Erdoğan: Seçim 1. turda bitecek

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 24 Haziran seçimlerine ilişkin, "Kamuoyu araştırmalarında herhangi bir sıkıntı söz konusu değil. Birinci turda biteceği burada çok açık, net görünüyor. Şahsım üzerinde halkımın ciddi bir ittifakı var ve parlamentonun oluşumunda da hamdolsun diğer partilere mukayese edilemeyecek derecede orada da önemli bir fark söz konusu." dedi.

Google Haberlere Abone ol
Erdoğan: Seçim 1. turda bitecek

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 24 Haziran seçimlerine ilişkin, "Kamuoyu araştırmalarında herhangi bir sıkıntı söz konusu değil. Birinci turda biteceği burada çok açık, net görünüyor. Şahsım üzerinde halkımın ciddi bir ittifakı var ve parlamentonun oluşumunda da hamdolsun diğer partilere mukayese edilemeyecek derecede orada da önemli bir fark söz konusu." dedi.

Erdoğan, Star TV ve NTV ortak yayınında "Seçim Özel" programında Nazlı Çelik'in sorularını yanıtladı.

Twitter'dan gelen bir mesaj üzerine öğrencilerle sahur yaptığı hatırlatılan Erdoğan, "Bu akşam da sahurda bir sürpriz bekleyelim mi?" sorusuna, "Bekleyin. Onu şimdi açıklamayayım." yanıtını verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Erken seçime karşı olduğunuzu da biliyoruz. Biz bu seçime neden gidiyoruz?" sorusu üzerine, ana muhalefetin sürekli erken seçim talebinin bulunduğunu, daha sonra MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de böyle bir talebinin olduğunu dile getirdi.

Bahçeli'nin grup toplantısındaki teklifinden haberinin olmadığını ifade eden Erdoğan, "Grup toplantısı yaptığı günün ertesinde benim Sayın Bahçeli ile bir randevum vardı, bize gelecekti, ziyaret edecekti. Bu açıklama da yapılınca, hemen gerek Sayın Başbakan gerek icradan arkadaşlarımla kısa bir görüşme yaptık. Bu görüşmeyle birlikte grup konuşmamda buna değinmememe rağmen, 'Bu adımı artık atalım.' dedik. Hemen arkadaşlarla görüşmeyi yapıp, daha sonra da bu adımı atma kararı verdik." diye konuştu.

Erdoğan, kararda en etkili nedenin ne olduğu konusunda şunları söyledi:

"Türkiye'yi erken seçim kargaşası, erken seçim dedikodusu içinde tutmanın piyasalarda meydana getirdiği olumsuzluklar söz konusu. Aslında ekonomik olarak Türkiye'nin durumunda herhangi bir sıkıntımız söz konusu değil. Ama bu tabii uluslararası piyasalara pek de olumlu bir yansıma yapmıyordu. Uluslararası piyasa da hep böyle günleri sever, puslu havaları sever. Onlar yine burada böyle bir puslu havayı sevdi. Bizim tabii 2019 için hedefimiz vardı. Biz 2019'da zaten başkanlık sistemine geçiyoruz. 16 Nisan'da da zaten ilk adımını attık. Ama asıl adım, büyük adım 2019'da olacaktı. Baktık ki bunlar bu işte hevesliler, kararlılar, o zaman böyle bir Cumhur İttifakı da oluşunca biz 'Bu adımı atalım dedik.' ve kararı bu şekilde verdik. Arkadaşlarımın, MHP'nin kararlılığı, BBP'nin 'Bu sürece katılıyoruz.' demesiyle de adımı atmış olduk."

"Oy oranından öte sandalye sayısı önemli"

Son anketleri değerlendiren Erdoğan, hayatının meydanlarda geçtiğini ve meydanların dilini iyi bildiğini, Türkiye'nin 81 ilini sürekli tarayan biri olduğunu ifade ederek, "Kamuoyu araştırmalarında herhangi bir sıkıntı söz konusu değil. Birinci turda biteceği burada çok açık, net görünüyor. Şahsım üzerinde halkımın ciddi bir ittifakı var ve parlamentonun oluşumunda da hamdolsun diğer partilere mukayese edilemeyecek derecede orada da önemli bir fark söz konusu." dedi.

Erdoğan, bugün Adıyaman'da devasa bir miting yaptıklarını kaydederek, yarın Konya ve Aksaray'da olacağını bildirdi.

Gösterilen ilginin milletvekili sayılarına da olumlu yansıması halinde güçlü bir parlamentonun oluşabileceğine işaret eden Erdoğan, "Eğer cumhurbaşkanının arkasında güçlü bir meclis olursa, cumhurbaşkanının şu andaki hükümet sisteminde çok daha süratle, çok daha hızlı karar alma süreci doğacaktır. Oy oranından öte sandalye sayısı önemli. Bu, birçok yerde olayı farklı etkileyecektir. Bazı yerde oy oranı yüksek olmayabilir ama aldığınız sandalye yüksek olur. Şunu hedefliyoruz demem doğru olmaz, ama kesinlikle 300'ün üzerinde ciddi bir rakam olması lazım ki... Burada öncelikle ittifak olarak konuşmak durumundayım, çünkü bir ittifakla biz birbirimize saygı duymuşuz, bir sadakatimiz var. Bu sadakatimizi bundan sonraki süreçte de devam ettirmemiz çok çok önemli. Bu sadakate değer veriyorum. Bu sadakati de koruyacağımıza inanıyorum." diye konuştu.

Erdoğan, "Ben inanıyorum ki bu 50+1 konusu bundan sonraki süreçlerde Türkiye'de birçok siyasi partiyi de bu seçimlerden sonra bir kenara koyacaktır." ifadesini kullandı.

Siyaset anlayışlarında güven ve istikrarın olduğunu dile getiren Erdoğan, "Biz, bu iki sihirli kavramı çok kullandık ve hala kullanıyoruz. Bizim siyaset anlayışımız, güven ve istikrarın üzerine dayalıdır. Güven ve istikrarın olmadığı ülkede siz başarı bekleyemezsiniz." dedi.

"Bizi özellikle cumhurbaşkanlığında zayıf bırakmamanız gerekir"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Sizin cumhurbaşkanı seçileceğiniz, ancak partinizin mecliste yeterli çoğunluğu alamayacağı senaryosu dillendiriliyor. Buna ne diyorsunuz?" sorusuna, şu yanıtı verdi:

"Ben milletime ciddi manada inanıyorum. Milletime inandığım için de ihtimaller üzerinde siyaset yapmam. Milletime olan inancımı meydanlarda da görüyorum. Milletim 'Yürü' dediği için de zaten yürüdük, yürüyoruz. Kongreler yaptık. Hemen hemen Türkiye'nin genelinde bütün illere kongre için gittim ve kongrelerde hem salonda konuşma hem salon dışında miting yaptık. Arkasından da bu geldi. Oralarda yaptığım toplantılarda da nabzı yokladım. Zaten halkımın, milletimin bize ilgisi ve alakası bambaşkaydı. Bu kongrelerde salonların dışı, salon içi gayet iyiydi. Şimdi kampanyaya başladık. Bugün 6. ilimizi yaptık. Bakıyorum, maşallah gene iyi. Meydanların dili yalan söylemez. Bu, parlamentoya yansıyacağı gibi... Milletimden bir şeyi özellikle rica ediyorum, eğer ülkemin geleceği için hakikaten bir güçlü meclis, güçlü bir hükümet istiyorsak bizi özellikle Cumhurbaşkanlığında zayıf bırakmamanız gerekir. Çünkü cumhurbaşkanının kanun yapma yetkisi yok, sadece kararname çıkarma yetkisi var. Kanun yapma yetkisi Parlamento'da. Biz o zaman güçlü bir meclis, güçlü bir başkan, bu işi süratle yürütelim ve muasır medeniyetler seviyesinin üstüne de ülkemizi çıkaralım."

"16 yıllık süre içerisinde Türkiye sınıf atladı"

Erdoğan, seçim beyannamesindeki paketlere ilişkin bir soru üzerine, "Hesabını yapmadan hiçbir şeyin sözünü vermem. Muhalefetin bundan önceki seçimlerde de halini gördük. Yani hiçbir yerde esamesi yok. Yani bekara karı boşamak kolaydır. Kalkıyorlar bakıyorsun bol keseden dağıtıyorlar. Sen dur bakalım, bir yetkin yok, neye göre bunları veriyorsun? 'Ben bir vereyim de ondan sonra önümde bulduğum kasayı da rahatlıkla boşaltırım.' diyor. Çünkü bunların hayatı hep böyle geçmiş. Geçmişine bakın bunların. En basitinden ana muhalefetin başındaki zat SSK'nın başında olduğu zaman Türkiye'de hastanelerin durumu ortadaydı. Bir de şimdi hastanelere bakın, böyle bir anlayış var mı? Bizim hastanelerimiz şu anda hepsi pırıl pırıl." diye konuştu.

Sağlıkta ciddi reform yapıldığını, özellikle şehir hastanelerinde Türkiye'nin dünyayla yarışır hale geldiğini anlatan Erdoğan, 5 şehir hastanesinin açıldığını, Bilkent, Elazığ ve Eskişehir'deki hastanelerin de açılacağını söyledi.

Erdoğan, 16 yıldır boş durmadıklarını ifade ederek, "Devraldığımız andan itibaren verilen ücretlerin çok çok üstünde ücretler verdik. 45 lira öğrencilere burs veriliyordu, bunu şu anda 500 liraya yakın bir rakama ulaştırdık. Öğretmenlerin, doktorların, hemşirelerin aldığı ücretler belliydi. Biz ciddi manada artırdık. Öğretmen sayısı neydi, şu anda ne? Türkiye'de 300 bine yakın yeni öğretmen aldık. Bunların ücretleri de ne yazık ki bin liranın altındayken, 3 bin liraya yakın rakamlar haline geldi. 16 yıllık süre içerisinde Türkiye sınıf atladı." ifadelerini kullandı.

"Geldikleri yerden biz zaten hepsinin ne olduğunu biliyoruz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yola çıkarken, "Türkiye'yi 4 sütun üzerinde yükselteceğiz" dediklerini aktararak, bunları "eğitim", "sağlık", "adalet" ve "emniyet" şeklinde sıraladı.

Yerli otomobile değinen Erdoğan, "CEO'su belli oldu mu?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Şu anda ana muhalefetin adayı şahsımla alakalı '20 yıl geriden geliyor.' diyor. Bizim şu anda nasıl bir otomobil yaptığımızdan haberi yok. Önce bunu öğrenmesi lazım. Bunu söyleyen adam önce geçmişine bir baksın. Bunlar geçmişte Nuri Demirağ'ları gömen, yok eden insanlar. Kimdi Nuri Demirağ? Türkiye'ye ilk uçağı kazandıran insan. Onun uçak fabrikasını CHP zihniyeti gaz ocağı fabrikasına çeviren zihniyettir. Kime, ne anlatıyor ya? Bu daha çırak. Geçmişte neler olmuş haberi yok. Açsın da şöyle biraz okusun bakalım Nuri Demirağ'ın bu ülkede CHP zihniyeti tarafından nasıl yok edildiğini, nasıl onların önünün kesildiğini. Bunlar daha bunu bilmiyor. Önce bunu öğrenmesi lazım. Neyin beyniyle uğraşıyor? Beyniyle uğraşabilmesi için önce kendisinde o havsalanın olması lazım. O yok. Geldikleri yerden biz zaten hepsinin ne olduğunu biliyoruz. Geçmişlerinde ne yaptıkları ortada, dolayısıyla ne yapacakları da ortada. Şu anda AK Parti zihniyeti bu adımı atarken, onlar 'Bunu bırakın.' diyor. Neyi bırakıyorsun? Biz 2021'de elektrikli ve akıllı sürüşü olan bu otomobili üreteceğiz. Ne yaptık? Ben '5 tane babayiğit' dedim, 5 tane babayiğit çıktı ve bir konsorsiyum oluşturdular. Oluşturdukları bu konsorsiyumla beraber adımı attık. Şimdi başına da Mehmet Gürcan Karakaş diye bir arkadaşımızı Bosch'tan transfer ettik. Bu arkadaşımızla beraber inşallah bu süreci başlatacağız. Sayın İnce bunları konuşurken, biz yol alıyoruz. Biz icraatçıyız, lafçı değiliz."

Yorumlar