"Bireysel başvuru büyük bir kazanım"

- Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan: - "Bireysel başvuru, ülkemizde hukukun üstünlüğü ve temel hakların korunması bakımından büyük bir kazanımdır. Eminim bireysel başvuru, mahkemelerimiz başta olmak üzere tüm kamu kurumları, avukatlar ve vatandaşlarımız tarafından daha iyi anlaşıldıkça daha çok benimsenecek, bu kurum çok daha işlevsel hale gelecektir" - "Mahkememiz, ortaya konan ilkeler ışığında, en kısa zamanda, tamamına yakını hükmen tutuklu hale gelen veya belli bir aşamada tahliye edilen gazetecilerin tutukluluğa ilişkin başvurularını da sonuçlandıracaktır"

Google Haberlere Abone ol
"Bireysel başvuru büyük bir kazanım"

ANKARA (AA) - Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, bireysel başvurunun, hukukun üstünlüğü ve temel hakların korunması bakımından büyük bir kazanım olduğunu belirterek, "Eminim bireysel başvuru, mahkemelerimiz başta olmak üzere tüm kamu kurumları, avukatlar ve vatandaşlarımız tarafından daha iyi anlaşıldıkça daha çok benimsenecek, bu kurum çok daha işlevsel hale gelecektir." değerlendirmesini yaptı.

Anayasa Mahkemesi Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Asya Anayasa Mahkemeleri ve Muadili Kurumlar Birliği (AACC) 6. Yaz Okulu, Anayasa Mahkemesinde düzenlenen açılış töreniyle başladı.

Törende konuşan Anayasa Mahkemesi Başkanı Arslan, yaz okullarının Anayasa Mahkemesi ve dengi kurumlar arasında bilgi ve tecrübe paylaşımını hedefleyen, kurumlar arasındaki ilişkileri geliştirmeye katkı yapan programlar olduğunu ifade etti.

Bu yılki yaz okuluna 18 ülkenin Anayasa Mahkemesi veya muadili kurumundan temsilcilerin geldiğini, katılımın geçen yıllara göre daha geniş olduğunu kaydeden Başkan Arslan, bunun memnuniyet verici olduğunu dile getirdi.

Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvuru sistemi hakkında bilgi veren Arslan, bireysel başvurunun temel hakların korunması açısından büyük bir kazanç olduğunu vurguladı.

Arslan, "Bireysel başvuru ile Anayasa Mahkemesi elitist yaklaşımdan uzaklaşmış, topluma dokunan, insanların günlük yaşamda karşılaştığı hak ihlalleriyle uğraşan bir kuruma dönüşmüştür." ifadelerini kullandı.

Bireysel başvurunun, insan hakları ve temel özgürlüklerin korunmasında standartların yükseltilmesini sağladığını anlatan Arslan, bundan dolayı AİHM önünde Türkiye aleyhine yapılan başvuru sayısında ve ihlal kararlarında ciddi bir azalma görüldüğünü bildirdi.

- "Tarihi başarıdır"

Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, bireysel başvurunun uygulamaya geçtiği 2012 yılından bugüne 200 bini aşkın başvuru yapıldığını, bunların 156 bininin sonuçlandırıldığını, bu durumun "tarihi bir başarı" olduğunu aktardı.

Karara bağlanan başvuruların çok büyük bir kısmının kabul edilemezlikle sonuçlandığına dikkati çeken Arslan, şöyle devam etti:

"Ret kararlarından sonra AİHM'e başvuru imkanı vardır. Fakat bu başvurularda ihlal sayısının çok az olduğunu görüyoruz. Bu da Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuruda ne kadar hassas davrandığını, ne kadar doğru bir istikamette hareket ettiğini göstermektedir. Bireysel başvuru, ülkemizde hukukun üstünlüğü ve temel hakların korunması bakımından büyük bir kazanımdır. Eminim bireysel başvuru, mahkemelerimiz başta olmak üzere tüm kamu kurumları, avukatlar ve vatandaşlarımız tarafından daha iyi anlaşıldıkça daha çok benimsenecek, bu kurum çok daha işlevsel hale gelecektir."

- "Artan iş yükü"

Arslan, 15 Temmuz darbe teşebbüsünün ardından ilan edilen ve bir süre önce kaldırılan OHAL'in de etkisiyle artan iş yükünün bireysel başvuruda halledilmesi gereken en temel mesele olduğunu vurgulayarak, bu konuda önemli mesafe alındığını, "liste usulü karar" gibi tedbirlerle başvuruları karşılama oranını artırdıklarını anlattı.

Anayasa Mahkemesi önündeki derdest başvuru sayısının 43 bin civarında olduğunu, bu rakamın son yıllardaki yıllık başvuru sayısına yaklaştığını aktaran Arslan, "Almanya ve İspanya anayasa mahkemeleri gibi bireysel başvuruyu yıllardır uygulayan mahkemelere senede 3-5 bin başvuru yapıldığı, AİHM'e 47 ülkeden toplam 60 bin başvuru olduğu dikkate alındığında iş yükümüzün ne kadar yüksek olduğu anlaşılacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

- Tutukluluğa ilişkin başvurular

Başkan Arslan, Anayasa Mahkemesinin tutukluluğa ilişkin başvuruları öncelikli olarak ele aldığını ve bu başvuruları mümkün olan en kısa sürede sonuçlandırmaya çalıştığını ifade etti.

"Anayasa Mahkemesinin tutukluluk konusundaki başvuruları önceleri daha kısa sürede sonuçlandırdığı şimdi ise geciktirdiği" yönündeki eleştirilerin gerçeği yansıtmadığını vurgulayan Zühtü Arslan, şunları kaydetti:

"Tutukluyken milletvekili seçilen iki başvurucu hakkında 2013 yılı sonunda verilen kararlar 'hızlı', bu yılın başında iki tutuklu gazetecinin başvuruları üzerine verilen ihlal kararları 'gecikmiş' kararlara örnek gösteriliyor. Bu kararların ihlal sonuçları dışında ortak yanları yoktur. 2013 yılında verilen kararlar 4,5 yıla yakın tutukluluk sürelerinin başvurucuların milletvekili seçildikleri, dolayısıyla seçilme ve temsil hakkına sahip oldukları da dikkate alındığında ihlal teşkil ettiğine ilişkin kararlardır. Bu yılın başında verilen kararlar ise tutuklama kararlarında ve iddianamelerde kuvvetli suç belirtisi gösterilmediğinden tutuklamanın hukukiliği bağlamında ihlal bulunan kararlardır. Söz konusu başvuruların karara bağlanma süreleri bakımından çok büyük farklılıkları yoktur. 2013 kararları biri yaklaşık bir yıl, diğeri bir yılı aşan sürede sonuçlandırılmıştır. 2018 kararları ise biri bir yıl iki ay, diğeri de bir yıl dört ay içinde sonuçlandırılmıştır.

Mahkemenin bu tarihlerdeki iş yükü hesaba katıldığında bu konudaki eleştirinin ne kadar yersiz olduğu anlaşılacaktır. 2013 kararları verildiğinde toplam derdest başvuru sayısı 5 bin civarı, tutukluluğa ilişkin başvurular sadece 220 kadardı. OHAL'in yürürlükte olduğu 2018 kararlarının verildiği dönemde ise toplam 40 bin civarındaki derdest başvurunun 5 binden fazlası tutukluluğa ilişkindi. Nitekim AİHM bu durumu dikkate alarak Türk Anayasa Mahkemesinin bu konularda öncü kararları vermeye çalıştığını da belirterek, aynı başvuruculara ilişkin kararlarında yaklaşık 14 ve 16 aylık süreleri Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin ihlali olarak görmemiştir."

Anayasa Mahkemesinin tutukluluk konusunda OHAL'in getirdiği iş yüküne rağmen öncü kararlarını hızlı bir şekilde verdiğini belirten Arslan, "Mahkememiz, ortaya konan ilkeler ışığında, en kısa zamanda, tamamına yakını hükmen tutuklu hale gelen veya belli bir aşamada tahliye edilen gazetecilerin tutukluluğa ilişkin başvurularını da sonuçlandıracaktır." ifadesini kullandı.

Yorumlar