CHP'li Öztürk Yılmaz, ezanın Türkçe okunmasından yana olduğunu açıkladı

Son günlerde 1930'ların zihniyetini yansıtan "andımız" isimli öğrenci andının Danıştay tarafından yeniden okutulmak istenmesinin başlattığı tartışma yeni bir boyut kazandı. CHP'nin ezanı Türkçeleştiren 1930'lardaki zihniyeti bir kez daha hortladı. CHP Milletvekili Öztürk Yılmaz, ezanın Türkçe okutulması gerektiğini savundu. Öğrenci andının yazarı Reşit Galip tarafından Türkçeleştirilen ezan, bir kez daha CHP'liler tarafından Türkçeleştirilmek isteniyor.

Google Haberlere Abone ol
CHP'li Öztürk Yılmaz, ezanın Türkçe okunmasından yana olduğunu açıkladı

CHP'nin 'Türkçeleştirme' adı altında 1930'larda Türkiye'ye yaptıkları bir kez daha gündemde. Danıştay'ın öğrenci andının bir kez daha okullarda okutulması gerektiğine yönelik kararıyla ilgili tartışmalar sıcaklığını korurken, yeni bir tartışma daha başladı. Tam da öğrenci andını yazan Reşit Galip'in icraatlarından birinin tartışma konusu yapılması ise dikkat çeken bir başka nokta oldu. Çünkü yeni tartışma da ezanın Türkçeleştirilmesi gerektiği yönünde oldu. Bilindiği gibi ezanın Türkçeleştirilmesi işini yapan kişi de Reşit Galip. Onu savunan ise yine aynı CHP zihniyeti. 

Gündeme sürekli skandal çıkışlarıyla gelen CHP milletvekili Öztürk Yılmaz, Habertürk ekranlarında 'Andımız' tartışılırken olaya skandal bir boyut kazandırıp ezanın Arapça okutulmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. "Ezan Türkçe okunmalı" diyen Yılmaz'a Doç. Dr. Selman Öğüt, "sen kendi camini aç Türkçe okut o zaman" diyerek tepki gösterdi. 

AĞZININ PAYINI ALDI

Ezanın Türkçe okutulması gerektiğini savunan CHP'li Yılmaz'a Doç. Dr. Selman Öğüt adeta ders verdi. Arapça ezandan rahatsız olan Öztürk Yılmaz'a Ezan'ı CHP döneminde zorla Türkçe okutulduğunu hatırlatan Öğüt'e verecek cevap bulamayan Öztürk Yılmaz, hakaretler savurup Selman Öğüt'ü yalakalıkla suçladı. Programdan gergin anların yaşanmasına sebep olan bu sözlere Selman Öğüt, "sensin yalaka, ÖSO'ya terörist diyen de sensin" diyerek çok sert çıktı ve Öztürk Yılmaz'ı özür dilemeye davet etti.

EZAN NE ZAMAN TÜRKÇELEŞTİRİLDİ

Ezan “Tanrı  uludur…” diye ilk olarak 29 Ocak 1932’de Fatih Camii’nde okutturuldu. Bu fikri ilk ortaya atan Ziya Gökalp’tir. Ezanın “Tanrı uludur…” diye Türkçe okunması sıkı bir şekilde takip edildi. Ama Arapça okunmasını yasaklayan bir kanun yoktu. Onun için buna uymayanlar, cami içinde ve dışında ve minare kapılarında polis ve jandarma bekletilerek yıldırıldı. 1 Şubat 1933’de ezan Arapça okunarak Bursa Ulucami’de bir tepki gösterildi. Ama bu hadiseye karışan 19 kişi hapis ve sürgün cezalarına çarptırıldı. 4 Şubat 1933’de ezan ve kameti Türkçe okumayanların “kati ve şedid (kesin ve şiddetli) bir şekilde cezalandırılacağı” bildirildi.  941’de meclisten şu karar çıktı: “Arapça ezan ve kamet okuyanların üç aya kadar hapis veya 10 liradan 200 liraya kadar para cezası verileceği…” 17 Haziran 1950’de ezanın asli kelimeleriyle okunması serbest edildi. Millet; kadın-erkek, büyük-küçük herkes tekrar kavuştuğu ezanı gözyaşlarıyla, hasret ve hıçkırıklarla karşıladı… Bu hususta kaynağımız TDV Ansiklopedisi’dir. Daha geniş bilgi edinmek isteyenler oraya müracaat edebilirler.

ÖĞRENCİ ANDININ MUCİDİ VE İBADETİ TÜRKÇELEŞTİREN CHP'Lİ BAKAN

Atatürk döneminde CHP Milli Eğitim Bakanlığı'na getirilen, o dönemlerde Maarif Vekilliği olarak adlandırılıyordu, Reşit Galip’in günümüze kadar uzanan and uygulaması da 1933 yılında başlamıştı. Cumhuriyetin 10.yılında 23 Nisan 1933’te kendi yazdığı andı çocuklara okutan Galip bir genelgeyle andın bütün okullarda okutulmasını sağladı. Reşit Galip’in yazdığı Andın ilk hali şu şeklindeydi:  Türküm, doğruyum, çalışkanım. Yasam: Küçükleri korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, budunumu özümden çok sevmektir. Ülküm: Yükselmek, ileri gitmektir. Varlığım Türk varlığına armağan olsun!" Reşit Galip ibadet dilinin Türkçeleştirilmesinde de önemli rol oynamıştı. 1931 yılının Ramazan ayında Mustafa Kemal Dolmabahçe Sarayında ibadet dilinin Türkçeleştirilmesi çalışmalarında Mustafa Kemalin yanında olan ve onunla beraber son düzenlemeler yapan kişiydi. Mustafa Kemal ile Dr.Reşit Galip çalışmaların sonucunda şu kararları aldılar:  - Müslümanlığın bir Türk dini olduğunun ispatlanması - Dinde ibadetin "Allah ile kul arasında bir kalp bağlılığı olduğu tezinin yayınlaştırılması - Kul, tanrısına ibadet ederken söylediklerini kalbinden söylemeli. Bunun ancak anadil ile mümkün olduğu inancının oluşturulması - Bu fikirler yaygınlaştırıldıktan sonra, duaların Türkçeleştirilmesi için iş bölümü yapılması. 29 Ocak 1932 tarihinde Sultanahmet Camii'nde Türkçe Kuran okunması kararlaştırıldığında  İstanbul'un meşhur hafızları Dolmabahçe Sarayına davet edildi. 9 kişiden oluşan heyeti karşılayan Reşit Galipti. Galip hafızlara; "Camilerde Türkçe Kur’an okuyacaksınız.. İşte birer tane veriyoruz.. Evet bu tercüme belki iyi değildir, çünkü Arapça'dan Fransızcaya ondan da Türkçe'ye tercüme edilmiştir.. Bununla beraber Ankara'da bir heyet tarafından Türkçe bir Kur’an hazırlanmaktadır, bundan sonra camilerde ve namazlarda onlar okunacaktır.’ diyecekti.

Yorumlar