Suudi Arabistan kabul etti, Cemal Kaşıkçı konsoloslukta öldürüldü

Suudi Arabistan, kayıp gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın konsoloslukta öldürüldüğünü kabul etti. Suudi Arabistan'dan yapılan açıklamada kayıp gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın konsoloslukta yaşanan arbede sırasında öldürüldüğü belirtildi. Peki, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı kimdir, kaş yaşındadır? soruları ünlü gazetecinin öldürüldüğü iddiaları sonrası ciddi merak konusu oluyor. Öte yandan, itiraftan hemen önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Suud Kralı Selman arasında telefon görüşmesi yapıldığı öğrenildi. ABD'den yapılan açıklamada ise itirafın olumlu bulunduğu belirtildi

Google Haberlere Abone ol
Suudi Arabistan kabul etti, Cemal Kaşıkçı konsoloslukta öldürüldü

Suudi Arabistan, 2 Ekim 2018 tarihinde İstanbul Başkonsolosluğu'na girdikten sonra bir daha kendisinden haber alınamayan kayıp gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetini kabul etti.

Suudi Arabistan'dan yapılan açıklamada kayıp gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın konsoloslukta yaşanan arbede sırasında öldürüldüğü belirtildi.

Suudi Arabistan, Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul Konsolosluğu'nda hayatını kaybetmesiyle ilişkili 18 Suudi vatandaşının gözaltına alındığını açıkladı.

İSTİHBARAT BAŞKANLIĞI PRENS SELMAN'A EMANET

Suudi Arabistan Kralı Selman, istihbarat başkanlığını yeniden yapılandırmak için Muhammed bin Selman liderliğinde bir komite kurulmasının emrini verdi.

Suudi Arabistan, gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın ölümünde parmağı olan herkesten hesap sorulacağını ve adalete teslim edileceğini duyurdu.

FATURA İSTİHBARAT DAİRESİ BAŞKAN YARDIMCISINA KESİLDİ

Suudi Arabistan'da yayımlanan kraliyet kararnamesiyle, Suudi Arabistan Genel İstihbarat Başkan Yardımcısı Ahmed Asiri görevden alındı.

ERDOĞAN KRAL SELMAN'I ARADIKTAN SONRA İTİRAF GELDİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan Kralı Selman'ı aradıktan birkaç dakika sonra Suudi yönetiminden cinayet itirafı geldi.

TÜRKİYE'DE SORUŞTURMA DEVAM EDİYOR

Öte yandan, Türkiye de Kaşıkçı olayıyla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı üzerinden soruşturma başlattı. Şu ana kadar konsolosluku ve konsolosluğa ait rezidansta iki kez delil araması yapıldı, şüpheli noktalarda cesedin bulunması için aramalar yapıldı. 

Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu çalışanları ise savcılık tarafından sorgulandı.

ABD'DEN İLK AÇIKLAMA

Başından bu yana konuya açıklamalarıyla müdahil olan ABD'den de bir açıklama geldi. Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, "Bay Kaşıkçı'nın öldüğünün teyit edildiğini duymaktan üzgünüz. Kaşıkçı'nın ailesine, nişanlısına ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz. Suudi yönetiminin yaptığı açıklamayı olumlu buluyoruz. Uluslararası soruşturmaları yakından takip edeceğiz" denildi.

CEMAL KAŞIKÇI KİMDİR?

Cemal Kaşıkçı 13 Ekim 1958'de Suudi Arabistan'ın Medine kentinde dünyaya geldi. 1985 yılında ABD'deki Indiana State University'den mezun olan Kaşıkçı, sonrasında ülkesine dönerek gazetecilik yapmaya başladı.

1991 - 1999 yılları arasında Al Madina gazetesinin yazı işleri müdürlüğü ve genel yayın yönetmenliği vekilliği yapan Kaşıkçı, bu süreçte Afganistan gibi ülkelerden haberler geçti, 1987-95 yılları arasında eski El Kaide lideri Usame bin Ladin ile Afganistan ve Sudan'da söyleşiler yaptı.

Daha sonra İngilizce yayın yapan Arab News'in başında dört yıl çalışan Kaşıkçı, buradan geçtiği Al Watan'ın yazı işleri müdürlüğünde 52 gün görev yapabildi, gazetede ülkedeki dini yapıyı eleştiren yazıların çıkması üzerine görevden alındı.

Bunun üzerine ülkeyi terk eden Kaşıkçı, İngiltere ve ABD'de Suudi Arabistan Büyükelçiliği yapan Prens Türki al Faysal'ın danışmanlığına getirildi. 2008 yılında tekrardan Al Watan'ın yazı işleri müdürlüğüne getirildi ve 2010 yılında gazetede yayınlanan eleştirel yazılar nedeniyle bir kere daha görevden alındı.

NE OLMUŞTU?

Suudi reformistler için önemli bir platform olan Al Watan gazetesine katkı veren ve aynı zamanda Washington Post gazetesinde de yazılar yazan Cemal Kaşıkçı'dan, 2 Ekim Salı günü resmi işlemler için Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na gittikten sonra bir daha haber alınamamıştı.

Emniyet kaynaklarınca yapılan değerlendirmede, Kaşıkçı'nın gittiği başkonsolosluktan bir daha çıkmadığı teyit edilirken, başkonsolosluk binasında aynı saatlerde, 2 uçakla İstanbul'a gelen, aralarında yetkililerin de yer aldığı 15 Suudi vatandaşının bulunduğu, bu kişilerin daha sonra geldikleri ülkelere döndüklerinin belirlendiği kaydedilmişti.

Kaşıkçı'nın başkonsolosluğa girmesinin ardından kendisinden haber alınamamasıyla ilgili Türkiye ve Suudi Arabistanlı yetkililerden oluşan ortak çalışma grubu kurulmuş, çalışma grubu öğle saatlerinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde ilk toplantısını yapmıştı.

SON RÖPORTAJI ORTAYA ÇIKTI

Öte yandan, İstanbul'dan yayın yapan Esad rejimi karşıtı "Syria TV", 15 Ağustos'ta Kaşıkçı ile yaptıkları röportajı ilk kez yayınladı. Suudi Arabistan'ın İstanbul'daki Başkonsolosluğuna 2 Ekim'de girdikten sonra haber alınmayan Kaşıkçı, Suriye konusunda ülkesinin tutumuna, Türkiye'nin Suriye'deki varlığına, İran'ın  Esad rejimine verdiği desteğe, ABD'nin Fırat Nehri'nin doğusundaki varlığına ve Suriye'deki iç savaşa ilişkin görüşlerini anlattı.

TÜRKİYE'NİN SURİYE'DEKİ ROLÜ

Kaşıkçı, Türkiye'nin, Suriye halkının en iyi ortağı olduğunu ispat ettiğini belirterek, "Afrin muhteşem bir başarıydı. Sadece uygulanış şekliyle değil, çok temiz savaştı. Hiçbir yıkıntı olmadı. Rakka’daki tahribatı gördünüz. Daha önemlisi de Türkiye o bölgeyi Suriyelilere teslim etti." dedi.

Suriyelilerin Afrin'i yerel meclislerle iyi bir şekilde yönettiğini dile getiren Kaşıkçı, "Bu tecrübe diğer Suriyelilerin gıpta ile bakmasına neden olacak ve belki de İdlib’de mesela, 'Buyurun bu tecrübeyi buraya taşıyın' diyecekler." ifadelerini kullandı.

Kaşıkçı, Türkiye'nin Suriye konusunda maceraya girmeden hareket ettiğine dikkati çekerek, "Mesela önlerinde Münbiç var ama ABD ile çatışmaya girmeden diplomatik yollar ve iletişimle halletmeye çalışıyorlar." diye konuştu.

Türkiye'nin Suriye'de disiplinli bir şekilde hedefe doğru ilerlediğine işaret eden Kaşıkçı, Türkiye'nin Suriyeliler için büyük bir şans olduğunu vurguladı.

ABD'NİN TUTUMU

Kaşıkçı, Suriye konusunda şu ana kadar bir anlaşma olmadığını belirterek, bu konunun Cenevre ve Astana görüşmeleri arasında kaldığını aktardı.

"Bana göre Astana ekibi Suriye’nin geleceğini kuracak." diyen Kaşıkçı, ABD'nin Suriye'deki gelecek planlarına ilişkin şunları kaydetti:

"ABD’nin bugünlerde öncelikleri çok farklı. ABD ileriye dönük planlar yapmak için rahat değil. Trump'ın ABD'de iç savaşı var, bilinen skandalları var. Biz artık eski ABD yönetimiyle karşı karşıya değiliz, değişken, hızlı bir yönetim görüyoruz. ABD yönetiminde piramidin başındakiler değişiyor. CIA, Dışişleri Bakanlığı, ulusal güvenlik biriminin başındakiler hep yeniler. Bunların zamana ihtiyacı var. Ancak Suriye meselesinin bunların istikrarına kavuşmasını bekleme şansı yok."

Kaşıkçı, ABD yönetimindeki istikrarsızlığın bölge ülkeleriyle ilişkilerine etkisinin sorulması üzerine, "ABD ile Türkiye’nin ilişkilerini etkileyeceğini sanmıyorum. Çünkü aralarında iletişim hattı var. Örneğin Türkiye, Münbiç’e ABD ile anlaşma sonrası girecek. Suudi Arabistan ABD’den, İran’ın Suriye’den çıkarılmasına destek olmasını istiyor. Ancak ABD bu isteği yerine getirmezse Suudi Arabistan kızacak mı? Tabii ki kızmaz. Çünkü elinde güçlü kozu yok. Artık Suudiler, Suriye meselesinin kilit oyuncusu değil." dedi.

"SUUDİ ARABİS'TAN TÜRKLER'LE SURİYE'DE İŞ BİRLİĞİ YAPMADI"

Suudi Arabistan'ın Suriye meselesinde yaptığı hatalara değinen Kaşıkçı, "Suudi Arabistan Suriye'de demokrasi ve özgürlüğe giden değişimin yaşanması konusuna hevesli değildi. Suudi Arabistan Türklerle, Suriye'de iş birliği yapmadı." ifadelerini kullandı.

Kaşıkçı, "Katar ve Suudiler, Suriye’de çekiştiler. Bunların bedelini hem Suriye devrimi hem de Riyad çekiyor." şeklide konuştu.

Daha önce ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye'ye Arap ülkelerinden oluşturulacak bir gücün gönderilmesini gündeme getirmesine ilişkin Kaşıkçı, "Bak bu öneri güzel çünkü Suudilerin Suriye meselesine ilgili olduklarını gösterir. Ancak sorun bunun detaylarında. Mesela Suudi Arabistan ordusu, Mısır veya diğer Arap ülkelerinin katılması için uygun bir altyapı hazırlığı olmalı. Türkiye ile temas kurulmalı ve ilişkilerin yumuşatılması gerekir. Çünkü bu ülkelerin Türkiye ile arasında Suriye temas hatları oluşacak." değerlendirmesinde bulundu.

Kaşıkçı, önerinin hayata geçirilmesinin zor olduğuna dikkati çekerek, "Mısır ordusu da Suriye'ye gidemez. Eğer Fırat'ın doğusuna giderlerse o bölgeyi  Esad'e teslim ederler. Esad ile anlayış içindeler çünkü." diye konuştu.

Suudi Arabistan'ın İran’la sorunlu olduğunun hatırlatılması üzerine Kaşıkçı, "Suudi Arabistan’ın bölgeye ordu göndermesi onları Türkiye ile anlaşmaya iter. Dolaysıyla bu da Suudi Arabistan-Türkiye iş birliğine yol açar ve Suriye halkı için iyi olur. " ifadelerini kullandı.

SUUDİLER'İN ESAD'A KARŞI TUTUMU

Kaşıkçı, Suudi Arabistan'ın Esad rejimine karşı tutumunu şu sözlerle değerlendirdi:

"Suudi Arabistan, Arap ülkelerindeki eski rejimlerin kalmasını destekliyor. Esad rejiminin İransız kalmasını istiyor. Ancak Beşşar Esad, İran’dan başkasına güvenmiyor. Zaten İran'ın sayesinde var. Suudi Arabistan, 2011'deki sisteme dönülmesini temenni ediyor. Mısır'da olduğu gibi Suriye'de de Arap baharının son bulmasını istiyor. Yemen’de Ali Abdullah Salih'in bir halifesini bulup Yemen’in başına geçirmek istiyor. Ancak bu Suriye'de çok zor çünkü halk ayaklanması devam ediyor."

Kaşıkçı, İran'ın Suriye'deki askeri varlığının güçlendiğini belirterek, "İran, Suriye’de yeni bir demografik harita çiziyor. Rejim de buna destek oluyor. Rejim yasa ve kanunlarla milyonlarca insanın evlerine dönmesini engelliyor." diye konuştu.

Rejimin halkın evlerine yeniden dönmesini istemediğini vurgulayan Kaşıkçı, "Beşşar, Suriye’yi işgal ediyor. 6-7 milyon Suriyeli çıkardı. Rejimin son olarak 10 sayılı kararı ise Suriye'deki demografik haritayı değiştirmek içindi." dedi.

SURİYE'DE İSRAİL-İRAN ÇATIŞMASI

Kaşıkçı, İsrail ve İran arasında yaşananların sadece Suriye'deki çatışma alanlarının sınırlarının çizilmesi için olduğuna dikkati çekerek, İran’ın İsrail'in düzenlediği saldırılara yanıt vermediğini dile getirdi.

İran'ın Suriye'de Halep, Humus gibi illeri "işgal ettiğini" belirten Kaşıkçı, "İsrail Suriye'de İran'la çatışmaz ve buna girmez. İran’a karşılık vermek Arap ülkelerine düşer. İsrail bu görevi Arapların yerine yapmaz. Bu işi en son yapacak ülke İsrail." ifadelerini kullandı.

"ABD RUSLAR'IN SURİYE'DEKİ HAYATLARINI ZORLAŞTIRIYOR"

ABD'nin Suriye'de itibarını yeniden kazanmak için fırsat olduğunu anlatan Kaşıkçı, "ABD, Rusların Suriye'deki hayatlarını zorlaştırabilir. Bunu da Suriye devrimine destek vererek yapabilir. Türklere destek vererek yapabilir mesela. Ruslar bu kaygılarını dile getirdiler aslında." değerlendirmesinde bulundu.

Kaşıkçı, ABD'nin Fırat'ın doğusunda çok iyi çalışmadığına dikkati çekerek, "Petrol, su ve enerji zengini bir bölgeyi ele geçirdiler. Belki de bu ona yeter. ABD’nin Suriye’deki oyunların kurallarını değiştirmesi için sahada olması gerekir." şeklinde konuştu.

Teorik olarak ABD'nin istemesi durumunda Suriye’de rejimin ve İranlıların hayatını zora sokabileceğine işaret eden Kaşıkçı, şunları söyledi:

"Ama şu var ABD’de şu an ileriye dönük planlar yapacak kurumlar yok. ABD’nin önemli kurumlarında daha bu ay değişikler oldu. Bunlara zaman gerek. Trump’ın üzerindeki baskılardan kurtulması gerek. ABD seçimleri yaklaşıyor. Dolayısıyla ABD’nin 180 derece değişeceğini sanmıyorum."

İSRAİL'İN ESAD'A BAKIŞI

Kaşıkçı, İsrailli yetkililerin Esad'i öldürmekle tehdit etmelerinin sadece sözde olduğunu ifade ederek, "İsrail Esad'i öldürse rejimin sonu olur, bunu herkes biliyor. Peki İsrail bunu ister mi? Hazırlar mı? Bence bu tür açıklamalar tehditten ibarettir. Çünkü aynı zamanda İsrail'in Esad'in kalmasından elde ettiği faydalardan bahseden başka İsrail yetkililerinin açıklamaları var." diye konuştu.

SURİYE'NİN GELECEĞİNE DAİR DÜŞÜNCELERİ

Suriyelilerin Türkiye'ye güvenmeleri gerektiğini vurgulayan Kaşıkçı, "Savaşın şartları değişti. Suriye devrimi daha bitmedi. Beklentileri bitmedi. Ancak zor şartlar içerisinde. Suriye devrimi, Türkiye gibi dost bir ülkeye sahip." dedi.

Kaşıkçı, dünyanın Suriye meselesine sessiz kaldığını ve Suriye halkının asrın dramını yaşadığını belirterek, Esad rejiminin kesinlikle değişmesi gerektiğini düşündüğünü söyledi.

Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın röportajı Syria TV'nin YouTube kanalında da yayınlandı.

Kaynak: Sonhaberler.com

Yorumlar