MİT araştırıyor: Cami katliamcısı Türkiye'de neler yaptı?

Yeni Zelanda'da Cuma namazı vakti iki camiye saldıran ve 50 kişiyi şehit eden terörist Brenton Tarrant'ın daha önce iki kez Türkiye'ye geldiği tespit edilmişti. Tarrant'ın Türkiye'de olduğu sıra boyunca meydana gelen olaylar ve görüşme trafiği araştırılıyor. Teröristin Türkiye'de kaldığı süre boyunca telefon hattı almadığı belirlenmişti

Google Haberlere Abone ol
MİT araştırıyor: Cami katliamcısı Türkiye'de neler yaptı?

Müslümanlar için kutsal olan Cuma günü Yeni Zelanda'da bir camiyi silahlarla basan ve içeride gördüğü herkese ölüm yağdıran terörist Brenton Tarrant'ın Türkiye'ye neden geldiği, burada neler yaptığı, kimlerle görüştüğü ve en önemlisi bu görüşmelerini yabancı bir istihbarat örgütünün bilgisi/gözetimi dahilinde yapıp yapmadığı gibi sorular oldukça merak ediliyor.

Saldırının ardından çok titiz bir çalışma yapan Türk istihbaratı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere 'bilmesi gerekenler' prensibi çerçevesinde konuyla ilgili bilgi notlarını ilgili makamlara sundu.

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından Tarrant'ın Türkiye'de bulunduğu süreler en ince ayrıntısına kadar inceleniyor.

İstiklal Caddesi ve Yenibosna terör saldırılarının dosyaları yeniden raftan indi

Tarrant'ın Türkiye'de geçirdiği 43 günü en ince ayrıntısına kadar inceleyen, kullandığı hattın hangi baz istasyonlarında sinyal verdiği ve o istasyondaki muhtemel hedef isimleri belirleyen MİT, teröristin ülkemizde bulunduğu dönemlerle eşleşen terör olaylarını da yeniden en ince ayrıntısına kadar inceliyor.

Hatırlanacağı üzere terörist Tarrant'ın yasal yollardan Türkiye'ye giriş yaptığı ilk dönemin 17-20 Mart 2016 olduğu açıklanmıştı.

Bu dönemde İstiklal Caddesi'nde bombalı bir terör saldırı olmuş, 19 Mart 2016'daki saldırıda 3'ü İsrail biri İran vatandaşı olmak üzere 4 kişi hayatını kaybetmişti. Saldırıyı Gaziantep nüfusuna kayıtlı bir DEAŞ militanın gerçekleştirdiği kaydedilmişti.

Bu saldırıdan çok kısa bir süre önce de, 13 Mart 2016'da Ankara Kızılay'da 38 kişinin hayatını kaybettiği bir bombalı saldırı yapılmıştı.

Tarrant'ın Türkiye'ye resmi yollardan ikinci geliş tarihi ise 13 Eylül-25 Ekim 2016. Bu tarih aralığında Türkiye yine bombalı başka bir saldırıya maruz kalmıştı. 75. Yıl Polis Merkezi yakınlarında 6 Ekim 2016'da bombalı motosikletin patlatılması sonucu 10 kişinin yaralanmıştı.

Güvenlik kaynakları, Tarrant'ın bu olaylarla bir bağı olup olmadığı, eğer varsa Türkiye'deki o dönemde gerçekleşen terör saldırılarında hangi dış istihbarat örgütlerinin doğrudan müdahalesi olduğunun da ortaya çıkabileceği görüşünde.

Atina-Selanik-İstanbul üçgeni inceleniyor

2016 yılı Mart ayında İran'dan Türkiye'ye gelen buradan da Yunanistan'ın başkenti Atina'ya giden Tarrant'ın ardından gerçekleştirdiği Selanik-İstanbul seyahatleri ve hemen ardından Slovenya'ya gitmesi de Türk istihbarat ekiplerince mercek altına alındı.

Türk hattı almadı Yeni Zelanda hattını kullandı

Türkiye'ye geldiğinde yeni bir hat almak yerine Yeni Zelanda'da kullandığı hattı ünlü bir telefon markasını ait telefonda çalıştıran Tarrant'ın, ülkemizde telefonda herhangi bir irtibat gerçekleştirmediği öğrenildi.

Güvenlik güçleri, Tarrant'ın telefonunun sinyal verdiği alanlardaki o tarihlere ait tüm güvenlik kamerası, MOBESE ve kapalı devre sistemlerdeki görüntüleri inceleyerek, cep telefonu üzerinden herhangi bir kişiyle iletişim kurmayan Tarrant'ın yüz yüze temas kurup kurmadığını, kurduysa bu isimlerin kim olduğunu ortaya çıkarmaya çalışıyor.

Bulgaristan'da kiraladığı arabayla şehir turu attı

MİT'in üzerinde hassasiyetle durduğu bir diğer konu da Tarrant'ın kaçak yollarla Bulgaristan üzerinden Türkiye'ye giriş yapıp yapmadığı konusu oldu. Öncelikle Tarrant'ın Bulgaristan'daki temaslarını değerlendiren güvenlik güçleri burada da oldukça ilginç bir detayla karşılaştı.

İstihbarat birimlerinin edindiği bilgiye göre terörist Tarrant Bulgaristan'da bir araç kiraladı ve herhangi bir isimle temas kurmadan şehir turu atarak bu ziyaretini tamamladı.

Yeni Zelanda'daki terör saldırısında cevap bekleyen sorular

Terörist Tarrant'ın temas ettiği isimler, gruplar, geride bıraktığı bildiri ve dijital veriler farklı ülkelerin istihbarat örgütleri tarafından dikkatlice incelenirken terör saldırısına ilişkin kimi sorular halen geçerliliği koruyor.

Tarrant bu denli iyi bir şekilde silah kullanmayı nereden öğrendi? (yenisafak.com geçtiğimiz günlerde bu sorunun peşine düşmüş, Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, teröristin silah seçimi, silahla ilerleme, omuz ve kalça üstü atışları, canlı-cansız hedef ayrımı gibi konularda kusursuz bir saldırı gerçekleştirdiğini açıklamıştı.)

Terörist Tarrant herhangi bir ülkenin istihbaratı tarafından kullanıldı mı? Bunca ülkeyi gezmesine ve birbiriyle ters olan ülkeleri (İran-İsrail) dolaşmasına rağmen neden herhangi bir ülkenin istihbaratının dikkatini çekmedi ve takibe alınmadı?

Tarrant için herhangi bir ülkenin istihbaratı tarafından Avrupa'nın en önemli ülkelerinden birinin istihbaratına 'izlenmesi gerekli' şeklinde not gönderildi mi?

Yeni Zelanda Başbakanlığına, Bakanlıklara ve tüm kamu kurumlarına saldırıdan 10 dakika önce bir mail atan ve terörist eylemini haber veren Tarrant neden engellenemedi? Tarrant oldukça serin kanlı bir şekilde hareket edip, arabasına yeniden dönüp silah değiştirirken bile koşmadı, yürüdü. Bu rahatlığı ona sağlayan bildiği bir şey mi vardı?

Tarrant'ın silahında yazan ve oldukça derin bir tarih bilgisi üzerinden çok farklı noktaları birleştirip, örgüyü Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ve Ayasofya'ya bağlayan bilgileri, tarihleri ve isimleri ona kim verdi?

Yorumlar