Atalay Filiz'in "resmi belgede sahtecilik" davası

- İstanbul ve Ankara'da işlediği 3 cinayetten mahkum edilen Atalay Filiz'in, başkalarına ait kimlik bilgilerini kullandığı gerekçesiyle "resmi belgede sahtecilik" suçundan yargılanmasına devam edildi - Mahkeme, suça konu kimlik belgelerinin İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderilerek, aldatma kabiliyeti olup olmadığı konusunda rapor aldırılmasına karar verdi

Google Haberlere Abone ol
Atalay Filiz'in "resmi belgede sahtecilik" davası

İSTANBUL (AA) - İstanbul ve Ankara'da işlediği 3 cinayetten mahkum edilen Atalay Filiz'in, başkalarına ait kimlik bilgilerini kullandığı gerekçesiyle "resmi belgede sahtecilik" suçundan 35 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi.

Anadolu 67. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu bulunan Filiz ve avukatı Merve Uçanok katıldı.

Mahkeme Hakimi Mehmet Adil Saraçoğlu, adli emanete yazılan yazıya istinaden, suça konu 7 sahte belgenin dava dosyasına gönderildiğini tutanağa geçirdi.

Söz konusu 7 sahte belgeyi duruşmada inceleyen mahkeme hakimi, 3 sürücü belgesi ile 4 nüfus cüzdanı üzerinde Atalay Filiz'e ait fotoğrafların bulunduğunu, bazı belgelerde fotoğraf ve belgenin üzerinde bulunan soğuk mührün gözle görülmediğini tutanağa yazdırdı.

Hakim Saraçoğlu, incelediği belgeleri daha sonra Atalay Filiz'e vererek bakmasını istedi. Filiz, incelenen belgelere ilişkin bir diyeceğinin olmadığını söyledi.

Söz verilen Filiz'in avukatı Merve Uçanok da söz konusu belgelerin her birinin ayrı ayrı değerlendirilmek suretiyle aldatma kabiliyeti olup olmadığı konusunda grafoloji teknik bilirkişisinden rapor aldırılmasını talep etti.

- 11 yaşındayken parmak izini yok etmeye çalışmış

Müvekkili Filiz'in cezai ehliyetinin olup olmadığına ilişkin taleplerine de değinen Uçanok, şunları söyledi:

"Yaptığım araştırmada, müvekkilin 11 yaşındayken elini sürekli prize uzatıp geri çekmesini fark eden annesi bu durumu oğluna sorunca 'elimdeki parmak izini yok etmeye çalışıyorum' cevabını alınca Merzifon Askeri Hastanesi'ne götürmüştür. Burada doktor müvekkil hakkında obsesif kompulsif teşhisi koymuş. Atalay Filiz, üniversite sürecinde intihar girişiminde bulunmuş, Türkiye'ye döndükten sonra da beyninde çip olduğu düşüncesiyle MR çektirmiştir. Yine Fransa'dan döndükten sonra İstanbul'da bir psikoterapi merkezine gitmiş, burada kendisine 2 adet ilaç verilmiş. Verilen ilaçlardan birinin şizofreni hastalarının tedavisinde kullanılan ilaç olduğunu tespit ettik. Ben tüm bu hususları Filiz'in söz konusu olaydan sonra depoda muhafaza etmiş olduğu belgeleri incelemek suretiyle buldum. Her ne kadar bir önceki ara kararınızda ceza ehliyetine ilişkin rapor alınması yönündeki talebimiz reddedilmiş ise de bu karardan vazgeçilerek müvekkilin çocukluğundan itibaren yaşadığı süreç göz önüne alınarak rapor aldırılmasını talep ediyoruz."

Mahkeme, suça konu kimlik belgelerinin İstanbul Adli Tıp Kurumu Grafoloji İhtisas Dairesi'ne gönderilerek, aldatma kabiliyetini haiz olup olmadıkları konusunda rapor aldırılmasına karar vererek, duruşmayı erteledi.

- Süreç

Tuzla'da 2 çocuk annesi tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı'yı öldürdüğü iddia edilen Filiz'in, 16 Eylül 2013'te o dönem tümgeneral olan Hasan Hüseyin Demirarslan'ın TÜBİTAK'ta çalışan oğlu Göktuğ Demirarslan ve onu ziyarete gelen kız arkadaşı Elena Radchikova'nın öldürülmesi olayına karıştığı da belirlenmişti.

Üç yıl süreyle aranan Filiz'in, sahte kimlikle yurtdışına kaçtığı ve bir süre sonra geldiği İstanbul'da yaşamaya başladığı, çevresine kendisini farklı kimlikle tanıttığı tespit edilmişti.

İstanbul ve Ankara'daki 3 cinayetin zanlısı olarak aranırken İzmir'de yakalanan Atalay Filiz'in üzerinden çıkan 7 sahte kimlik belgesine ilişkin soruşturma başlatılmıştı.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Filiz'in üzerinden çıkan kimlik belgelerine kendi fotoğraflarını yapıştırarak kullandığı iddiasıyla "resmi belgede sahtecilik" suçundan 14 yıldan 35 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.

Öte yandan, seri cinayet zanlısı Filiz, tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı'yı öldürdüğü gerekçesiyle İstanbul'da yargılandığı davada bir kez ağırlaştırılmış müebbet, Ankara'da Göktuğ Demirarslan ve kız arkadaşı Elena Radchikova'yı "tasarlayarak öldürdüğü" gerekçesiyle de 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilmişti.

Yorumlar