Genelkurmay çatı davası

- FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili sözde "yurtta sulh konseyi" üyelerinin de aralarında bulunduğu 224 sanığın yargılandığı davaya devam edildi

Google Haberlere Abone ol
Genelkurmay çatı davası

ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili aralarında sözde "yurtta sulh konseyi" üyelerinin de yer aldığı 224 kişinin yargılandığı davaya devam edildi.

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, yakınları, müştekiler ve avukatları katıldı.

Sanıklar, duruşmada esasa ilişkin savunma yapmaya devam etti.

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın korumalarından sanık eski astsubay İsa Akın savunma yaptı.

Akın, Genelkurmay Başkanının koruması olarak darbe girişimiyle hiçbir alakası olmadığını ve savcının mütalaasındaki suç isnatlarını kabul etmediğini söyledi.

Koruma müdürü binbaşı Yakup Ata, izinde olduğu için yerine Astsubay Muharrem Uzun'un baktığını anlatan Akın, o gün Genelkurmay Başkanının 20'den fazla koruma personelinin görev yaptığını bildirdi.

15 Temmuz'da olağan mesaisine devam ettiğini, 20.25'te çıkış yapılacağının söylendiğini ancak çıkışın iptal olduğunu ifade eden Akın, bunun üzerine karargaha döndüğünü belirtti.

Akın, 20.58'de koruma odasından makam katına çıktığını ve diğer korumalardan astsubay Mahir Eser'i değiştirdiğini ifade ederek, bazı korumaların güney nizamiye bölgesinde beklediğini, 21.15'te ise anormal durumların yaşanmaya başladığını öne sürdü.

"Çekiç" alarm durumuna geçildiğini dile getiren Akın, bu sırada olanlardan habersiz makam katında bulunduğunu söyledi.

Akın, Genelkurmay Başkanı emir astsubayı Şener Doğrugören'in, emir subayı Levent Türkkan'ın ortalıkta kimsenin bulunmaması ve odalarına girmesi emrini ilettiğini kaydetti.

Bunun üzerine alt kattaki odaya indiğini bildiren Akın, 21.20'de tekrar makam katına çıktığını, burada ismini sonradan öğrendiği albay Doğan Öztürk ve Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK) personelinin komuta katına geldiğini gördüğünü bildirdi.

- "ÖKK personeline nezaret etmedim"

Akın, Levent Türkkan'ın tatbikat olduğunu söylediğini belirterek, ÖKK personeline nezaret ettiği yönündeki suçlamayı kabul etmedi.

İsa Akın, 21.25'te korumaların da makam katına çıktığını ifade ederek, korumaların ne olduğunu anlamaya çalıştığını, herkesin koruma müdürlüğü yapan Muharrem Uzun'dan emir beklediğini ileri sürdü.

Uzun'un, albay Ramazan Gözel'in tatbikat olduğunu söylediğini ve korumaların aşağıda beklemesini istediğini iddia eden Akın, bu ifade sonrası korumaların da ÖKK personeli makam katındayken alt kattaki odaya geçtiğini dile getirdi.

Akın, kendisi, Mahir Eser ve Uzun'un makam katında kaldığını, bu sırada Eser'in yanına gelip emir subayı Levent Türkkan'ın Hulusi Akar'a silah doğrulttuğunu gördüğünü söylediğini ve "Ne yapacağız?" diye sorduğunu aktardı.

Bunu Muharrem Uzun'a ilettiklerini, onun da "Kendi adamlarımıza mı sıkacağız?" dediğini öne süren Akın, Eser'in bunu diğer korumalara iletmek için alt kata indiğini bildirdi.

Akın, Ramazan Gözel'in "Silah sesleri geliyor nizamiyeden. Ne oluyor bak." demesi üzerine bir ara dışarı çıktığında nizamiyede bulunan ÖKK personelince yakınına doğru ateş açıldığını, bunun üzerine de karargah binasına döndüğünü kaydetti.

Bu sırada Kara Kuvvetleri Komutanının geldiğini görmediğini, koruma Bülent Aydın'ın şehit edilmesi olayına da şahit olmadığını iddia eden Akın, içeride de koruma Burak Akın'ın vurulmuş olduğunu, geldiğinde ona yardım ettiğini ileri sürdü.

İsa Akın, kendisi de dahil korumaların derdest edildiğini ve sonra da serbest bırakıldığını öne sürdü.

"Oradaki korumalardan sadece ben olanları sorguladım." şeklinde iddiada bulunan Akın, 22.40 gibi Mahir Eser'in yanına gitmek için karargahtan çıkmak istediğini ancak darbecilerce bacağından vurulduğunu söyledi.

Akın, vurulduktan sonra 23.40 civarı Burak Akın ile GATA'ya götürüldüğünü bildirdi.

O gün Genelkurmay Başkanını ne olursa olsun koruma endişesi taşıdığını ve bunun için hareket ettiğini öne süren Akın, "Demek ki diğer korumalar gibi bir şeyler yapmamamız gerekiyormuş." diye konuştu.

18 Temmuz'da gözaltına alındığını ve sonrasında tutuklandığını bildiren Akın, beraat talebinde bulundu.

Duruşma, pazartesi gününe ertelendi.

Yorumlar