CHP bu kez şaşırttı, disipline verdi

CHP, 1930'lu yılların ruhunu hortlatan Öztürk Yılmaz'ı ezanın Türkçeleştirilmesi gerektiği yönündeki açıklamalarından dolayı disipline verdi.

Google Haberlere Abone ol
CHP bu kez şaşırttı, disipline verdi

CHP bu kez şaşırttı. Sürekli toplumun beklentilerinin tam aksine politikalar savunmakla suçlanan CHP yönetimi bu kez şaşırtan bir hamle yaptı. Toplumun büyük bir kesimi tarafından tepkiyle karşılanan ezanın Türkçeleştirilmesi konusundaki hassasiyetleri deşen CHP'li Öztürk Yılmaz parti tarafından disipline verildi.

CHP TBMM Grup Yönetim Kurulu, Öztürk Yılmaz ve Gürsel Erol'un CHP TBMM Grup Disiplin Kurulu'na gönderilmesini kararlaştırdı. İki ismin de CHP'nin ilgili grup başkanvekillerine bilgi vermeden televizyon programlarına katıldığı ve bu nedenle haklarında disiplin işlemi başlatıldığı öğrenildi.

Öztürk Yılmaz son olarak bir televizyon programında ezanın Türkçe okunmasına yönelik açıklamalarıyla gündeme gelmişti. Gürsel Erol ise 24 Haziran seçimlerinden sonra Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nu istifaya çağırması ve genel merkez önünde oturma eylemi yapacağını duyurmasının ardından Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk edilmiş ve kınama cezası almıştı.

CHP’den yapılan açıklamada şöyle denildi: “CHP Grup Yönetim Kurulu, bugün (08.11.2018 Perşembe) olağanüstü toplanmıştır. Toplantıda, Elazığ Milletvekili Gürsel Erol ve Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz’ın; CHP Tüzüğü ve Grup İç Yönetmeliği’nin ilgili maddeleri uyarınca “kesin çıkarma cezası” ile “önlemli olarak” cezalandırılması önerisiyle Grup Disiplin Kurulu’na sevk edilmesine oybirliğiyle karar verilmiştir."

CHP Milletvekili Öztürk Yılmaz, Habertürk televizyon kanalında katıldığı bir programda ezanın Türkçe okunmasından yana olduğunu belirterek, ezanın Türkçe okunması gerektiğini söylemişti. Öztürk Yılmaz'ın katıldığı programda Selman Öğüt, Öztürk Yılmaz'a sert tepki göstererek, "İsterse Türkçe ezan okuyabileceğini ancak neden Arapça'dan bu kadar rahatsız olduğunu" sormuştu.

ÖZTÜRK YILMAZ'IN İLK TEPKİSİ

 CHP'li Öztürk Yılmaz, yaptığı tek cümlelik açıklamada "Böyle bir karar beklemiyordum, bir şey yapmadım ki" dedi.

EZAN NE ZAMAN TÜRKÇELEŞTİRİLDİ

Ezan “Tanrı  uludur…” diye ilk olarak 29 Ocak 1932’de Fatih Camii’nde okutturuldu. Bu fikri ilk ortaya atan Ziya Gökalp’tir. Ezanın “Tanrı uludur…” diye Türkçe okunması sıkı bir şekilde takip edildi. Ama Arapça okunmasını yasaklayan bir kanun yoktu. Onun için buna uymayanlar, cami içinde ve dışında ve minare kapılarında polis ve jandarma bekletilerek yıldırıldı. 1 Şubat 1933’de ezan Arapça okunarak Bursa Ulucami’de bir tepki gösterildi. Ama bu hadiseye karışan 19 kişi hapis ve sürgün cezalarına çarptırıldı. 4 Şubat 1933’de ezan ve kameti Türkçe okumayanların “kati ve şedid (kesin ve şiddetli) bir şekilde cezalandırılacağı” bildirildi.  941’de meclisten şu karar çıktı: “Arapça ezan ve kamet okuyanların üç aya kadar hapis veya 10 liradan 200 liraya kadar para cezası verileceği…” 17 Haziran 1950’de ezanın asli kelimeleriyle okunması serbest edildi. Millet; kadın-erkek, büyük-küçük herkes tekrar kavuştuğu ezanı gözyaşlarıyla, hasret ve hıçkırıklarla karşıladı… Bu hususta kaynağımız TDV Ansiklopedisi’dir. Daha geniş bilgi edinmek isteyenler oraya müracaat edebilirler.

ÖĞRENCİ ANDININ MUCİDİ VE İBADETİ TÜRKÇELEŞTİREN CHP'Lİ BAKAN

Atatürk döneminde CHP Milli Eğitim Bakanlığı'na getirilen, o dönemlerde Maarif Vekilliği olarak adlandırılıyordu, Reşit Galip’in günümüze kadar uzanan and uygulaması da 1933 yılında başlamıştı. Cumhuriyetin 10.yılında 23 Nisan 1933’te kendi yazdığı andı çocuklara okutan Galip bir genelgeyle andın bütün okullarda okutulmasını sağladı. Reşit Galip’in yazdığı Andın ilk hali şu şeklindeydi:  Türküm, doğruyum, çalışkanım. Yasam: Küçükleri korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, budunumu özümden çok sevmektir. Ülküm: Yükselmek, ileri gitmektir. Varlığım Türk varlığına armağan olsun!" Reşit Galip ibadet dilinin Türkçeleştirilmesinde de önemli rol oynamıştı. 1931 yılının Ramazan ayında Mustafa Kemal Dolmabahçe Sarayında ibadet dilinin Türkçeleştirilmesi çalışmalarında Mustafa Kemalin yanında olan ve onunla beraber son düzenlemeler yapan kişiydi. Mustafa Kemal ile Dr.Reşit Galip çalışmaların sonucunda şu kararları aldılar:  - Müslümanlığın bir Türk dini olduğunun ispatlanması - Dinde ibadetin "Allah ile kul arasında bir kalp bağlılığı olduğu tezinin yayınlaştırılması - Kul, tanrısına ibadet ederken söylediklerini kalbinden söylemeli. Bunun ancak anadil ile mümkün olduğu inancının oluşturulması - Bu fikirler yaygınlaştırıldıktan sonra, duaların Türkçeleştirilmesi için iş bölümü yapılması. 29 Ocak 1932 tarihinde Sultanahmet Camii'nde Türkçe Kuran okunması kararlaştırıldığında  İstanbul'un meşhur hafızları Dolmabahçe Sarayına davet edildi. 9 kişiden oluşan heyeti karşılayan Reşit Galipti. Galip hafızlara; "Camilerde Türkçe Kur’an okuyacaksınız.. İşte birer tane veriyoruz.. Evet bu tercüme belki iyi değildir, çünkü Arapça'dan Fransızcaya ondan da Türkçe'ye tercüme edilmiştir.. Bununla beraber Ankara'da bir heyet tarafından Türkçe bir Kur’an hazırlanmaktadır, bundan sonra camilerde ve namazlarda onlar okunacaktır.’ diyecekti.

Yorumlar