Aileler bağımlılık yapan maddelerin "farkında"

- Türkiye, Litvanya, Portekiz ve Hollanda'nın ortaklaşa yürüttüğü "Yetişkinlerde Madde Bağımlılığı Farkındalığı" projesi kapsamında Türkiye'de anket çalışması yapıldı - Türk ebeveynlerin yüzde 92,9'u, uyuşturucu maddelerin sağlığa olan zararları ile ilgili bilgileri olduğuna inanıyor - Bağımlılık yapan maddelerden haberdar olan ailelerin oranı ise yüzde 89,1 - Yeşilay Genel Müdürü Yılmaz: "Türk ebeveynlerin madde kullanımına ilişkin duygusal tepkilerinin de değerlendirildiği çalışmada, uyuşturucu madde kullananlardan nefret etmediklerini belirtenlerin oranı yüzde 48,7, uyuşturucu madde kullanımından huzursuz olduklarını ifade edenlerin oranı yüzde 83,6 ve uyuşturucu madde kullanan birini gördüğünde üzüldüğünü dile getirenlerin oranı ise yüzde 84,4 oldu"

Google Haberlere Abone ol
Aileler bağımlılık yapan maddelerin "farkında"

ANKARA (AA) - YEŞİM SERT KARAASLAN - Türkiye'nin, Litvanya, Portekiz ve Hollanda ile birlikte yürüttüğü "Yetişkinlerde Madde Bağımlılığı Farkındalığı" projesi kapsamında yapılan anket, Türk ebeveynlerin bağımlık yapan maddelerden yüzde 89,1 oranında haberdar olduklarını ortaya koydu.

Yeşilay Genel Müdürü Savaş Yılmaz, 4 ülkenin birlikte yürüttüğü "Yetişkinlerde Madde Bağımlılığı Farkındalığı" projesi (DAWAP) hakkında bilgi verdi.

DAWAP'ın, dünyada uyuşturucunun yayılmasını önlemek için Yeşilayın uluslararası alanda yürüttüğü projelerden biri olduğunu ifade eden Yılmaz, projenin ana amacının iletişim stratejileri geliştirerek, ailelerin bilinç düzeyinin yükseltilmesi olduğunu dile getirdi.

Savaş Yılmaz, 4 ülkede konuyla ilgili çeşitli anketler yapıldığını ve sonuçların değerlendirildiğini anlattı.

Proje kapsamında gerçekleştirilen anket çalışmasında, 18 yaş altı çocuğa sahip yetişkinlerin madde algısının ortaya konduğunu anlatan Yılmaz, "Buna göre, Türk ebeveynlerin madde kullanımı ile ilgili farkındalık düzeyleri ortalama yüzde 80-85 oranında ölçüldü." dedi.

Savaş Yılmaz, "Türk ebeveynlerin genel olarak uyuşturucu maddelerin sağlığa olan zararları ile ilgili bilgileri olduğuna yüzde 92,9 oranında inandıkları"nın araştırmayla ortaya konduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Ailelerin, bağımlık yapan maddelerden esrar, eroin, kodein, kokain gibi maddelerden yüzde 89,1 oranında haberdar oldukları tespit edildi.

Uyuşturucu maddelerin, tütün ve alkol ürünlerinden daha çok zararlı olduğuna ilişkin kanı yüzde 85,2 oranında çıktı.

Katılımcıların yüzde 71,2'si sokak çocuklarının ve yüzde 64'ü yüksek gelirli zengin grubun en çok madde kullanan risk grupları olduğunu belirtti. Sanatçılar, ünlüler gibi popüler insanların madde kullandığına ilişkin kanı yüzde 54,4 ile orta düzeyde çıktı. Zayıf iradeli olmak ve uyuşturucu kullanımı arasında yüzde 55,1, kişilik bozukluğu arasında yüzde 50,7 orta oranda bir bağlantı kuruldu.

Türk ebeveynlerin madde kullanımına ilişkin duygusal tepkileri değerlendirildiğinde, uyuşturucu madde kullanan insanlardan nefret etmediklerini belirtenlerin oranı yüzde 48,7 oldu. Yüzde 83,6 oranında katılımcı da uyuşturucu madde kullanımından huzursuz olduğunu ifade etti. Bunun yanı sıra yüzde 84,4 oranında ebeveyn, uyuşturucu madde kullanan birini görünce üzüldüğünü söyledi."

- Bağımlılık 14-25 yaş aralığında artıyor

Yılmaz, değerlendirmelere göre Türkiye'de madde ve uyuşturucu bağımlılığında artışın 14-25 yaş aralığında olduğunun tespit edildiğine dikkati çekerek, eğitimli-eğitimsiz, zengin-fakir, bekar ya da evli her kategoriden kişinin madde bağımlısı olabileceğini hatırlattı.

Madde bağımlılığında sosyoekonomik durumun etkisinin olduğunu kaydeden Savaş Yılmaz, sentetik uyuşturucu ve uçucu madde kullanımının daha çok gelir seviyesi düşük ve güvenlik riski bulunan mahallelerde yaşayan gençlerde görüldüğünün altını çizdi.

Çocukların yetiştiği ortamın ve ailenin sigara, alkol, uyuşturucu ve uçucu maddeyle tanışmayla doğrudan ilgili olduğuna işaret eden Yılmaz, ailelerin farkındalık düzeyinin yüksek olmasının önem taşıdığını kaydetti.

Savaş Yılmaz, uyuşturucuyla mücadelede başarının çocuk ve gençlerin doğru şekilde bilgilendirilmesi ile mümkün olduğunu vurgulayarak, uyuşturucuya bulaşmış kişilere de bundan kurtulma sürecinde yalnız olmadıklarının gösterilmesi gerektiğini ifade etti.

Yılmaz, ergenlik ve genç yetişkinlik dönemleri içinde özellikle 13-17 yaş aralığının risk açısından en yoğun dönem olduğunu vurgulayarak, ailelerin mutlaka duyarlı ve hassas olması gerektiğine dikkati çekti.

Çocuklarını iyi gözlemlemeleri, arkadaşlarını tanımaları gerektiğini dile getiren Savaş Yılmaz, hem psikolojik hem de fiziksel gözlem yapılmasının önem taşıdığını vurguladı.

- YEDAM bağımlıları hayata kazandırıyor

Uyuşturucu bağımlılığına karşı korunma ve bağımlılığı önleme için Türkiye’nin dört bir yanında bilgilendirme çalışmalarının devam ettiğini ifade eden Yılmaz, "Bunların yanı sıra bağımlılara ve ailelerine ücretsiz psikolojik danışmanlık ve rehabilitasyon desteği verdiğimiz Yeşilay Bağımlılık Merkezi (YEDAM) ile bağımlılarımızı hayata tekrar kazandırıyoruz. YEDAM'a '444 79 75' numaralı hattan da ulaşabilir." açıklamasında bulundu.

Yorumlar