Ceza korkusu olmayan Hindular yakıp yıkıyor

Hindistan'da devam eden protestolar sırasında camilere saldıran Hindular bir çok camiyi ateşe verirken, Müslümanlara da akıl almaz işkenceler yapılıyor. Hindu çeteler, yakaladığı Müslüman protestocuları demir ve odun sopalarla dövüyor.

Google Haberlere Abone ol
Hindistan'da Müslümanlara saldırılar artıyor

Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi'de vatandaşlık yasasına karşı son 4 gündür devam eden protestolara Hindu çetelerde karşı protesto ile karşılık verince ülkede işler karıştı. Hindu çeteler ellerinde sopalar ve silahlarla sokaklara dökülürken olaylarda bir çok cami, Hindu çetelerin hedefi oldu. 

Başkentin kuzeydoğusunda Ashok Nagar mevkisinde yer alan bir camiye saldıran çeteler "Jai Shri Ram (Tanrı Ram'a selam olsun)" sloganıyla camiyi ateşe verdi. Caminin minaresine tırmanarak hoparlörü çıkaran ve minarenin üzerindeki hilali sökmeye çalışan Hindu gruplar daha sonra Müslümanlara saldırmaya başladı.

 Bölgedeki olayı yorumlayan gözlemciler, başkentte bir camiye saldırmanın birçok insanı şaşırtması gerektiğini belirtti.

Hindistan'da toplumsal ayaklanmalarda dini yerlere saldırmanın sıradan bir olay haline geldiğine dikkati çeken uzmanlar, bunun sebebinin de benzer durumlarda saldırganlara karşı devlet tarafından herhangi bir hukuki işlem yapılmaması olduğunu söyledi.

Hindistan Yüksek Mahkemesi avukatlarından Ehtesham Haşmi, 1992'de Babri Camisi'nin yıkılmasıyla ilgili davada adaletin henüz sağlanamadığını anımsatarak, "Bu durumun antisosyal ve antimilliyetçi insanları benzer eylemlerde bulunmaya teşvik ettiğine inanıyorum. Onlar, Müslümanlara ait dini yerlere saldırdıklarında hiçbir şey olmayacağını biliyorlar." dedi.

Camilere saldıranların bu eylemleriyle lider olabileceğine ve eylemleri için Hindu topluluktan destek görebileceklerine inandıklarını dile getiren Haşmi, "Hükümetin bir şey yapmayacağına inanıyorlar." değerlendirmesinde bulundu.

Eylemci ve politikacı Kavita Krishnan, 1994 ve 2002 yıllarındaki isyanların Yeni Delhi'de yaşanmaması gerektiğini belirterek, "Geçmişte politik güçler şiddet olaylarına karışmıştı. 1984 ve 2002'de zamanında adalet tecelli etseydi bu muhtemelen caydırıcı olabilirdi. 1992'de camiyi yıkan siyasi liderler hala dışarıda." diye konuştu.

Delhi Azınlıklar Komisyonu (DMC) Başkanı Zafarul İslam Han, toplumsal olaylar sırasında dini yerlere saldırmanın Hindistan'daki ayaklanmaların bir özelliği olduğunu ifade etti. 

Yeni Delhi'nin kuzeydoğu bölgelerinde 4 gündür devam eden gösterilerde, bir emniyet amiri ve istihbarat görevlisinin de aralarında bulunduğu 27 kişi yaşamını yitirmişti. Olaylar sırasında Hindu çeteler, camileri kundaklamış, birçoğuna zarar vermişti.

Aşırılıkçı Hindular, aralık 1992'de Babür İmparatorluğu döneminde inşa edilen Babri Camisi'ni yıkmıştı. Caminin yıkılması ülke çapında 2 bin civarında kişinin ölümüyle sonuçlanan ayaklanmalara neden olmuştu.

VATANDAŞLIK YASASI'NDA NELER VAR

Geçtiğimiz yıl Aralık ayında Hindistan Parlamentosu'ndan geçirilen Yeni Vatandaşlık Yasası ile komşu ülkeler Bangladeş, Pakistan ve Afganistan'dan kaçak olarak ülkeye giren ve en az 6 yıl bu ülkede yaşadığını kanıtlayan 6 dini grubun mensuplarına, vatandaşlık hakkı verilirken ülkenin en büyük ikinci dini grubu olan Müslümanlar ise bu yasadan istisna sayılıyor.

Müslümanlara vatandaşlık hakkı verilmemesini savunan iktidardaki Hindu milliyetçisi BJP hükümeti, yasayla "dini baskıdan kaçanlara" yasal statü verilmesinin amaçlandığını, Müslümanların sözü geçen ülkelerde dini azınlık olmadığını ve bu sebeple Hindistan'ın korumasına ihtiyaçları bulunmadığını, bu nedenle yasaya dahil edilmediklerini söylüyor.

Vatandaşlık yasasına Müslümanların dahil edilmemesine karşı çıkan Müslüman gruplar ise düzenlemenin, Hin milliyetçisi iktidarın Müslümanları dışlama siyasetinin bir parçası olduğunu ve anayasanın laiklik ilkesinin çiğnendiğini savunurken Birleşmiş Milletler de yasayla, ayrımcılık yapıldığı endişesini dile getirdi.

Hindistan'da nüfusun yaklaşık yüzde 14,2'sini oluşturan Müslümanların sayısı 180 milyona yakın.

Dünyanın ikinci en büyük Müslüman nüfusuna sahip olan ülkede Müslüman toplumunun, Narendra Modi hükümetinin politikalarına dair endişelerini artıran tek uygulama bu değil.

NEDEN TEPKİ TOPLADI

Modi'nin yönetimindeki Hindistan'da son yıllarda Müslümanların aleyhine bir çok düzenleme yapıldı. Vatandaşlık yasası ise bu düzenlemelerden bir olarak öne çıkıyor. Yasa Müslümanlara vatandaşlık hakkı vermezken bu durum Müslümanlar tarafından tepkiyle karşılanıyor. 

Yorumlar