Bakan Yılmaz'dan 'lise sınavları' açıklaması

Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, "1 milyon 200 bin öğrencimiz var. Bu öğrencilerin yaklaşık yüzde 10'u kadarını, sınavla öğrenci alan okullara kaydığını yapacağız. Kendi okulunda mı girecek? Duyuru yaptık, bu sınava girmek kişinin tercihine bırakılmıştır" dedi.

Google Haberlere Abone ol
Bakan Yılmaz'dan 'lise sınavları' açıklaması

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, liseye geçişte uygulanacak sisteme ilişkin, "1 milyon 200 bin öğrencimiz var. Bu öğrencilerin yaklaşık yüzde 10'u kadarını, sınavla öğrenci alan okullara kaydığını yapacağız. Kendi okulunda mı girecek? Duyuru yaptık, bu sınava girmek kişinin tercihine bırakılmıştır." dedi.

Yılmaz, CNN Türk'te katıldığı canlı yayında, liseye geçişte uygulanacak yeni sistem başta olmak üzere gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Öğrencilerin kaygı duymasını gerektirecek hiçbir hususun Bakanlık tarafından açıklanmadığını belirten Yılmaz, okul yöneticilerinin öğrencilerin okul yerleştirmelerinde en büyük yardımcıları olacağını söyledi. Yılmaz, velilerin ve öğrencilerin sisteme ilişkin bir kaygı duymaması gerektiğini ifade ederek, hiçbir farklı değişiklik getirmediklerini, daha önceki açıklamalarını aşama aşama topluma duyurduklarını bildirdi. Sınavla öğrenci alan okulları daha önce açıkladıklarını hatırlatan Yılmaz, öğrencilerin yerleştirme ve tercihlerle ilgili neler yapması gerektiğinin açıkça belirtileceğini vurguladı.

"Okul yöneticileri öğrencilerimizin rehberi olacak"

Bakan Yılmaz, liseye geçişte uygulanacak sisteme ve bu yıl 8'inci sınıfı bitirecek öğrencilerin nerede sınava gireceklerine ilişkin şu bilgileri paylaştı: "1 milyon 200 bin öğrencimiz var. Bu öğrencilerin yaklaşık yüzde 10'u kadarını, sınavla öğrenci alan okullara kaydığını yapacağız. Kendi okulunda mı girecek? Duyuru yaptık, bu sınava girmek kişinin tercihine bırakılmıştır. Ne kadar öğrencinin tercih edeceği daha belli değil. 1 milyon 200 bin öğrenci de sınava girerse o zaman arkadaşlarımız 1 milyon 200 bin öğrenciyi alacak okulları belirleyecek. 22 Mayıs'ta öğrencilere sınava giriş belgesini vereceğiz. Sınava giriş belgesinde öğrencilerimizin hangi okulda girecekleri bellidir. Daha önceki sınavlarda herkes kendi sınıfında giriyordu, okulunda giriyordu. Bu dönemde böyle bir kayıt yoktur. Öğrencilerin tercihine göre belirlenecek okullarda öğrencilerimiz sınava girecektir."

Sınavdaki soru sayılarının değişmediğini bildiren Yılmaz, 90 soru sorulacağını, sayısal ve sözel sorular olacağını, Fen ve Türkçe'nin ağırlığının biraz fazla, bunun dışında Din Kültür ve Ahlak, İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük ile yabancı dilin soru ağırlığının diğerlerine göre daha az olacağını aktardı.

Yılmaz, proje okul sayılarında bir artış olup olmadığı konusunda, herkesin kendi mahallesinde ve ilçesinde bulunan bir okulun bu kapsama girmesini istediğine dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Bizim amacımız, sınav kaygısının, heyecanının mümkün olduğunca en az sayıda öğrencimize verilmesini istiyoruz. Daha önce niçin sınav oluyor? 'Bu öğrencilerimizi yarış atı gibi birinden diğerine koşturuyoruz.' diyenler, bugün 'Bu okulda niye bu kapsama girmedi.' diyerek okul sayısını artırmak istiyorlar. Bizden 'Bu okulda, bu talebe girsin.' diyen kardeşlerimizden şunu rica ediyoruz. 8'inci sınıfta bulunan ilinizdeki öğrenci sayısı ne kadar, yüz bin. On bin öğrencisi sınavla öğrenci alan okullara girecektir. Geriye kalan yüzde 90'ı yereldeki yerleştirmeyle girecektir. Kendi ikametine en yakın okula yerleştirmeyi tercih edecek. Bir artma olmadı, yüzde 10 kriterini esas aldık. Ortalama yüzde 10 civarında bir öğrenci olacak."

Fen liselerinin, sosyal bilimler liselerinin hepsini bu kapsama aldıklarına işaret eden Yılmaz, "Eğer fen ve sosyal bilimlerdeki öğrenci oranı o ildeki öğrenci oranının yüzde 10'una tekabül ediyorsa başka bir okulu, yani bir Anadolu lisesini bunun içine eklemedik. Ancak eğer fen ve sosyal bilimler lisesi 8'inci sınıf öğrencilerinin sayısı yüzde 10 kriterine yaklaşmamışsa o zaman da proje okullarını Anadolu lisesine proje okulu kapsamına alarak yüzde 10 kotasını doldurduk." diye konuştu.

Yılmaz, Ortaöğretim Genel Müdürlüğüne bağlı olarak, fen, sosyal ve Anadolu lisesi olarak 620 okulun bulunduğunu, bu kapsamda 78 bin 300 öğrenci olduğunu, mesleki ve teknik eğitimde 449 okulu da bu kapsama aldıklarını bildirdi.

"Yüzde 10 kontenjanı dikkate alındı"

İyi bir tercih yapıldığını ifade eden Yılmaz, "Hangi okulu seçersek seçelim, vatandaşımızın buradaki tercih ettiğimiz okullara doğru bir yönelimi olmazsa, evlatları için bir tercihte bulunmazsa o zaman sınıflamamızın doğru olmadığı ortaya çıkacak. Bunu yaparken çok büyük bir özen gösterdik. Öncelikle yüzde 10 kontenjanı dikkate aldık. Bizden okul talebinde bulunanlar da lütfen bunu dikkate alsınlar. Yüzde 10 fen ve sosyal bilimlerle dolmadıysa o zaman puanlar dikkate alındı. Meslek liselerinde sektörle iş birliği yapan okullar dikkate alındı." değerlendirmesini yaptı.

Sınavla öğrenci alan okul sayısının bazı il ve ilçelerde az olduğuna yönelik bir soru üzerine Yılmaz, "Yüzde 10 kriteri, her ilde yüzde 10 ile öğrenci alan okullar, her türden belirlendi. Yani, meslek liselerinden, imam hatip liselerinden, Anadolu liselerinden belirlendi. Dolayısıyla hiçbir yerde, hiçbir ilde sınavla alan okul yoktur tabiri doğru değildir. Her ilçe de olacak diye bir şart da yok." dedi.

"Yüzde 23, yüzde 62'den fazla değildir"

Bakan Yılmaz, "Cumhuriyet Gazetesi'nde 'Herkes imam hatibe' ve Milliyet Gazetesi'nde 'İmam hatip sayısı Anadolu'yu geçti' başlıklı haberler var. Böyle bir durum mu söz konusu?" şeklindeki soru üzerine, "Hayır" ifadesini kullandı. Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Velev ki bütün okulları imam hatip yazdık. Sonuçta buraya kim gönderecek öğrenciyi, tercihte kim bulunacak? Diyelim ki biz imam hatip lisesini koyduk, hiçbir veli seçmedi, ne olacak. Boş kalacak mı, kalacak. Bunu yaparken bir oranı verdik. Fen lisesi, Anadolu lisesi, Sosyal Bilimler yüzde 62. Yüzde 62'nin ortaöğretim genel müdürlüğüne bağlı okullara gideceği bir sistemde sadece 28 bin öğrenci için imam hatip liselerine gitme yolu sınavla alan açıldığında herkes imam hatip mi oluyor? Ne derler buna? Abartılıyor, birebir gerçeklikle bağlantısı yok, yüzde 62'si fen lisesi, sosyal bilimler, anadolu lisesine gidiyor. Bu okullar Ortaöğretim Genel Müdürlüğü şemsiyesi altında. İmam hatibe gidenlerin oranını yüzde 23 olarak öngörüyoruz. Yüzde 23, yüzde 62'den fazla değildir. Biz hiç kimseye bir şeyi zorlamıyoruz, aradaki tek fark şu, onlar istiyorlar ki veliler istese de anne babalar istese de bu okullara evlatlarını göndermesinler, gönderemesinler. Niçin? Biz vatandaşımız neyi talep ederse, devletin, vatanın sahibi onlar, 15 Temmuz bunu gösterdi. Canı pahasına bu ülkenin hakkını, hukukunu koruyan vatandaşın taleplerini dikkate almak demokrasinin gereğidir, kanunların, anayasanın gereğidir. Bizim yaptığımız da budur."

"Verilen eğitimin kalitesi öğretmenin kalitesini aşamaz"

Performans sistemine yönelik çeşitli sendikaların tepkilerini değerlendiren Yılmaz, eğitimin başarısında öğretmenlerin çok önemli oluğunu vurguladı. İsmet Yılmaz, dünyadaki en büyük 10 ekonomiden biri olabilmek için mutlaka eğitimdeki kalitenin artırılması gerektiğinin altını çizerek, "Biz öğretmenlerimizden çok memnunuz. Verilen eğitimin kalitesi öğretmenin kalitesini aşamaz. Ancak daha yapmamız gerekenler var, Türkiye'yi çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine taşımamız lazım." diye konuştu.

Bu sistemle eğitim kalitesinin daha da artacağını belirten Yılmaz, "Burada öğretmeni cezalandırmak yok, aksine öğretmenlerimizin hangi alanda eksiklikleri varsa o alan belirlenecek." dedi. Yılmaz, bu aşamada öğretmenlerin bir haksızlığa uğramasının söz konusu olmayacağını dile getirdi. Bakan Yılmaz, öğretmenlerin öğrencilerine rol model olacağını ifade ederek, "Öğretmen öğrencisinden daha fazla bilecek. Bunu yapabilmek için de biz, öğretmen yeterliklerini belirledik. Kanundaki ifadesi çok açık. Milli Eğitim Temel Kanunu'nda öğretmen adaylarına genel kültür, özel alan eğitimi, pedagojik formasyon bakımından nitelikleri Milli Eğitim Bakanlığı belirler. Bir yönetmelik taslağı hazırladık, bütün üniversitelere gönderdik, 50 üniversiteden görüş geldi, sendikalara da gönderdik. Dolayısıyla, görüşler gelsin. İlim ne diyorsa, bilim ne diyorsa, çağdaş dünya neyi uyguluyorsa biz de burada onu uygulayacağız." açıklamasında bulundu.

"Bilimsel gerçeklere dayanmıyor"

Bakan Yılmaz, gençler arasında deizmin yaygınlaştığına yönelik iddialara dair bir başka soruyu şöyle yanıtladı: "Öncelikle öyle bir program bizim Bakanlığımız tarafından yapılmamıştır. Bizim bir çalışmamız yoktur. Yapan kim? Konya'da iki tane sivil toplum kuruluşu tarafından 4 Mart tarihinde öğretmenevinde bir program gerçekleştiriyor ve programa din kültürü ve ahlak bilgisiyle imam hatip lisesinin meslek dersi öğretmenlerinden oluşan 50 katılımcı öğretmen, 5 grup halinde müzakereler icra ediyor. 'Öğrencilerden ne gibi sorular geliyor, ne gibi cevaplar verelim.' deniliyor. Bizimle ilgili olan kısım, 'Öğretmenlerimizin katılmasına müsaade eder misiniz?' üzerine katılsınlar demişiz, hepsi bu kadar. Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün katılımı söz konusu."

"Sizin deizmin arttığına dair bir değerlendirme ve bir çalışmanız var mı?" sorusu üzerine Yılmaz, "Hayır, yok, kesinlikle." dedi. Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, şunları kaydetti: "Bunların sonuç raporu yayımlandı. Sonuç raporu, kesinlikle gerçekleri ifade etmiyor, bilimsel gerçeklere dayanmıyor. Hangi bilimsel araştırma yapıldı da bu öne çıkarıldı? Devlet Bahçeli'nin grup toplantısında söylediği, aynen bizim de görüşümüzdür. 'Türk gençliğinin deizme kaydığını söylemek densiz bir uydurmadır. Türk gençliği imanlıdır, ahlaklıdır, dinine, kültürel emanetine bağlı ve sadıktır.' diyor. Biz de aynen katılıyoruz. Bu ülkenin gençliğinin kodlarında, DNA'sında, genlerinde vatan sevgisi, yerel ve milli değerler vardır. Bu değerleri, hayatı pahasına savunacağını 15 Temmuz da göstermiştir. Biz gençliğimize de milletimize de güveniyoruz."

Yorumlar

ihsan meb bakanı ilk sen 5. sonofı Osmanlıca hazırlık yap çocuklarımız kuranı kerimi okuyabilsinler