Konya'nın laleleri yurdun dört köşesinde

- Konya'da, Türkiye'nin lale üretiminin yaklaşık yüzde 90'ını karşılayan firmanın yetiştirdiği 50 milyon lale soğanı, başta İstanbul olmak üzere birçok il ve ilçenin yanı sıra 10 ülkede meydanları süslüyor - Asya Lale Yönetim Kurulu Üyesi Yetgin: "Lale üretiminde Türkiye dünyada beşinci sırada. Her geçen gün üretim artıyor" - "Bu yıl İstanbul'a 25 milyon lale soğanı gönderdik. İstanbul'a lalelerin yüzde 90'ı Konya'dan gidiyor. İstanbul, lalesiyle, laleye bakış açısıyla Türkiye'nin zirve şehirlerinden biri"

Google Haberlere Abone ol
Konya'nın laleleri yurdun dört köşesinde

KONYA (AA) - MELİKE KINACI - Konya'da, Türkiye'nin lale üretiminin yaklaşık yüzde 90'ını karşılayan firmanın yetiştirdiği 50 milyon lale soğanı, başta İstanbul olmak üzere birçok il ve ilçenin yanı sıra 10 ülkede meydanlara rengarenk güzellik katıyor.

Asya Lale Yönetim Kurulu Üyesi Korkut Yetgin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsmil Mahallesi'ndeki 300 dönümlük arazide ülkenin dört bir yanını süsleyen laleler ürettiklerini söyledi.

Bu yıl yaklaşık 50 milyon lale üretimi yaptıklarını belirten Yetgin, bunları Türkiye genelinde birçok il ve ilçe belediyeleri ile süpermarketlere verdiklerini ifade etti.

Yetiştirdikleri renk renk lalelerin bir bölümünü yurt dışına da gönderdiklerine değinen Yetgin, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, İran, Bulgaristan, Romanya, Pakistan, Tacikistan, Dubai ve Kuveyt'e yaklaşık 1 buçuk milyon lale ihraç ettiklerini aktardı.


- Türkiye lale üretiminde 5. sırada

Yetgin, dünyada en büyük lale ihracatçısının Hollanda olduğuna işaret ederek, "Lale üretiminde Türkiye dünyada beşinci sırada. Her geçen gün üretim artıyor. Bu tabii ki arz talep dengesine bağlı olarak ilerliyor. Hollanda bugün az miktarda üretim yaptığında tabii devreye hemen Fransa ve Türkiye girecektir." dedi.

Bu yıl 30 il ve 50 ilçe belediyesine lale gönderdiklerini anlatan Yetgin, "İstanbul başta olmak üzere Kocaeli, Sakarya gibi illere de gönderiyoruz. Bu yıl Mardin Büyükşehir Belediyesinden ciddi anlamda lale talebi geldi. 600 bin lale Mardinlilerle buluştu. Önceki yıllarda Doğu Anadolu'daki belediyelerde maalesef lale ilgisi çok fazla yoktu. Ancak son zamanlarda ciddi oranda laleye ilgileri arttı." ifadelerini kullandı.


- Taksim, Sultanahmet ve Emirgan'ı laleler renklendiriyor

Lalenin anavatanının Türkiye olduğuna dikkati çeken Yetgin, şöyle devam etti:

"Türkiye'nin mutlaka laleye sahip çıkması gerekiyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu konuda öncülük yapıyor. 13 yıldır lale festivali düzenleyerek, şehri renk renk lalelerle donatıyor. Büyükşehir Belediyesince, Taksim Meydanı'nda 160 çeşitten oluşan bir lale sergisi düzenlendi. Sergiyi ziyaret edenler, yetiştirdiğimiz 160 çeşit laleyi görebilir. İstanbul'un merkezinde özellikle Sultanahmet Meydanı ile Emirgan Korusu'na yerleştirilen laleler, insanlardaki lale sevgisini daha yükseğe taşıyor."

Sanatçıların da çalışmalarını yoğun olarak lale üzerine kurgulamaya başladığını aktaran Yetgin, "Şu anda Taksim Sanat Galerisi'nde lalelerden oluşan tablolar, hediyelik eşyalar, ebru sanatıyla yapılmış lale figür ve seramikleri sergileniyor. Yani lale, 1700 ve 1800'lü yıllarda olduğu gibi tekrar sanatla bütünleşmeye başladı." diye konuştu.


- "Başkent meydanlarına güzellik katmak istiyoruz"

Yetgin, İstanbul'un laleleri ile daha güzel olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu yıl İstanbul'a 25 milyon lale soğanı gönderdik. İstanbul'a lalelerin yüzde 90'ı Konya'dan gidiyor. İstanbul lalesiyle, laleye bakış açısıyla Türkiye'nin zirve şehirlerinden biri. İstanbul dünyanın en güzel lale şehri. Hollanda'da bile bugün Amsterdam Belediyesi yıllık 1 milyon lale soğanını park ve bahçelerine dikerken, İstanbul'da Büyükşehir Belediyesi 30 milyon laleyi park, bahçe ve meydanlarla buluşturuyor. Şu anda dünyada başka bir şehirde bu kadar lale ekimi yok. İnşallah Ankara'ya da lalerimizi göndermek, Başkent meydanlarına güzellik katmak istiyoruz."

Lalenin adının, Osmanlı döneminde bir devre verildiğine işaret eden Yetgin, şunları kaydetti:

"Lale Devri denince insanlarda yanlış bir önyargı olduğunu görüyoruz. Lale Devri savurganlık devri gibi düşünülüyor. Oysa Osmanlı'da en büyük yenilikler Lale Devri'nde yapılmıştır. Sanat ve edebiyat alanındaki gelişmeler, ilk matbaanın kuruluşu, elçiliklerin açılışı, kumaş dokuma fabrikalarının kuruluşu bu dönemde yapılmıştır. Ülkemizde de son 15 yılda gerek sanat gerek edebiyat gerekse yatırımlar açısından ciddi bir gelişme katedildi. Lale zenginlik, tutku ve zarifliktir. Lalenin olduğu yerde insanlar huzur içerisinde yaşar. Laleyi savurganlık olarak görmememiz gerekir. Belediyeler için maddi bir külfeti de yok. Bir lale soğanının birim fiyatı bir sakız parası bile değildir. Lalenin ömrünün kısa olduğu söyleniyor. Oysa 30 gün çiçekli vaziyette kalması yeterli bir süredir."

Yorumlar