AK Parti Gaziantep İl Danışma Meclisi Toplantısı

- AK Parti Genel Sekreteri Gül: - "Türkiye'nin devletiyle, milletiyle bölünmez bütünlüğünü tahkim eden, daha da güçlendiren bir anayasa değişikliğini öneriyoruz. Tek millet, tek Meclisin olduğunu öne çıkaran, vurgulayan, eyaletin olmadığı üniter bir yapıyı tahkim eden bir modeli öneriyoruz" - "CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir ulusal güvenlik sorunu haline gelmiştir. Milli güvenlik sorunu haline gelmiştir, Türkiye'de Sayın Kılıçdaroğlu. Türkiye'de bir milli güvenlik sorunu olarak Kemal Kılıçdaroğlu sorunu yaşanmaktadır" - "HDP eş başkanları cezaevinde ama, onlar orada rahat durabilirler. Çünkü HDP eş başkanı gibi Sayın Kemal Kılıçdaroğlu dışarıda açıklamalar yapmakta, siyaset yapmaktadır"

Google Haberlere Abone ol
AK Parti Gaziantep İl Danışma Meclisi Toplantısı

GAZİANTEP (AA) - AK Parti Genel Sekreteri ve Gaziantep Milletvekili Abdulhamit Gül, anayasa değişikliği çalışmalarına ilişkin, "Türkiye'nin devletiyle, milletiyle bölünmez bütünlüğünü tahkim eden, daha da güçlendiren bir anayasa değişikliğini öneriyoruz. Tek millet, tek meclisin olduğunu öne çıkaran, vurgulayan, eyaletin olmadığı üniter bir yapıyı tahkim eden bir modeli öneriyoruz." dedi.

Gül, Şahinbey Belediyesi Konferans Salonu'nda düzenlenen AK Parti İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 100 yıl önce cetvellerle çizilerek sınırların belirlendiği bu coğrafyada şimdi kan dökülerek haritaların yeniden düzenlenmek istendiğini belirtti.

Eğer AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan olmasaydı, Türkiye'nin bugün ekonomik, siyasi olarak, birlik ve beraberlik içinde bugün bulunduğu noktada bulunamayacağını anlatan Abdulhamit Gül, Suriye'de, Irak'ta yaşanan bütün meseleler ve krizlere rağmen, Türkiye'nin dimdik ayakta durduğunu kaydetti.

Gül, "Türkiye'nin birliği, beraberliği, istikrarı AK Parti ile doğru orantılıdır. Eğer AK Parti varsa, ülkenin birlik ve beraberliği garanti altındadır. Eğer Recep Tayyip Erdoğan varsa, Türkiye'nin bekası, birliği beraberliği teminat altındadır." diye konuştu.

- "Kendi savaş uçağımızı da helikopterimizi de yapıyoruz"

Avusturya'nın Türkiye'ye silah satmayacağını açıklamasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Gül, "15 Temmuz'da tankın altına yatan, tankın önünde duran Sabriler varken, sen bana silah versen ne silah vermesen ne. Biz kendi tankımızı da yapıyoruz, kendi savaş uçağımızı da helikopterimizi de yapıyoruz. İşte rahatsızlık duydukları mesele bu. Türkiye onlar için bir pazar olmak zorunda. Onların emir kulu olmak zorunda. Onların istediği şekilde terbiye edilmek zorunda. Böyle bakıyorlar. Ama ben milli beraberliğimize, siyasetime, ekonomime, kendi insanımla Türkiye'nin geleceğine ben karar veririm dediği için bunlar oluyor." diye konuştu.

Avrupa Parlamentosu'nun verdiği kararın da asla tanınmayacağını kaydeden Gül, "Türkiye 53 yıldır terbiye odasında, kapıda bekletilip 'evet efendim' diye önünüzde el pençe divan duracak, ülke değil. Türkiye AB ile ilgili bütün taahhütleri yerine getirdiği halde, Türkiye'yi terbiye etmek isteyenlerin almış olduğu bu kararı Türkiye, asla tanımamıştır, tanımayacaktır. Burada kararını gözden geçirmesi gereken AB'dir. Bu AB'nin kendi sorunudur." ifadelerini kullandı.

Gül, kimsenin bu aziz ülkeye ve millete diz çöktüremeyeceğini vurgulayarak, konuşmasına şöyle devam etti:

"Son zamanlarda terörle mücadele konusunda gerek Türkiye'de gerekse Türkiye dışında kendi topraklarımızda yaşayan vatandaşlarımızın güvenliği için, mal ve can güvenliğimizi sağlamak üzere Fırat Kalkanı Harekatını yapıyoruz. Türkiye bu operasyonla dünyada tüm yaşanan tüm bu yaşananların denklemine ve merkezine oturmuştur. Önceden seyrederken şimdi bu yaşanan gelişmelere bizzat müdahil olan ülke haline gelmiştir. Bundan da rahatsız olanlar var. Ama bizim Türkiye'de, Kilis'te, Gaziantep'te vatandaşlarımızın rahat yaşayabilmesi için askerlerimiz Fırat Kalkanı Operasyonu'nda canla başla mücadele ediyorlar. Bizim asla başka ülkede gözümüz yok. Türkiye topraklarında huzur ve güven içerisinde yaşamak istiyoruz. Bize oradan gelen tehditleri ortadan kaldırmak istiyoruz."

- Anayasa çalışmaları

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanlığı görevini de yürüten Abdulhamit Gül, 1982 Anayasası'nın yürürlüğe girdiği günün akşamından itibaren tartışılan bir anayasa olduğunu belirterek, AK Parti'nin kurulduğu günden bu yana Türkiye'nin sivil bir anayasaya ihtiyacı bulunduğunu ifade etti.

Gül, anayasa yapmak için 2 kez masaya oturduklarını ancak özellikle CHP'nin masadan kaçması nedeniyle anayasa çabasının neticeye ulaşamadığını anımsattı.

"Parlamenter sistem" diyerek Türkiye'de düşünülen hükümet sisteminden 2007 referandumuyla uzaklaşıldığını bildiren Gül, şunları söyledi:

"Şimdi diyoruz ki 'Gelin bunun adını koyalım. Madem cumhurbaşkanını halk seçiyor. Zaten başkanlık sisteminde de yürütmeyi halk seçiyor. Getirin siz de teklifinizi millete soralım. Milletimiz ne istiyorsa başımız gözümüz üstüne' dediğimizde CHP her zaman olduğu gibi kaçıyor. Ama burada AK Parti'nin dillendirdiği Türkiye'deki bu sorunu çözme anlamında Sayın Bahçeli'nin ortaya koymuş olduğu girişim neticesinde bir takım çalışmalarımız devam ediyor. İnşallah Türkiye'ye özgü, uluslararası hukukun, evrensel ilkelere uygun bir sistem için çalışmalarımızı yapıyoruz. Kılıçdaroğlu ne diyor, 'Türkiye'yi böldürmeyiz, bunu asla referanduma götürmeyiz' Ya sana mı soracağız, bunun kararını sen mi vereceksin, yoksa millet mi verecek? Milletten korkanlar işte bu şekilde tepki verir. Şimdi CHP diyor ki ben bu dosyaya karşıyım. Daha görmedin ki neye karşısın? Önce bir gör taslağı, neresi demokrasiye aykırı, neresinde bir sorun var onu da bize söyle bakalım."

"Daha görmediği bir metin için bile 'istemezük' diyen bin muhalefet anlayışının bu ülkeye verebileceği hiçbir şey yoktur. 'Ben böldürmem' diyor. Biz federasyon, eyalet sistemini istemiyoruz. Böyle bir şey yok." diyen Gül, sözlerine şöyle devam etti:

"Üniter devlet sistemini öngören bir hükümet modeli önerimizde var bunun üzerinde çalışıyoruz. Türkiye'nin devletiyle, milletiyle bölünmez bütünlüğünü tahkim eden, daha da güçlendiren bir anayasa değişikliğini öneriyoruz. Tek millet, tek meclisin olduğunu öne çıkaran, vurgulayan, eyaletin olmadığı üniter bir yapıyı tahkim eden bir modeli öneriyoruz. Ama kendi önce bunu söyleyeceğine milletvekiline cevap versin. İzmir'i gerekirse ayırırız, buradan AB'ye gireriz' diyor. İzmir senin babanın malı mı, Diyarbakır babanın malı mı? Böldürmeyeceğiz diyor. Yenikapı mitingine katılmıştı. Şimdi Kartal mitinglerine katılıyor. PKK'ya destek veren HDP'ye destek veren mitinglerde, teröristlere destek verenlerle kol kola miting yapıyorsun. Sen mi bu ülkeyi böldürmeyeceksin? Sen mi bu ülkenin birlik ve beraberliğinin teminatı olacaksın? CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir ulusal güvenlik sorunu haline gelmiştir. Milli güvenlik sorunu haline gelmiştir Türkiye'de Kılıçdaroğlu. Türkiye'de bir milli güvenlik sorunu olarak Kemal Kılıçdaroğlu sorunu yaşanmaktadır. HDP eş başkanları cezaevinde ama, onlar orada rahat durabilirler Çünkü HDP eş başkanı gibi Sayın Kemal Kılıçdaroğlu dışarıda açıklamalar yapmakta, siyaset yapmaktadır. HDP'nin 3. eş başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olmuştur. Atatürk'ün kurduğu parti CHP, sırtımızı teröristlere dayıyoruz diyenlerin destekçisi, onların yanında duran, onların dublörlüğünü, suflörlüğünü yapan bir parti haline gelmiştir. Buna da en iyi şekilde CHP'li seçmenler kararını vereceklerdir."

Abdulhamit Gül, önerdikleri modelde devlet başkanının cumhurbaşkanı olarak adlandırılacağını, hükümeti milletin belirleyeceğini, kuracağına dikkati çekerek, şu görüşlerini paylaştı:

"Türkiye için hem siyası hem ekonomik anlamda gerçekten çok esaslı bir durumdur. CHP Genel Başkanı iki de bir 'Rejimi değiştirmeyiz' diyor. Sen cumhuriyetle yaşıt bir partiyi CHP'yi aldın götürdün, teröristlere destek veren bir partiye neredeyse, teslim ediyorsun. Kalkmışsın 'rejimi değiştirtmem' diyorsun. Bu ülkede, rejimin, cumhuriyetin, demokrasinin teminatı da AK Parti'dir. Türkiye'de rejim değişikliği önermiyoruz. Türkiye'nin başkenti Ankara'dır. Milli marşı İstiklal Marşı'dır. Bayrağı ay yıldızlı al bayraktır. Bizim önerdiğimiz bir hükümet modelidir. Bizim önerdiğimiz rejim değişikliği değil. Rejim değiştiriliyordu 15 Temmuzda, sen bilmem nerede saklanırken, Recep Tayyip Erdoğan ölümüne, ölümüne derken, biz rejimi kurtardık. Rejimin bekası da Türkiye'nin bekası da AK Parti'dir, bu millettir. Sistem demokrasidir. Biz eyalet sistemine karşıyız, Türkiye'nin üniter yapısıyla, merkezi yapısıyla inşallah bu hükümet sistemini gündeme alacağız."

Toplantıya, AK Parti Gaziantep milletvekilleri Mehmet Erdoğan, Nejat Koçer, AK Parti Konya Milletvekili Ömer Ünal, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, AK Parti İl Başkanı Eyüp Özkeçeçi ile çok sayıda partili katıldı.


Yorumlar