Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan "anadil" çıkışı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin DEM Partili milletvekilleriyle tokalaşması sonrasında başlayan yeni çözüm süreci tartışmaları gündemdeki yerini koruyor. Bu tartışmalar sürerken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan dikkat çekici bir çıkış geldi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen 109. Dönem Kaymakamlık Kursu Kura Töreni'nde konuşan Erdoğan, devletin halkla olan ilişkisine ve vatandaşların ötekileştirilmesine vurgu yaptı.

"ANA DİLİNİ KONUŞTUKLARI İÇİN MİLYONLARCA VATANDAŞIMIZ ÖTEKİLEŞTİRİLDİ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında ana dil meselesine değinerek, vatandaşların dilinden ya da inancından ötürü ötekileştirilmesinin kabul edilemez olduğunu belirtti. Erdoğan, "İnancını özgürce yaşayanlar, sırf inancından dolayı, sırf anadilini konuştukları için milyonlarca vatandaşımız ötekilendi, ötekileştirildi. Vatandaşına üstten bakan, tehdit kaynağı gören bürokratik oligarşinin devlet tasavvurumuzda yeri yoktur. Devlet milletinin hizmetindedir" dedi.

Bu sözler, Türkiye'de uzun zamandır tartışılan ana dil meselesine yeni bir boyut kazandırırken, çözüm süreci tartışmalarını da yeniden alevlendirdi. Erdoğan'ın bu açıklaması, özellikle Kürt kökenli vatandaşlar arasında yankı bulurken, Kürt siyasetinde de karşılık buldu.

AHMET TÜRK'ÜN ÇÖZÜM SÜRECİ ÜZERİNE DEĞERLENDİRMELERİ

Çözüm süreci tartışmalarına Kürt siyaseti'nin önemli isimlerinden Ahmet Türk de geçtiğimiz günlerde dikkat çekici bir açıklama ile katıldı. Kendisine yöneltilen "Yeni bir çözüm süreci olur mu?" sorusuna cevap veren Ahmet Türk, "Beklentiler, onurlu bir barışın sağlanması, Türkiye'nin tüm yurttaşlarını, Kürtler'i kucaklamasını isteyen bir politika izliyoruz. Bildiğiniz gibi ötekileştiren, yok sayan anlayış var. Yapılan açıklamalara değer veriyoruz" ifadelerini kullandı.

Ahmet Türk, Kürtlerin haklarının içselleştirilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Kürtlerin bir halk olduğunu, hakları olduğunu içselleştiremezseniz hiçbir şey çözemezsiniz. İkincisi; Ortadoğu'nun ateş çemberi içinde olduğu bir dönemde kucaklayıcı bir politika şart. Biz de buna katılıyoruz. Demokratik bir anayasa gerekli! Bu sadece sözde olmaz. Bir tarafta siyasilerin toplumu da hazırlaması lazım" dedi.

"KÜRTLER DE SİLAHLA ÇÖZÜLEMEYECEĞİNİ GÖRDÜ"

Ahmet Türk, çözüm süreciyle ilgili açıklamalarında Kürtlerin de silahlı mücadeleyle bir sonuca varılamayacağını gördüğünü belirtti. "Kürtler de bu işin silahla çözülemeyeceğini görmeye başladı. Atılacak doğru adımlar sonucunda sıkıntı da olmaz" şeklinde konuşan Türk, barış ve demokratik bir çözüm için siyasilerin ve toplumun birlikte hareket etmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, medyanın da bu sürecin bir parçası olması gerektiğine işaret etti.

Türk, samimiyet testinin önemli olduğunu belirterek, "Siyasetçilerin birbirleriyle sohbet edeceği bir ortamın olması değerli" dedi. Bu açıklamalar, çözüm sürecine yönelik tartışmaları daha da derinleştirirken, sürecin geleceği hakkında çeşitli beklentileri ve soruları gündeme getirdi.

YENİDEN BAŞLAYACAK MI?

Son günlerdeki açıklamalar, Türkiye'de çözüm sürecine dair yeni bir adımın atılıp atılmayacağına yönelik tartışmaları da beraberinde getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ana dil ve ötekileştirme üzerine yaptığı vurgu ile Ahmet Türk'ün demokratik anayasa ve barış çağrıları, çözüm sürecinin yeniden masaya gelme ihtimalini gündeme taşıdı. Ancak bu sürecin nasıl şekilleneceği ve toplumun hangi adımlarla hazırlanacağı konusunda belirsizlikler devam ediyor.