Durmuş Durduyan kimdir, gerçek adı nedir, Oğuzhan Asiltürk'ün gerçek adı mıdır?

Durmuş Durduyan kimdir, nerelidir, bu isim kim için kullanılır, kimler tarafından, kime verilmiş bir isimdir? Saadet Partisi'ndeki değişim rüzgarlarının esmesiyle birlikte bir kez daha ortaya atılan bu ismin kim için kullanıldığını daha doğrusu kimler için bir iftira niteliği taşıdığını az çok tahmin edersiniz. İşte Durmuş Durduyan hakkındaki bilgiler: 

Durmuş Durduyan, Saadet Partisi içerisinde ve dışında Erbakan hocaya en yakın isim olarak bilinen Oğuzhan Asiltürk'ü sevmeyenler ve ona düşmanlık edenler tarafından sıklıkla kullanılan bir isimdir. 

Durduray ismini kullananlar akıllarınca Oğuzhan Asiltürk'ün aslında bir Ermeni dönmesi olduğunu ima etmeye çalışırlar. Bu yolla onu aşağılamaya ve hor görmeye çalışırlar. 

Oğuzhan Asiltürk'ün Saadet Partisi'ni yeniden kuruluş kodlarına geri döndürmek için harekete geçmesinden sonra bu kara propaganda yeniden devreye girdi. 

Aralarında Saadet Partili olduklarını iddia eden isimlerin de olduğu gruplar "Durmuş Durduyan" yalanını tekrar tedavüle sokmaya başladı.

Bu kişilerin öne sürdüğü tez ise; Oğuzhan Asiltürk'ün Malatya Hekimhan'lı bir Ermeni dönmesi olduğu, asıl adının Durmuş Durduyan olduğu daha sonra adını OĞuzhan Asiltürk şeklinde değiştirdiği yönündedir. 

Bu kişilerin iddiasına göre Oğuzhan Asiltürk, "Pakardun Ermenileri"ndendir. 

Asiltürk hakkında Durmuş Durduyan ifadesini kullanan isimlerden biri de, Serriye Dergisi'nden Servet Turgut isimli kendini bilmez bir yazardır.

Asiltürk için şu ifadeleri kullandığı yazısı hala derginin sitesinde durur: 

Şimdiler de, Milli Görüş’ün, iki partisi var. Yani kendilerini Milli Görüş’ü temsil ediyor olarak gösteren iki parti… Merkezde Saadet Partisi ve Saadet Partisi’nden ayrılanların kurduğu Yeniden Refah Partisi… Oğuzhan Asiltürk’ü, Milli Görüş Lideri görenler, Saadetçiler… Yeniden Refahçılar için Milli Görüş Lideri, Erbakan oğlu Fatih Erbakan…

Fakat İran mevzuunda, baş goygoyculuk Oğuzhan Asiltürk cenahında olmak üzere, diğer cenah için de durum farksız… Fatih Erbakan’ın, hem de Suriye’de İran katliamları devam ederken, İran eski Cumhurbaşkanı Ahmedinecad’ı Türkiye’ye davet etmesi, yüzüne baka baka yarım saat boyunca Humeyni ve İran rejimini övmesi, unuttuğumuz bir şey değil… O gün, Ahmedinacad’ı protesto eden üç hamiyetli genci, “çok Milli Görüşçü” güruhun lince yeltenmesi de… Ne ise ne, “Milli Görüş biziz!” diyen ayrılan ve hasım olan iki taraf da, İran konusunda aynı tarafta… Zira İrancılıklarında ortaklıkları, ebedî liderleri Erbakan’dan gelmekte… Yeniden Refahçılar, Oğuzhan Asiltürk’ü, hain görmekte ve hatta eski isminin “Durmuş Durduyan” olduğunu, yani onun ismini değiştirip Oğuzhan Asiltürk ismini alan bir Ermeni olmasını ön plâna çıkarıyorlar. Zaten 2007’de bir Ermeni yazar, Hrant Dink’in ölümü vesilesiyle bir yazı kaleme almış ve o yazı içinde Hrant Dink ile hemşeri olan Oğuzhan Asiltürk’ü de, sitem dolu sözlerle anmış, Ermeni olmasına rağmen, bir Ermeninin ölümünden ötürü kendisine başsağlığı dilemeyeceğini şöyle ifade etmişti:

“Ey Durmuş Durduyan’ı Oğuzhan Asiltürk’e çeviren! Ey Oğuzhan Asiltürk namıyla bir adamı Erbakan’ın emrinde halkların, gençlerin üstüne süren kahpe devran! Sana başın sağ olsun diyemem!”

Hoş, Üstadımız da, cetvelle çizilen sınırlar gibi bir sunilik belirten “Oğuzhan Asiltürk” isminden şüphe etmemiş değil… Şöyle bir tabiri var:

“Bir insan hem Oğuz, hem Han, hem Asil, hem de Türk olamaz!

Eğer, Oğuz Han’ın bizzat kendisi değilse!

Bizler, Türk olmadan, tüm ırklara düşman Türkçülere aşinayız… Şimdi de, Milli Görüşün yeni lideri şahsında, en üst sıklette Fars olmadan Farsçılık, Şii olmadan İrancılık yapılmasına, şahidiz… Bu bağlamda, salt Ermeniliğini tahkire de fikir hasretmeden, müşarünileyhimiz için şöyle mi demeliyiz:

“Nesin sen kuzum, Durmuş Durduyan mı, Oğuzhan Asiltürk mü, Rüstemhan Sefilfars mı?”

OĞUZHAN ASİLTÜRK KİMDİR, NERELİDİR?

Oğuzhan Asiltürk 25 Mayıs 1935 tarihinde Malatya'nın Hekimhan ilçesinde dünyaya geldi. 

Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinde İçişleri bakanlığı, sanayi ve teknoloji bakanlığı gibi görevlerde bulunmuştur. 

İnşaat mühendisliği mezunu olan Asiltürk'ün asıl mesleği serbest mali müşavirliktir. 

İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi'nden mezun oldu.

Milli Selamet Partisi davası nedeniyle bir yıl cezaevinde kaldı. Sonra yargılandı ve beraat etti. 10 yıl süreyle siyasetten yasaklandı. Yasağı 1987 Anayasa referandumu ile kalktı.

Yasağı kalktıktan sonra ilk kongrede RP'nin genel sekreterliğine seçildi.

11 yıl sonra tekrar Malatya'dan milletvekili seçildi. 

Daha sonra Fazilet Partisi'ne girdi.

Daha sonra Saadet Partisi'nin kurucuları arasında yer aldı.

Milli Görüş lideri Necmettin Erbakan'ın ölümünün ardından Saadet Partisi'nin Yüksek İstişare Kurulu Başkanlığına seçildi.

Asiltürk'ün, ayrıca kaleme aldığı "Sosyal Yapının Güçlendirilmesi" adlı bir kitabı bulunmaktadır.

Oğuzhan Asiltürk, Ergenekon ve Balyoz davalarının bir kumpas olduğunu ve orduda bulunan Anti-Amerikancı kadroların tasfiye edildiğini savundu.

Yine 28 Şubat sürecinin de ordunun tamamına mâl edilemeyeceğini savunan Asiltürk, bir grup cuntacı generalin medya, iş adamları ve diğer siyasi partilerin de desteğiyle 28 Şubat sürecini başlattığını savunan fikirlere sahiptir.

7 Ocak 2021'de Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşen Asiltürk, Erdoğan'ın kendisine İstanbul Sözleşmesi'nin kalkacağını söylediğini belirtti.

20 Mart 2021'de yayınlanan Cumhurbaşkanı kararıyla Türkiye, İstanbul Sözleşmesini feshetti.

14 ve 15. Dönem Ankara; 19, 20 ve 21. Dönem Malatya milletvekiliği ile İçişleri, Sanayi ve Teknoloji Bakanlıkları yaptı.

Evli ve dört çocuk babasıdır.

BELDEN AŞAĞI BELDEN YUKARI DEMEDEN SALDIRDILAR

Öte yandan Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan da Oğuzhan Asiltürk'e yapılanları köşesine taşıyarak tepki gösterdi.

Ahmet Hakan Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Oğuzhan Asiltürk'ün Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'na karşı 'kongre' harekâtı başlatmasına ilişkin bir yazı kaleme aldı. Hakan, Asiltürk'e, bu hamlesi nedeniyle "Belden aşağı, belden yukarı demeden saldırdıklarını" söyledi.

Hakan, yazısında, "Saadet Partisi’ni ‘Cumhur İttifakı’na yöneltmek gibi bir eylemlilik içine geçti ya... Belden aşağı, belden yukarı demeden saldırdılar adama. Arşivlere daldılar, geçmişini kurcaladılar, yalan dolanı servis ettiler, adını değiştirdiğini öne sürdüler, güya insanlık suçuymuş gibi 'Ermeni asıllı' olduğunu kanıtlamaya çalıştılar. Her türlü pislik, adilik, çirkinlik... Ne varsa boca ettiler yani" dedi. 

EDİTÖRÜN NOTU: 

Oğuzhan Asiltürk'ün hayatı, yaşadıkları, düşünceleri göz önünde bulundurulduğunda bile hakkındaki iddiaların ne denli çirkin, alçakça olduğu görülmektedir. Velevki Ermeni kökenli bir Müslüman olsun. Bu da hiçbir şeyi değiştirmez. Müslüman'ın kökeni Ermeni, Türk, Kürt, Yunan, Rus olması hiçbir anlam ifade etmez. Müslüman, İslam üzere değerlendirilir. Asiltürk hakkındaki bu kara propagandayı yaymaya çalışanları kınadığımızı belirtmek isteriz. 

Siyaset dünyasında birbirlerine rakip olanların attıkları ahlaksız ve alçak iftiralar her dönemde olmuştur. Bazen bu iddiaların haddi ve sınırı iyice aşılabiliyor. 

"Karamollaoğlu, Erbakan Hoca'nın kemiklerini sızlatıyor"Türkiye