MHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın:

- "Terörü teşvik eden, PKK ile organik bağ içinde bulunan, bölücü terör örgütünün siyasi kanadını oluşturan, kravat takıp mazbata almakla milleti temsil edebileceğini sanan, Kandil'e ve örgüte silah bırakma çağrısı bile yapmaktan imtina eden bir güruhla ortaklık eden CHP'nin MHP'ye saldırması, ikiyüzlülüğün ve pişkinliğin fotoğrafıdır" - "CHP'nin siyaset platformunda MHP'nin çözüm odaklı çıkışına ayak diretmesi yetmediği gibi, medyada ana muhalefeti destekleyen bazı köşe yazarları ve gazeteciler de çözümsüzlük, kaos ve buhran ateşine odun taşımaktadır"

Google Haberlere Abone ol
MHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın:

ANKARA (AA) - MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, "Terörü teşvik eden, PKK ile organik bağ içinde bulunan, bölücü terör örgütünün siyasi kanadını oluşturan, kravat takıp mazbata almakla milleti temsil edebileceğini sanan, Kandil'e ve örgüte silah bırakma çağrısı bile yapmaktan imtina eden bir güruhla ortaklık eden CHP'nin MHP'ye saldırması, ikiyüzlülüğün ve pişkinliğin fotoğrafıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Yalçın, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin felaketin kıyısına geldiği bir dönemde CHP'nin her zaman parti çıkarlarını ülke çıkarlarının önüne alabildiğini ancak MHP için devlet ve millet hayatının önemine değindi.

Bu değerlerin zarar görmemesi için MHP'nin her fedakarlığı yaptığını, 15 Temmuz'dan itibaren yapılanın tam anlamıyla bu olduğunu belirten Yalçın, bu hakikate rağmen terörle mücadeleyi benimsemeden ve 15 Temmuz'un sebeplerini analiz etmeden MHP'nin tutumuna yöneltilen peşin hükümlü eleştirilerin CHP'yi ve yandaşlarını yanlış sonuçlara götürdüğünü ifade etti.

HDP ile kol kola giren CHP'nin sözcüleriyle medyadaki destekçilerinin MHP'ye yönelik suçlamalarının haksız ve ölçüsüz olduğunu vurgulayan Yalçın, şöyle devam etti:

"Akıl almaz yavelerle yapılan saldırılar, tamamen negatif algı oluşturmayı amaçlamaktadır. Bütün bunları yaparken, içinde ayrılıkçı Marksistleri barındıran, HDP ile ahbap çavuş ilişkisine giren, milletvekilleri İmralı canisinin posteri altındaki eylemlere katılan, kimi milletvekilleri ailece HDP'ye oy verdiğini söyleyen ülkemizi batılı emperyalistlere şikayet eden ve FETÖ'ye kol kanat geren bir partinin milliyetçi hareket ve liderine hakareti, sahip oldukları ideolojik saplantının neticesidir. Terörü teşvik eden, PKK ile organik bağ içinde bulunan, bölücü terör örgütünün siyasi kanadını oluşturan, kravat takıp mazbata almakla milleti temsil edebileceğini sanan, Kandil'e ve örgüte silah bırakma çağrısı bile yapmaktan imtina eden bir güruhla ortaklık eden CHP'nin MHP'ye saldırması, iki yüzlülüğün ve pişkinliğin fotoğrafıdır."

- "Terörle mücadele programı hayata geçirilmektedir"

Yalçın, MHP'nin AK Parti'ye payanda olduğunu iddia edenlerin, aslında CHP'nin HDP çizgisine geldiğini göremediğini, ayrıca şu anda devletin terörle mücadeleye başlamasından MHP'nin memnun olduğunu kaydetti.

Terörle mücadelede Türkiye'yi içeride ve dışarıda haklı kılan, uluslararası hukuk açısından Türkiye'nin lehinde olan sayısız gerekçe ve dayanağın mevcut olduğunu bildiren Yalçın, "FETÖ ve PKK'yı kalıcı olarak bitirecek çok kapsamlı bir terörle mücadele programı hayata geçirilmektedir. Bu aziz millet, Atatürk'ten kalan zengin birikimin mirasyedisi ve Cumhuriyet'in yüz karası olan günümüzdeki CHP'nin cepheleşme kayığına binmemiş ve binmeyecektir. Bu haliyle CHP, illetli, sıracalı ve siyaseten zürriyeti kesilmiş bir partidir." degerlendirmesinde bulundu.

CHP yanlısı gazete ve televizyonların iftira ve karalama yolunu tercih edip, bozgunculuğa tahsis ettiğini aktaran Yalçın, MHP'yi hedef alan çok ortaklı saldırı ve operasyonun kumanda merkezi olan CHP'de 2019 seçimleri için şimdiden alevlerin bacayı sardığını belirtti.

"Üzerimize doğrultulan namlu ters tepmiş, ayak oyunları, karanlık senaryolar bumerang gibi muhataplarına dönmüştür." ifadesini kullanan Yalçın, şu görüşlerini paylaştı:

"Anayasa değişikliği ve referandum sürecindeki başat rolünü hazmedemeyerek MHP'yi mesnetsiz ve körü körüne eleştiren CHP, Türkiye'nin yaşadığı krizlere çözüm üretmekten uzak bir parti haline gelmiştir. CHP'nin siyaset platformunda MHP'nin çözüm odaklı çıkışına ayak diretmesi yetmediği gibi, medyada ana muhalefeti destekleyen bazı köşe yazarları ve gazeteciler de çözümsüzlük, kaos ve buhran ateşine odun taşımaktadır. CHP destekçisi bazı medya mensupları gerek gazetelerindeki köşelerinde gerekse televizyonlarda işgal ettikleri haber programlarında partimiz ve Genel Başkanımız aleyhinde kampanya yürütmektedir. Akıllarınca liderimizi hırpalanmaya ve yıpratılmaya, böylece haklı çıkışı gölgelenmeye çalışılmıştır. CHP yandaşı gazeteciler ve medya organları bugüne kadar kaos baykuşu, felaket tellalı olmaktan öteye geçememişler, ideolojik kamplaşmaların, politikada kin, nefret ve düşmanlığın teşvikçisi olmuşlardır.

Malum medya, kendileri gibi düşünmeyenlere iftira atmayı, düzmece bilgilerle onlar aleyhinde karalama kampanyaları yürütmeyi meslek ve meşrep edinmiştir. Bunlar, her zaman mağlup ve meyus oldukları için, ümitsizce ve bodoslama MHP'ye saldırmaktadır. Bunlar, MHP aleyhindeki kampanyalarının etkisini kırdığımızı görünce taktik değiştirip belden aşağı vurmaya başlamışlardır. Bunlar, yalanlarını, iftiralarını çürüttüğümüz halde, aynı yaveleri ısrarla tekrarlamaktadır."

- "CHP iflah olmamaktadır"

Yalçın, halk oylaması sürecinde CHP yanlısı medyanın elinden geleni yaptığını ama milletin, samimiyetsiz ve gaflarla dolu propagandalara itibar etmediğine işaret etti.

CHP'nin bulanık ve sığ suda balık avlamak yerine demokratik politikanın engin denizine ağ atması gerektiğini belirten Yalçın, ana muhalefet partisinin, çözüm odaklı bir tavır sergileyerek, ihtiyaç duyulan ortak akla uygun siyaset üretmesini istedi.

"Maalesef CHP'nin içine sadece HDP kaçmamıştır. FETÖ, aydınlıkçılar, DHKP-C gibi bilumum örgütler de kaçmıştır. Bu yüzden iflah olmamaktadır." diyen Yalçın, şu ifadeleri kullandı:

"CHP yönetimi sırtını FETÖ'ye dayamıştır. Anayasa Mahkemesine, Danıştaya başvurmaları yetmemiş, bir de Türkiye'yi Avrupa'ya şikayet etmişlerdir. AİHM'ye gitmişlerdir. Aslında AİHM'ye şikayet ettikleri 16 Nisan'da tecelli eden milli iradedir. Milleti, milli iradeyi Avrupa'ya şikayet etmişlerdir. CHP ve onun sözcüleri, Türkiye'nin meselelerine makul ve mantıklı çözümler üretemeyince çareyi çirkeflik, kavga ve husumet siyasetini Meclise, parti kongrelerine ve meydanlara taşımakta bulmuşlardır. Bu durumun 'siyasi moronluk'tan başka bir ifade ile izahı mümkün değildir. CHP yönetimi, ebedi başarısızlığa mahkum olmanın verdiği hırçınlıkla uzlaşmaz, kavgacı, kirli siyaseti parti misyonu haline getirmiştir. Çizmeden yukarı çıkmayı, aşağılık küfür ve iftiralarla rakiplerini küçük düşürme gayretini marifet belleyen Veli Ağbaba gibi CHP sözcüleri, bu yolla halkın teveccühünü kazanacaklarını sanıyorlarsa akıllarını peynir ekmekle yemişler demektir. Halk arasında sevgisizliğin menşei, siyasette barış ve hoşgörü ikliminin katili, sokaklarda huzursuzluğun ve kaosun mimarı, TBMM'de kavga ve patırtının müstahsili konumunu başka partilere bırakmayan mahallenin kofti kabadayısı CHP'ye nasihatimiz, 'Sakin ol! Sinirlerine hakim ol."






Yorumlar