoktur arkadaşımızın. O tarihte böyle bir yazının varlığından haberim yoktur. Haberdar olmadığım bir yazı için nasıl 'sil' derim.''

Cerrah, en önemli konunun ise kendisi İstihbarat Daire Başkanı olması dolayısıyla her gün içişleri bakanının makamına çıkan bir kişi olduğunu, hatta yerine göre başbakanın bilgi aldığı bir makamda bulunduğunu aktararak, ''Böyle bir kişi niye emniyet genel müdürüne, içişleri bakanına, hatta ve hatta neden başbakana bugüne kadar bu konuyu anlatmamıştır. Sanırım kendisi iki yıldır tutuklu olması nedeniyle zihinsel veya psikolojik yönden sıkıntısı olabilir. Ben kendisinin akıl sağlının yerinde olup olmadığı konusunda Adli Tıp'a gönderilmesini istirham ediyorum.'' diye konuştu.

Celalettin Cerrah, savunmasının uzun süreceğini, bu nedenle yarıda kalmasını istemediğini belirterek, Cuma günkü duruşmada ifade verebileceğini söyledi. Bunun üzerine mahkeme heyeti, duruşmayı 10 Kasım Perşembe gününe erteledi. Perşembe günkü duruşmada, eski İstihbarat Daire Başkanı sanık Sabri Uzun'un çapraz sorgusu yapılacak.

35 kişinin yargılandığı davanın duruşması, 10 Kasım'a ertelendi. 

İSTİHBARATI ENGİN DİNÇ VERMİŞTİ

Engin Dinç, 6 Ağustos 2004 – 30 Ağustos 2006 tarihleri arasında Trabzon Emniyetinde İstihbarat Şube  Müdürü olarak görev yaptı.

17 Şubat 2006’da ‘yardımcı istihbarat elemanı’ Erhan Tuncel’den edinilen ‘Hrant Dink öldürülecek' bilgisini resmi yazıyla Ankara ve İstanbul’daki birimlere iletti.

Reşat Altay’ın Trabzon Emniyet Müdürü olarak atanmasının ardından 30 Ağustos 2006’da  İstihbarat Şube Müdürlüğü görevinden alınarak Hukuk İşleri ve Bilgi İşlem Şube Müdürlüğü’ne  atandı. Reşat Altay, Engin Dinç’in yerine Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü’ne Faruk Sarı’yı atadı.

Engin Dinç, 2006 Eylül ayında Afyon Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü oldu.
Hrant Dink 17 Ocak 2007’de öldürüldüğünde resmen dört aydır  Afyon İstihbarat Müdürü olarak görev yapıyordu.

Dink cinayeti, ilk istihbaratın alınıp İstanbul ve Ankara’ya iletilmesinden 11 ay sonra işlendi, 17 Şubat 2006’dan sonra  cinayet gününe kadar geçen 11 ayda polisten  ve  jandarmadan Ankara ve İstanbul’a  cinayetin işleneceğine dair başkaca hiçbir istihbarat notu iletilmedi.

Engin Dinç, Nisan 2013 yılında ise İstihbarat Daire Başkanlığı’na atandı.

Yeniden ele alınan Dink cinayeti soruşturmasında dosyanın son savcısı Gökalp Kökçü  Şubat 2015’te Dinç’in başında bulunduğu İstihbarat Dairesi’ni ‘resmi soruşturmacı’ olarak görevlendirildi.

Savcı Kökçü'nün, Dink cinayeti kapsamında hazırladığı iddianame 9 Aralık 2015 tarihinde mahkemeye gönderildi. Savcı Kökçü Dinç hakkında  “İhmali Davranışla Kasten Adam Öldürme” ve “Görevi Kötüye Kullanmak” suçlarından 20 yıldan 26 yıla kadar hapis cezası istiyor. 

Yorumlar