Pence’in ziyareti İsrail’de memnuniyetle, Filistin’de öfkeyle karşılık buldu
- PASSIA Başkanı Abdulhadi: - "Pence’in İsrail ziyareti üç boyut şeklinde değerlendirilebilir. Birinci boyut, Pence ABD’den yeni bir ‘Haçlı Seferiyle’ geldi. İkinci boyut, bu haçlı seferin radikal Siyonist sağcı kanat tarafından kucaklanması. Üçüncü boyut ise grev ve boykotla karşı koyan Filistinlilerin öfkesi ve kınaması. Filistinliler bu tavırlarıyla, mücadelelerini sürdüreceklerini ve vazgeçmeyeceklerini ortaya koydu" - "Bu sürecin bizi meçhule sürüklemesine izin vermeyeceğiz. Sahadaki varlığımızı sürdüreceğiz. Filistinli direnişçi gençlerin mesajı, onurla varlığını koruma mücadelesidir" - "Filistin-ABD ilişkileri de bu aşamaya üç şekilde geldi. Birincisi siyasi olarak, yani İsrail’in barış görüşmelerinin kapılarını kapatması oldu. Güvenlik ve ekonomik durum ise hala askıdadır ve çözülememiştir. Bu dosyaya ilişkin bir de siyasi şantaj durumu söz konusudur. Üçüncüsü de radikal dini Siyonist-Hristiyanlık projesinin deşifre edilmesidir. Bence en önemlisi budur”
KUDÜS (AA) - ESAT FIRAT - Orta Doğu turu çerçevesinde önce
Mısır’ı, sonra Ürdün'ü ardından da İsrail’i ziyaret eden ve
Filistin tarafından istenmeyen adam ilan edilen ABD Başkan
Yardımcısı Mike Pence, İsrailli bir gazeteci tarafından “kutsal
mekânları ziyaret eden Evangelist bir vaize" benzetilirken,
Filistinli bir uzman ise "yeni bir haçlı seferinin taşıyıcısı”
olarak nitelendirildi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın 6 Aralık’ta Kudüs’ü “İsrail’in
başkenti” olarak tanıması kararının ardından, Orta Doğu turuna
“gecikmeli” olarak çıkan Pence, turunun son durağı olarak geldiği
İsrail’deki resmi temaslarının ilk gününden itibaren, bir asra
yakındır süren İsrail-Filistin sorununun düğüm noktalarından biri
olan Kudüs için “İsrail'in başkenti Kudüs'te olmaktan büyük onur
duyuyorum.” ifadesiyle Kudüs’ün aidiyet gerçeğini göz ardı
etti.
İsrail’in Haaretz gazetesi muhabiri Noa Landau yazdığı analiz
haberinde, "Bildiğimiz gibi Başkan Yardımcısı Hristiyan bir
fanatik.” olarak nitelediği Pence’in İsrail parlamentosundaki
(Knesset) konuşmasını, "Orta Doğu barışına yeni bir siyasi çözüm
bulma planı sunan yetkilinin konuşması gibi değildi." şeklinde
yorumladı.
Öte yandan Filistin Uluslararası İlişkiler Akademik Topluluğu
(PASSIA) Başkanı Dr. Mehdi Abdulhadi ise, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, Pence’in İsrail’e düzenlediği ziyareti, “Pence ABD’den
'haçlı seferiyle' geldi.” ifadeleriyle değerlendirdi.
- "Siyonist-Hristiyanlık projesinin deşifre edilmesi"
Pence’in İsrail ziyaretini, taşıdığı mesaj, İsrail’in yaklaşımı
ve Filistinlilerin öfkesi olarak üç ayrı boyutla yorumlayan
Abdulhadi, “Pence’in İsrail ziyareti üç boyut şeklinde
değerlendirilebilir. Birinci boyut, Pence ABD’den yeni bir ‘haçlı
seferiyle’ geldi. İkinci boyut, bu haçlı seferin radikal Siyonist
sağcı kanat tarafından kucaklanması. Üçüncü boyut ise grev ve
boykotla karşı koyan Filistinlilerin öfkesi ve kınaması.
Filistinliler bu tavırlarıyla, mücadelelerini sürdüreceklerini ve
vazgeçmeyeceklerini ortaya koydu.” dedi.
Abdulhadi, “Bu sürecin öneminin ve tehlikesinin varacağı
boyutların farkında değildik. Bu süreç, vakıanın yeniden
düzenlemesini sağlıyor.” diyerek ABD ve İsrail’in “tehlikeli
boyutlara varan ortaklığının” Filistin’i köşeye sıkıştırdığını
ancak, “Bu sürecin bizi meçhule sürüklemesine izin vermeyeceğiz.
Sahadaki varlığımızı sürdüreceğiz. Filistinli direnişçi gençlerin
mesajı, onurla varlığını koruma mücadelesidir.” sözleriyle ifade
etti.
Filistin’in ABD’nin barış sürecindeki arabuluculuk rolünün
bitmesine giden sürecin ana sebebini bir çeşit “püritenliğe” (katı
taassup) bağlayan Abdulhadi, “Filistin-ABD ilişkileri bu aşamaya üç
şekilde geldi. Birincisi siyasi olarak, yani İsrail’in barış
görüşmelerinin kapılarını kapatması oldu. Güvenlik ve ekonomik
durum ise hala askıdadır ve çözülememiştir. Bu dosyaya ilişkin bir
de siyasi şantaj durumu söz konusudur. Üçüncüsü de radikal dini
Siyonist-Hristiyanlık projesinin deşifre edilmesidir. Bence en
önemlisi budur.” dedi.
- “Filistin yönetimi alternatif arabulucu arayışında”
Abdulhadi, Filistin tarafının ABD’nin arabuluculuğuna alternatif
arayışında olduğunu belirterek, “Filistin Devlet Başkanı Mahmud
Abbas, alternatif arabuluculuk rolü için Belçika’nın başkenti
Brüksel’e, Avrupa’nın kapılarını çalmaya gitti. Filistin toplumu
olarak biz de Avrupa’nın söz ve eylem açısından farklılıklar
gösterdiğini, dolayısıyla münafık olduğunu düşünüyoruz. Avrupa
rahatça konuşabiliyor ancak eyleme geçmekte zorlanıyor.”
ifadelerini kullandı.
Filistin’in uluslararası camiada yalnız kaldığına dikkati çeken
Abdulhadi, Filistinlilerin direnişe yönelebileceğini belirterek,
“Arap ve İslam dünyasının da bu konuda tamamen yetersiz kaldığını
görüyoruz. Böylece Filistin yalnız başına meydanda kalmış durumda.
Ne uzlaşma ne anlaşma ne de barış görüşmeleri.” şeklinde
konuştu.
- İsrail basını Pence’in ziyaretine geniş yer verdi
ABD Başkan Yardımcısı Pence’in ziyaretine geniş yer veren İsrail
basınından sağ eğilimli Israel Hayom ve Jerusalem Post gibi
gazeteler, Pence’in ABD’nin Tel-Aviv büyükelçiliğinin gelecek yıl
Kudüs’e taşınması ve Kudüs’ün “İsrail’in başkenti” olduğuna ilişkin
açıklamalarına dikkati çekti.
Haaretz ve Yediot Ahronot gibi liberal sol eğilimli gazeteler
ise, Pence’in dini püritenlik yaklaşımlı söylemine hem de işgal
altındaki Batı Şeria’da bulunan Yahudi yerleşim birimlerine ilişkin
herhangi bir açıklama yapmamasına vurgu yaptı.
İsrail basınında ABD’nin eski başkanı Barack Obama dönemindeki
yetkililerin aksine Pence'in konuşmasında bir kere bile "yerleşim
birimi" kelimesini kullanmadığına ve bunun büyük bir gelişme
olduğuna işaret edildi.
Pence'in ayrıca konuşmasında Filistin yönetimi ile Devlet
Başkanı Abbas'ın barış sürecinin ortakları olduğu yönünde bir
konuşmaya değinmediği aktarıldı.
- Pence’in ziyareti Filistinlilerde öfke ve boykotla karşılık
buldu
Filistin Devlet Başkanı Abbas, ABD Başkanı Trump’ın Kudüs
kararından sonra ABD’nin İsrail-Filistin sorununda arabuluculuk
rolünü kaybettiğini ve ABD’li hiçbir yetkiliyle görüşmeyeceğini
belirterek, ABD Başkan Yardımcısının Filistin’de “istenmeyen adam”
olduğunu ilan etmişti.
Pence, 19 Aralık’ta çıkmayı planladığı Orta Doğu turuna,
Filistinli yetkililerin boykotu gölgesinde gecikmeli olarak ancak
20 Ocak’ta başladı.
Mısır ve Ürdün’ü kapsayan ziyaretinin son durağı olan İsrail’e
gelişinin arifesinde ise Pence, nüfusları 2 milyona varan İsrail
vatandaşı Filistinlilerin Knesset’teki temsilcisi konumundaki Ortak
Arap Listesi Bloku’nun boykotu ile karşılaştı.
Pence, İsrailli yetkililerle temaslarını sürdürürken, İsrail
işgali altındaki Batı Şeria ve abluka altındaki Gazze’de yaşayan
Filistinliler tarafından da protesto edildi.
İşgal altındaki Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Gazze’de ise Pence’in ziyareti ve ABD yönetiminin İsrail yanlısı politikaları nedeniyle çarşı ve pazarlar kurulmayarak genel greve gidildi.
Yorumlar