FED faiz artırımı borsayı, altını nasıl etkiler?

FED faiz artırımı borsayı, altını nasıl etkiler, Türkiye'deki yatırım işlemleri FED'in faiz artırımından etkilenir mi, olumlu mu olumsuz mu etkilenir?

Google Haberlere Abone ol
FED faiz artırımı borsayı, altını nasıl etkiler?

FED faiz artırımı borsayı, altını nasıl etkiler soruları yatırımcıları meraklandırdı. Amerikan merkez bankasının faiz artırımına gitmesi Türkiye'deki yatırım işlemlerini etkiler mi, olumlu mu olumsuz mu etkilenir? Amerikan Merkez Bankası FED en son yaptığı açıklamada politika faizini 75 puan daha artırdığını duyurdu. FED yeni faiz artırımlarının da geleceği mesajı verdi. Peki, FED faiz artırımı borsayı nasıl etkiler, altın veya dolar nasıl etkilenir? 

Fed'den yapılan açıklamada, faiz oranının artırılması kararının oy birliğiyle alındığı belirtildi. Federal Açık Piyasa Komitesinin (FOMC), maksimum istihdam ve uzun vadede yüzde 2 enflasyon elde etmeyi amaçladığı vurgulanan açıklamada, bu hedeflerin desteklenmesi için federal fon oranının yüzde 3,00-3,25 aralığına yükseltilmesine karar verildiği bildirildi.

Piyasaların genel beklentisi Fed’in politika faizini 2 ayın ardından üçüncü ayda da 75 baz puan artırması yönündeydi. Piyasalarda Fed’in politika faizini 1980’lerden beri ilk kez 100 baz puan artış beklentisi ise yüzde 20’de kalmıştı.

Fed’in açıklamasında, gelecek ayki toplantılarda faiz artışlarının devam etmesinin uygun olacağı yönündeki yönlendirmenin yeniden kullanılması dikkati çekti.

Fed'in ekonomik verilere yönelik projeksiyonlarında ise banka yetkililerinin 2022 sonu için ortalama faiz beklentisi yüzde 4,4 olarak kaydedilirken, 2023 sonu için ise yüzde 4,6 olarak ifade edildi.

Fed, Kovid-19 salgınının ardından hızlı ekonomik toparlanmayla gelen yüksek enflasyon baskısıyla 2021'in son çeyreğinde para politikası tonunu değiştirmeye başlamıştı.

Banka, mart ayında varlık alım operasyonunu tamamlayarak faiz artışlarına başlamıştı.

Fed, mart ayı toplantısında, 25 baz puan artışla 2018'den bu yana ilk kez faiz artırımına gitme kararı alırken, mayıs toplantısında 50 baz puan ile 2000 yılından bu yana en hızlı faiz artışını gerçekleştirmişti.

Haziran toplantısında 75 baz puanla 1994'ten bu yana en güçlü faiz artırımına giden Fed, temmuz toplantısında da faiz oranını aynı oranda artırmıştı.

Rusya-Ukrayna savaşı ve Çin'de Kovid-19 salgınına karşı alınan karantina önlemlerinin tedarik zincirindeki sıkıntıları artırmasıyla yükseliş eğilimini sürdüren enflasyon, Fed'in üzerindeki baskıyı daha da yoğunlaştırmıştı.

ABD'de enflasyon, haziranda yıllık yüzde 9,1 ile Kasım 1981'den bu yana en yüksek seviyeye ulaşmasının ardından temmuzda yüzde 8,5’e ve ağustosta yüzde 8,3’e gerilemesine rağmen beklentilerin üzerinde bir seyir izlemişti.

İki gün süren Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) Toplantısı'nın ardından Fed'den yapılan açıklamada, son göstergelerin genel ekonomik faaliyetlerin ılımlı bir büyümeye işaret ettiği belirtildi.

Açıklamada, istihdam kazanımlarının son aylarda güçlü olduğu ve işsizlik oranının düşük kalmaya devam ettiği aktarıldı.

Enflasyonun salgın, yükselen enerji fiyatları ve daha geniş fiyat baskılarıyla ilgili arz ve talep dengesizliklerini yansıtarak yüksek kalmaya devam ettiğine dikkat çekilen açıklamada, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısının muazzam insani ve ekonomik zorluklara neden olduğu kaydedildi.

Açıklamada, savaş ve buna bağlı olayların enflasyon üzerinde yukarı yönlü ek bir baskı oluşturduğuna ve küresel ekonomik faaliyet üzerinde baskı yarattığına dikkat çekildi.

Fed'in açıklamasında komitenin enflasyon risklerine karşı oldukça "dikkatli" olduğunun altı yeniden çizildi.

Açıklamada, 75 baz puanlık faiz artışının yanı sıra Komitenin mayıs ayında duyurduğu bilanço küçültme planı doğrultusunda elindeki Hazine tahvilleri ve ipoteğe dayalı menkul kıymetleri azaltmaya devam edeceği aktarıldı.

Komitenin, enflasyonu yüzde 2 hedefine düşürmeye çok kararlı olduğu belirtilen açıklamada, para politikasının uygun duruşu değerlendirilirken, ekonomik görünüme ilişkin gelen bilgilerin etkilerinin izlenmeye devam edileceği yinelendi.

Açıklamada, Komitenin hedeflere ulaşmasını engelleyebilecek risklerin ortaya çıkması durumunda, para politikasının duruşunun uygun şekilde ayarlamaya hazır olacağı kaydedildi.

ENFLASYON TAHMİNİ YÜKSELDİ, BÜYÜME BEKLENTİLERİ SERT DÜŞTÜ

Ekonomiye ilişkin tahminlerini de açıklayan Fed, bu yıla ilişkin enflasyon tahminini yükseltirken, büyüme beklentilerini düşürdü.

Fed'in tahminlerine göre, bu yıla ilişkin enflasyon (PCE enflasyonu) tahmini yüzde 5,2'den yüzde 5,4'e yükseltildi. Enflasyon tahminleri 2023 için yüzde 2,6'dan yüzde 3,1'e çıkartılırken ve 2024 için yüzde 2,3'ten yüzde 2,2'ye çekildi.

Fed'in takip ettiği enflasyon göstergesi olan PCE enflasyonu beklentisi 2022 için yüzde 5,2'den yüzde 5,4, 2023 için de yüzde 2,6'dan yüzde 2,8'e ve 2024 için de yüzde 2,2’den yüzde 2,3’e çıkarıldı.

Değişken enerji ve gıda fiyatlarını içermeyen çekirdek enflasyona ilişkin tahminler de bu yıl için yüzde 4,3'den yüzde 4,5'e ve 2023 için yüzde 2,7'den yüzde 3,1'e çıkarılırken 2024 için yüzde 2,3 olarak sabit bırakıldı.

ABD ekonomisinin bu yıla ilişkin büyüme tahmini ise sert bir revizyona gidilerek yüzde 1,7'den yüzde 0,2'ye düşürüldü. Ülke ekonomisinin 2023'e ilişkin büyüme tahmini de yüzde 1,7'den yüzde 1,2'ye ve 2024 yılı beklentisi yüzde 1,9'dan yüzde 1,7'ye indirildi. ABD ekonomisi için uzun vadeli büyüme beklentisi ise yüzde 1,8 olarak korundu.

İşsizlik oranına ilişkin tahminler de bu yıl için yüzde 3,7'den yüzde 3,8’e, 2023 için yüzde 3,9'dan yüzde 4,4’e ve 2024 için yüzde 4,1’den yüzde 4,4'e yükseltildi.

Fonlama oranına ilişkin medyan beklenti 2022 için yüzde 3,4'den yüzde 4,4'e, 2023 için yüzde 3,8'den yüzde 4,6'ya ve 2024 için yüzde 3,4'den yüzde 3,9'a yükseltildi. Uzun dönem ortalama faiz beklentisi ise yüzde 2,5 olarak sabit bırakıldı.

Kovid-19 krizinde toparlanan ABD ekonomisi, geçen yıl yüzde 5,7 ile 1984'ten bu yana en güçlü büyümeyi göstermişti.

Öte yandan, dünyanın dört bir yanındaki merkez bankaları enflasyonla mücadele için harekete geçerken, İngiltere Merkez Bankası'nın da perşembe günü faiz oranlarını tekrar yükseltmesi bekleniyor.

Para politikası yapıcıları, çok zayıf bir tepkinin enflasyonun yüksek kalmasına yol açabileceği, enflasyona karşı çok sert bir duruşun ise bir resesyonu tetikleyebileceği ikilemiyle karşı karşıya bulunuyor.

FED FAİZ ARTIRIMI PİYASALARI NASIL ETKİLER?

Öncelikle FED başta olmak üzere merkez bankalarının faiz artırımının dünya genelinde piyasaları nasıl etkiler ona bir bakalım. 

FOMC, federal fonların gecelik faiz oranı veya “hedef faiz oranını” artırdığında tetiklenen gelişmeler ekonomik aktivitenin ve büyümenin yavaşlamasına neden olur; Borçlanma maliyeti artan bankalar, kredi, kredi kartı ve ipotek faizlerini artıracağı için bireysel ve kurumsal borçlanma ve harcamalar azalır, risksiz getiri oranı yükseleceği için de risksiz yatırım cazip hale gelir ve ticari yatırımlar azalır. Ayrca, faiz artışının etkisiyle ABD dolarının değeri diğer paralar karşısında yükselmesinin sonucu olarak ithalat artar, ihracat azalır ve ABD’nin dış ticaret açığı büyür.

Faiz artış oranı ne kadar büyük olursa ekonomiye etkileri de o kadar yıkıcı olur. Reel sektörde faiz artışının etkileri en erken 6 ay sonra hissedilirken, hisse senedi, tahvil ve döviz piyasaları faiz artışına anında tepki verir. Finans sektöründe artan faiz gelirleri sonucunda karlılık artar.

FAİZ KARARI DOLARI VE BORSAYI NASIL ETKİLER?

Fed’in Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC -Federal Open Market Committee), federal fonların gecelik faiz oranı veya “hedef faiz oranını” artırdığında dolara olan toplam talep artacağı için (diğer para birimlerinin faizinin değişmemesi halinde) dolar diğer para birimleri karşısında değer kazanır. Bunun nedeni dolar cinsinden fonların daha yüksek bir risksiz getiriye/faize yani ABD’ye geri dönmesidir. Ayrıca, Fed’in faiz artırımyla faiz farkı oluşması halinde yatırımcılar faizi daha düşük olan diğer para birimleri cinsinden fonlarını da dolara çevirmek istiyeceklerdir.

Faiz artış oranı ne kadar büyük ve beklentinin üzerinde olursa etkileri de o kadar büyük olur. Finans piyasaları faiz artışına hızlı tepki verir. Döviz piyasalarında dolar yükselirken hisse senedi ve tahvil fiyatları geriler. Reel sektörde ise faiz artışının etkisi geçikmeli olarak hissedilir. Borçlanma maliyeti artan bankalar, kredi, kredi kartı ve ipotek faizlerini artıracağı için bireysel ve kurumsal borçlanma ve harcamalar azalır, risksiz getiri oranı yükseleceği için de risksiz yatırım cazip hale gelir, ekonomik aktivite ve yatırımlar azalır. ABD dolarının değerinin diğer paralar karşısında yükselmesinin sonucu olarak ithalat artar, ihracat azalır ve ABD’nin dış ticaret açığı büyür.

FED FAİZ KARARI ALTINI NASIL ETKİLER?

Fed’in faiz artırması karşısında altının davranışı her zaman aynı olmaz. Altın diğer yatırım araçlarına kıyasla çok daha uzun vadeli bir yatırım aracı olduğu için faiz artışları ve indirimleri karşındaki davranışı konjonktüre bağlı olarak değişebilir dolayısıyla komplekstir. Altın, faiz ve benzeri gibi sabit getiri sağlayan bir yatırım aracı olmadığı içn Fed faiz artırdığında altın fiyatlarının kısa vadede gerileyerek tepki vermesi olağandır ancak bu her koşulda geçerli değildir. Dünyada siyasi, ekonomik ve jeopolitik gerilimler arttığında genellikle para ve benzeri diğer tüm varlıklara olan güven azalır ve altın değer kazanır.


 

Yorumlar