Başkentray Açılış Töreni

- Cumhurbaşkanı Erdoğan: (3) - "Askeri güçlerine güvenen kimi ülkelerin Suriye'yi adeta bir bilek güreşi sahasına çevirmesinden fevkalade rahatsızlık duyuyoruz" - "Katil Esed rejimini destekleyenler yanlış yapıyorlar. PYD terör örgütünü destekleyenler de yanlış yapıyorlar. Biz her iki yanlışla da sonuna kadar mücadele edeceğiz" - "Suriye krizi, Dera'da rejimin hışmına uğrayan çocuklarına sahip çıkan ailelere yapılan saldırıyla başlamıştı. İnşallah Duma'da kimyasal saldırıyla katledilen masum çocuklar için harekete geçeceğini umduğumuz mahşeri vicdan bu krizi sona erdirecektir" - "Dün akşam Sayın Trump ile görüştüm. Bugün Sayın Putin ile görüşmem var. Kendileriyle görüşeceğim ve birlikte bu kimyasal katliamı nasıl durdururuz, bunu kendileriyle tekrar konuşacağım" - "Ekonomide aktif rol oynayanlar ve finans sektörünün içinde olanlar eğer Suriye'deki bu gelişmeleri kalkıp bahane ederek, buradan ülkemize ekonomik terör estirmeye çalışıyorsanız, yanlış yaparsınız. Yeri geldiğinde bunun hesabını verirsiniz. Döviz kurlarındaki artışın makul, mantıklı, işin kitabına uygun hiçbir izahı yoktur"

Google Haberlere Abone ol
Başkentray Açılış Töreni

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Askeri güçlerine güvenen kimi ülkelerin Suriye'yi adeta bir bilek güreşi sahasına çevirmesinden fevkalade rahatsızlık duyuyoruz." dedi.

Erdoğan, Kayaş Tren Garı'nda düzenlenen Başkentray Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmasında, devletin sınırları olsa da gönüllere sınır konulamayacağını söyledi.

"Nerede bir kardeşimiz varsa ihtiyaç duyduğu anda onun yanında olmak boynumuzun borcudur." ifadesini kullanan Erdoğan, yurtlarında can güvenlikleri kalmadığı için muhacir sıfatıyla Türkiye'ye gelen insanlara ensar olmaktan şeref duyduklarını belirtti.

Türkiye'nin imkanlarının, 3 milyon da 5 milyon da olsa, kardeşleriyle ekmeğini ve suyunu paylaşmaya müsait olduğunu dile getiren Erdoğan, Suriye ve Irak'tan ilk mülteci dalgası başladığında Türkiye'nin bunun altında ezileceğini sananların bulunduğunu hatırlattı. Erdoğan, "Biz ise ezilmek bir yana tüm dünyaya insanlık nedir öğretecek şekilde bu süreci yönettik, yönetiyoruz. Sırf 'kendi konforları bozulmasın' diye Türkiye'ye yardım vaadedenler sözlerini tutmamış olsalar da biz Suriye topraklarını bu insanlar için güvenli hale getirene kadar kendilerini misafir etmeyi sürdüreceğiz." diye konuştu.

Fırat Kalkanı Harekatı bölgesine 160 bin Suriyelinin geri döndüğünü aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:

"Afrin'de kontrol altına aldığımız bölgeleri, patlayıcılardan ve terörist artıklarından tamamen temizledikten sonra oraya da yüz binlerce Suriyeli kardeşimizin döneceği görülüyor. İnşallah İdlib, Tel Rıfat, Münbiç, Ayn El Arap, Tel Abyad, Rasulayn, Kamışlı taraflarını da güvenli hale getirecek ve tüm Suriyelilerin evlerine, yuvalarına kavuşmalarını sağlayacağız. Bülbülü altın kafes koymuşlar, ille de vatanım demiş. Bu kardeşlerimizin gerekli şartlar oluştuğunda vatanlarına döneceklerinden şüphem yoktur. Kendilerine ülkemizde bir gelecek kurmak isteyenlere de elbette bu imkanı tanıyacağız."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'deki gelişmelerin, Türkiye ve bölgeyle tüm dünya çapında bir güvenlik krizine yol açtığına dikkati çekerek, "Askeri güçlerine güvenen kimi ülkelerin Suriye'yi adeta bir bilek güreşi sahasına çevirmelerinden fevkalade rahatsızlık duyuyoruz. Suriye'deki rejim bir milyona yakın insanın ölümüne yol açmış olması sebebiyle bizim gözümüzde zaten kapkara bir sicile sahiptir. Suriye krizi, Dera'da rejimin hışmına uğrayan çocuklarına sahip çıkan ailelere yapılan saldırıyla başlamıştı. İnşallah Duma'da kimyasal saldırıyla katledilen masum çocuklar için harekete geçeceğini umduğumuz mahşeri vicdan bu krizi sona erdirecektir." diye konuştu.

ABD Başkanı Donald Trump'la dün akşam görüştüğünü anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bugün Sayın Putin ile görüşmem var. Kendileriyle görüşeceğim ve birlikte bu kimyasal katliamı nasıl durdururuz, bunu kendileriyle tekrar konuşacağım. Türkiye olarak en başından beri tek gayemiz Suriyeli kardeşlerimizin güvenliği ve geleceği olmuştur. Suriye topraklarında yürüttüğümüz operasyonların amacı da rejimin baskısına ve katliamlarına maruz kalmış milyonlarca insana kendi evlerinde güvenli bir gelecek sağlamaktır. Suriye toprakları herkes için güvenli hale gelene kadar oradaki varlığımızı ve faaliyetlerimizi sürdüreceğiz."

- "PYD'li teröristleri kurtarabileceklerini sanıyorlarsa çok yanılıyorlar"

Suriye'de DEAŞ'la tek samimi ve netice alıcı mücadeleyi Türkiye'nin yürüttüğünü vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bizim dışımızdaki herkes DEAŞ'ı Suriye toprakları üzerindeki farklı emellerini gerçekleştirmenin bir bahanesi, bir aracı olarak kullanmıştır. PYD gibi eli kanlı bir terör örgütü DEAŞ bahanesiyle Suriye'yi bölmek için sahaya sürülmüş, silahlandırılmış, desteklenmiş ve bölgeye bela olarak gönderilmiştir. Ülkemizin PYD'ye yönelik operasyonlarını adeta kendi gövdelerini ortaya koyarak engellemeye çalışanların derdinin Suriye olmadığı, terör örgütleriyle mücadele olmadığı gayet açıktır. Bakıyorsunuz birçok Batılı dostların bayrakları bunların tanklarının üzerinde görünüyor. PYD'li teröristleri kurtarabileceklerini sanıyorlarsa, çok yanılıyorlar. Biz PYD'li teröristlerin her birini öyle veya böyle imha edeceğiz."

"Elbette müttefiklerimizin askerlerine silah doğrultmak gibi bir düşüncemiz asla olamaz. Bununla birlikte bu ülkelerin askerlerinin PYD'li teröristlerle çok da yan yana durmamalarını bir dost olarak kendilerine tavsiye ediyoruz." diyen Erdoğan, şunları söyledi:

"Buradan bir kez daha açıkça söylüyorum, sınırlarımız boyunca DEAŞ'lı, PYD'li ya da bir başka isim altında, tek bir teröristin bile varlığını kendimize yönelik tehdit olarak görüyor, gereğini yapmayı da bekamızın bir şartı olarak kabul ediyoruz.

Biz artık Suriye ve Irak'ta oynan bu tiyatronun bir kenara bırakılmasını, yüzlerdeki maskelerin indirilmesini, herkesin gerçek niyeti ve çehresiyle sahada kendisini göstermesini istiyoruz. Bu tiyatro yüzünden dünya yakında tarihinin en büyük tehdidiyle karşı karşıyadır. Kimsenin Akdeniz'i ve Suriye topraklarını siyasi ve askeri güç mücadelelerinin ateşinde yakmaya hakkı yoktur. Kimyasal ve konvansiyonel silahlarla kendi vatandaşlarına saldıran rejimi korumak ne kadar yanlışsa, aynı şekilde terör örgütleri üzerinden Suriyeyi bölmeye çalışmakta o kadar yanlıştır. Biz bunların hepsine de karşıyız."

- "Birlikte çalışmaktan vazgeçmek gibi bir niyetimiz yoktur"

Erdoğan, ABD ile olan müttefiklikten, Rusya'yla enerjiden güvenliğe kadar geniş bir alanda kurulan stratejik ilişkilerden ve İran'la bölge sorunlarının çözümünde birlikte çalışmaktan vazgeçmek gibi bir niyetleri olmadığını ifade ederek, "Bizim Rusya, İran ve Çin gibi ülkelerle kurduğumuz ilişkiler, Batı ile olan ilişkilerimizin alternatifi değil tam tersine tamamlayıcısıdır. Ama bu durum her iki tarafında başka alanlardaki yanlışlarını ifade etmemize engel değildir. Katil Esed rejimini destekleyenler yanlış yapıyorlar. PYD terör örgütünü destekleyenler de yanlış yapıyorlar. Biz her iki yanlışla da sonuna kadar mücadele edeceğiz." dedi.

- "Güven, huzur ve refah getiren tek ülke biziz"

Suriye'de bulunduğu yere güven, huzur ve refah getiren tek ülkenin, Türkiye olduğuna işaret eden Erdoğan, "Bizim dışımızda, Suriye sahasında etkili olan güçlerin bulunduğu her yerde zulüm, huzursuzluk, yıkım vardır." şeklinde konuştu.

Alandakilere, Türkiye'nin terörden temizleyerek kontrol altına aldığı şehirlerle diğer güçlerin operasyonlarının ardından ortaya çıkan görüntüleri televizyonlarda görüp görmediklerini soran Erdoğan, "Nasıl, oraları ne hale getirdiler, gördünüz." dedi.

Suriye'yi yıkmak için gelenlere karşı, Suriye halkının yanında yer almanın tarihi ve insani görevleri olduğunu vurgulayan Erdoğan, bu görevlerini imkan buldukları her yerde ve her durumda yerine getirmekten çekinmeyeceklerinin altını çizdi. Suriye'ye hem gönüller yapmaya hem de şehirleri imar etmeye gittiklerine işaret eden Erdoğan, bunu başarana kadar da orada kalacaklarına işaret etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'yi demokrasi ve ekonomide sınıf atlatırken, onurlarına, haysiyetlerine, istiklal ve istikballerine yönelik hiçbir saldırıya "eyvallah" etmeyerek, ecdadın emanetine de sahip çıkacaklarını vurguladı.

- "Bunun bedelini ödersiniz"

Ekonomide aktif rol oynayanlar ve finans sektörünün içinde olanlara seslenen Erdoğan, "Eğer Suriye'deki bu gelişmeleri kalkıp bahane ederek, buradan ülkemize ekonomik terör estirmeye çalışıyorsanız, yanlış yaparsınız. Yeri geldiğinde bunun hesabını verirsiniz. Bunun bedelini ödersiniz. Hükümetimiz bu konuda kararlı bir şekilde yoluna devam etmektedir. Döviz kurlarındaki artışın makul, mantıklı, işin kitabına uygun hiçbir izahı yoktur." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin yakın zamanda yaşadığı gelişmeleri anımsatan Erdoğan, Türkiye'nin 2017 yılı büyümesinin tüm uluslar arası tahminleri alt üst ederek yüzde 7,4 olarak açıklandığını, ihracatın 36 milyar dolardan, 160 milyar dolara çıkıp tüm zamanların rekorunu kırdığını hatırlattı.

Turizmde ise yeni sezonun parlak geçeceğine dair çok sayıda veri olduğunu aktaran Erdoğan, Rusya ve İran'la çok önemli bir zirve yapıldığını ve Mersin'de Akkuyu'da 22 milyar dolarlık nükleer güç santralinin temelini attıklarını anımsattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların birilerini rahatsız ettiğini vurgulayarak, "İhracatımıza 6 milyar dolarlık katkı yapacak, ithalatımızı 12 milyar dolar azaltacak 135 milyar liralık yatırım teşvik belgelerini sahiplerine teslim ettik. Böylece, olumsuz değerlendirmelerin en önemli bahanesi olan cari açığın düşürülmesine yönelik çok ciddi bir adım atmış olduk. Yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik çok önemli düzenlemeleri hayata geçirdik. Neredeyse her gün savunma sanayisinde gerçekten çok önemli başarıların haberlerini alıyoruz." diye konuştu.

- "Kanal İstanbul olmazsa olmaz hale geldi"

Bunların yanı sıra terör eylemlerinde zarar gören Diyarbakır'ın Sur ilçesini 2 milyar lirayı aşan bir yatırımla yeniden hayata döndürdüklerini belirten Erdoğan, Çanakkale'de kendi alanında dünyanın en büyük eseri olan 1915 Çanakkale Köprüsü'nün kule kazıklarını da denize çaktıklarını anımsattı.

Keçiören-Atatürk Kültür Merkezi metrosunu Kızılay'a uzattıklarını, bunun inşaatının başladığını aktaran Erdoğan, Kuyubaşı'ndan Esenboğa Havalimanı, Yıldırım Beyazıt Üniversitesine uzatmak için de bu yıl ihale yaptıklarını sonra da Çubuk'a uzatacakları bilgisini verdi

Erdoğan, "Artık çok daha fazla sabrımız kalmadı. İstanbul'un dev Kanal İstanbul'un ihalesini yapmamız olmazsa olmaz hale geldi. İşte son Boğaz'daki kaza bunun ne kadar önemli olduğunu ortaya koydu, daha bekleyemeyiz. Bu ihalenin süratle yapılması lazım." değerlendirmesinde bulundu.

- "Döviz kuru, möviz kuru üzerinden terbiye edemezler"

Küresel ekonomide kırılganlığa yol açacak, ciddi herhangi bir gelişmenin haberini de almadıklarına işaret eden Erdoğan, "Hiç endişe etmeyin, sağda solda konuşulanlara da bakmayın. Türkiye emin adımlarla yoluna devam ediyor. Bizi döviz kuru, möviz kuru üzerinden terbiye edemezler. Onlar kendi başlarının çaresine baksın. Biz yolumuza kararlı bir şekilde devam ediyoruz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başkentray'ın tüm Ankaralılara hayırlı olmasını diledi.

Törene, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Başbakanlık Müsteşarı Fuat Oktay, Ankara Valisi Ercan Topaca, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Lütfiye Selva Çam, AK Parti Ankara Milletvekilleri ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tören alanına gelişinde TBMM Başkanı Kahraman ile Başbakan Yıldırım tarafından karşılandı.

Erdoğan, protokolde yanına gelen ve hafızlık belgesini gösteren 8 yaşındaki Arif Ömer Özer ile bir süre görüştü. Özer'i tebrik eden ve Ali İmran suresinden ayetler okumasını isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, tebrik ettiği Özer'e oyuncak hediye etti.

Açılış için platformda bulunan Erdoğan, "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bütün bunları başarabilmek için bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Birbirimizi Allah için seveceğiz, mal, mülk, makam, mevki için değil. Allah için." dedi.

- 24 Nisan'a kadar ücretsiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başkentray'ın 24 Nisan'a kadar ücretsiz hizmet vereceğini müjdeledi. Erdoğan, TBMM Başkanı Kahraman ve Başbakan Yıldırım ile beraberindekiler, Ankara Müftüsü Mehmet Sönmezoğlu’nun yaptığı duanın ardından Başkentray'ın açılışını gerçekleştirdi.

Erdoğan, Kayaş Tren İstasyonu'na geçerek, beraberindeki TBMM Başkanı Kahraman ve Başbakan Yıldırım ile trene bindi. Makinist koltuğuna oturan Erdoğan, treni Bağderesi İstasyonu'na kadar kullandı.

(Bitti)

Yorumlar