Engin Özkoç'tan gündem değerlendirmesi

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Washington Post yazarı Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin dava hakkında, "Savcı, dosyanın, Erdoğan'ın 'Ey' diye yükseldiği, 'Kaşıkçı'nın cesedi nerede' diye hesap sorduğu Suudi Arabistan'a devredilmesini istedi. Artık önümüzdeki günlerde Erdoğan'dan bir Suudi Arabistan ziyareti bekliyoruz." dedi.

Özkoç, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Suudi Arabistan vatandaşı Kaşıkçı'nın, 2018 yılında ülkesinin konsolosluğunda katledildiğini söyledi.

Kaşıkçı'yı katledenlerin özel jetle ülkelerine döndüklerini belirten Özkoç, aradan geçen süre zarfında Kaşıkçı'nın cesedinin bulunamadığını anlattı. Özkoç, "Duruşmada, savcı, dosyanın, Erdoğan'ın 'Ey' diye yükseldiği, 'Kaşıkçı'nın cesedi nerede' diye hesap sorduğu Suudi Arabistan'a devredilmesini istedi. Artık önümüzdeki günlerde Erdoğan'dan bir Suudi Arabistan ziyareti bekliyoruz. Üzerine düşen görevi yerine getiren Erdoğan, prens tarafından herhalde kırmızı halıyla karşılanacaktır diye bekliyoruz." görüşlerini öne sürdü.

Mevzu dolar olunca en vahşi cinayetlerin bile örtbas edilebildiğini savunan Özkoç, "İnsan katletmek, görmezlikten gelinebiliyor, size sığınmış insanlara sırt dönülebiliyor. Erdoğan, Suudi Arabistan'ın çelişkili açıklamalarına karşı o zaman 'İnsanları enayi ve ahmak mı zannediyorsunuz' diye seslenmişti. Şimdi biz kendisine soruyoruz, siz cevap verin Recep Tayyip Erdoğan, kim kimi enayi ve ahmak yerine koyuyor?" ifadesini kullandı.

Engin Özkoç, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'na yönelik, "Daha Kaşıkçı kararının mürekkebi kurumadan 'Suudi Arabistan ile ilişkilerin normalleşmesi konusunda önemli adımlar var' diye açıklama yapıyor. Biz de soruyoruz, normalleşme adımları bir katliamı örtbas etmek midir?" sözlerini sarf etti.

"MİLLETİ DEĞİL, KENDİLERİNİ DÜŞÜNÜYORLAR"

CHP Grup Başkanvekili Özkoç, vatandaşlar ekonomik sorunlarla ve şekerden elektriğe birçok kalemde yapılan zamlarla uğraşırken, TBMM'nin milletin derdiyle değil, AK Parti ve MHP'nin seçim kanunu teklifi ile uğraştığını söyledi.

Kanun teklifiyle seçimlerdeki barajın yüzde 7'ye çekildiğini anlatan Özkoç, "Biz eminiz ki MHP'ye bu baraj da yetmeyecek. MHP, hem AKP yandaşlığının hem de bu barajın altında kalacaktır." iddiasında bulundu.

Teklifin yasalaşması halinde seçim kurullarını en kıdemli hakimler yerine binlerce birinci sınıf hakimin yer alacağı kuradan çıkan hakimlerin yöneteceğini belirten Özkoç, iktidarın, AK Parti'nin hakim ve savcı olarak atadığı eski il ve ilçe başkanlarının, "seçim kurullarını yönetirken, AK Parti ve MHP adına usulsüz kararlar almasını" istediklerini ileri sürdü.

Özkoç, "AKP, yıllar önce grup oluşturma şartına dayanarak Meclis'e girmişti. Bugün çıkarı değiştiği için seçime girme konusunda grup kurma şartını da ortadan kaldırıyor. İşte AKP ve MHP'nin derdi. Milleti değil, kendilerini düşünüyorlar. Onlar sadece koltuklarına yapışmış, 'bu koltuklarda nasıl kalırız?' diye düşünüyorlar." görüşünü paylaştı.

Cumhurbaşkanının seçim yasaklarından etkilenmeyeceğini öne süren Özkoç, "Şaibe altında kalmak istemiyorsanız, samimiyseniz bir cümle ekleyeceksiniz ama inatla o cümleyi eklemiyorlar. 'Bize güvenin' diyorlar. Sarayda milletin parasıyla AKP eski milletvekilleri ve il başkanlarını ağırladınız, yemek verdiniz mi? Evet. Millet dışarıda açlıktan kırılıyor; ucuz ekmek, yağ, et ve şeker kuyruğunda. Siz milletin parasıyla sarayda yemek veriyorsunuz. Yemeği, Recep Tayyip Erdoğan veriyor. Yasaklı değil. Nasıl güvenelim? Yaptıklarınıza bakıyoruz, güvenilecek bir durumunuz yok." diye konuştu.

- "DİZİ FİLM GİBİ"

CHP'li Özkoç, AK Parti'li gençlerin "sarayın uçağıyla" ve milletin parasıyla Özbekistan'a götürüldüğünü iddia ederek, "Protokolde Bilal Erdoğan ilk sırada, bakanların ardında oturuyor. Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu. Tasarruf genelgesi çıkarıyorsun, Cumhurbaşkanlığı istisnası koyuyorsun. Tasarruf genelgesinde Cumhurbaşkanı yok. Millet kemerleri sıkacak ama Cumhurbaşkanı milletin parasını istediği şekilde harcayabilecek. Kendi yandaşları için. Biz senin neyine, sana nasıl güvenelim?" dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun "dizi film" gibi olduğunu söyleyen Özkoç, Soylu'nun kendisine yönelik eleştirilerden rahatsız olmadığını savundu. Engin Özkoç, şöyle devam etti:

"O bir amaç doğrultusunda hareket ediyor, ortalığı karıştırmak istiyor. Zamlardan, kaostan bahsedilmesin istiyor. 'Bana ne söylenirse söylensin, nasıl olsa benim yüzüm kızarmıyor, bir şeyi söylerim, arkası gelir gelmez önemli değil.' 10 bin doları bir mafya lideri bir milletvekiline verdi. Söyle Soylu, kim o? Kara para aklayıcılarını kaçırıyor. Sen bunu neden yaptın? Soylu'dan çıt yok. Soylu ile ilgili iftiralara karşı her şeyi söylüyoruz. Soylu suratı kızarmadan yine başka bir şey söylüyor. Soylu, elinde ne kadar bilgi ve belge varsa ortaya çıkar. Türkiye İçişleri Bakanlığı hiç bu kadar itibarsız ve çapsız bir kişi tarafından yönetilmedi. Sen buna tahammül edebilirsin, ama bizim, İçişleri Bakanlığının bu kadar içinin boşaltılmasına, itibarsız hale getirilmesine ve saygınlığının kaybolmasına gönlümüz razı olmuyor."