Brexit müzakerelerinde Kuzey İrlanda krizi
- İrlanda Başbakanı Varadkar: - "İrlanda müzakere ekibi İngiltere'nin, İrlanda adasındaki sınır konusunda bizim kaygılarımızı gideren bir metni kabul ettiğinin teyidini aldı" - "İngiliz hükümetinin bu sabah üzerinde anlaşılan konuyu şimdi sonuca bağlamaması karşısında şaşkınım ve hayal kırıklığı içindeyim"
LONDRA (AA) - İrlanda Başbakanı Leo Varadkar, İngiltere'nin,
Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılmasının (Brexit) ardından İrlanda
adasındaki sınırla ilgili olarak bu sabah kabul ettiği çözümü daha
sonra reddettiğini söyledi.
Dublin'de basın toplantısı düzenleyen Varadkar, "İrlanda müzakere ekibi İngiltere'nin İrlanda adasındaki sınır konusunda bizim kaygılarımızı gideren bir metni kabul ettiğinin teyidini aldı. Bu metin, İngiltere ile müzakerelerin ikinci aşamasına geçilmesine el verecekti. İngiliz hükümetinin bu sabah üzerinde anlaşılan konuyu şimdi sonuca bağlamaması karşısında şaşkınım ve hayal kırıklığı içindeyim." dedi.
İngiltere Başbakanı Theresa May'in karşı karşıya olduğu sorunları anladığını belirten Varadkar, bununla İrlanda'nın sınır sorunu ve Brexit müzakereleri konusundaki tutumunun net olduğunu kaydetti.
Varadkar'ın yerel saatle 14.30'da yapacağı duyurulan basın toplantısı, May'in Brüksel'de AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ile görüşmesinin uzaması nedeniyle yaklaşık 3 saat sonra gerçekleştirildi.
May, bugün Juncker ile çalışma yemeğinde bir araya gelmişti. May
ile Juncker görüşmesinde, Brexit müzakerelerini, İngiltere’nin AB
ile gelecekteki ilişkilerinin ele alınacağı ikinci aşamaya
taşıyacak bir anlaşmaya varılması bekleniyordu.
AB ve İngiltere vatandaşlarının karşılıklı hakları ile
İngiltere’nin AB’ye mali yükümlülükleri konusunda daha önce
anlaştıkları belirtilen tarafların, İrlanda ile Kuzey İrlanda
arasındaki sınır sorununda da bugün anlaşmaya vardıkları ileri
sürülüyordu ancak görüşme sonrasında yapılan ortak basın
toplantısında taraflar, "tam bir anlaşmaya" varılamadığını
açıklamıştı.
- DUP liderinden açıklama
İngiliz basınında bugün çıkan bazı haberlerde May’in Kuzey
İrlanda’yı gümrük birliği ve ortak pazar içinde tutacak bir çözümü
kabul edeceği iddiasına yer verilmişti. Bu iddialar üzerine Kuzey
İrlanda’nın İngiltere ile birlik yanlısı Demokratik Birlik
Partisi’nin (DUP) lideri Arlene Foster, Kuzey İrlanda’nın gümrük
birliğine ve ortak pazara dahil kalmasını öngören hiçbir
düzenlemeyi kabul etmeyeceklerini açıklamıştı.
İrlanda Cumhuriyeti’nin tutumunu da eleştiren Foster, "Belfast
Anlaşması’nın garantörü olma iddiasındalar ancak anlaşmayı bizim
katkımız veya onayımızı almadan tek taraflı değiştirmek
peşindeler." ifadesini kullanmıştı.
DUP lideri Foster’ın açıklamaları, partinin May hükümetine
verdiği dışarıdan desteği çekme tehdidi olarak yorumlandı. 8
Haziran'daki genel seçimin ardından Başbakan Theresa May
liderliğindeki azınlık hükümeti, DUP'un merkezi parlamentodaki 10
milletvekilinin desteğiyle kurulmuştu.
İngiliz siyasi gözlemciler, görüşmenin sonuçsuz kalmasında DUP lideri Foster'ın yaptığı açıklamanın etkili olduğu görüşünde. May'in, Juncker ile görüşmesi sürerken Foster ile de telefon görüşmesi yaptığı iddia ediliyor.
- İskoçya, Galler ve Londra sırada
Foster’ın açıklamalarının ardından İskoçya Bölgesel Başbakanı
Nicola Sturgeon ve Galler Bölgesel Başbakanı Carwyn Jones da
Twitter üzerinden yaptıkları açıklamalarla Brexit müzakerelerinde
Kuzey İrlanda’ya tanınmaya hazırlanıldığı iddia edilen ayrıcalığı
kendi bölgeleri için talep edeceklerini bildirdiler.
Londra Belediye Başkanı Sadık Han da Facebook hesabından bir
mesaj yayımlayarak, Brexit referandumunda ezici çoğunlukla AB
içinde kalma yönünde oy veren Londra’nın da Kuzey İrlanda’ya
tanınacağı iddia edilen ayrıcalıklardan yararlanması gerektiğini
söyledi.
İngiltere, Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda'dan oluşan Birleşik Krallık'ın Brexit sonrasında AB ile tek kara bağlantısı olarak kalacak İrlanda-Kuzey İrlanda arasındaki sınır, müzakerelerin tıkandığı en önemli konuyu oluşturuyor. AB ve AB üyesi İrlanda, adada fiziki bir sınıra dönülmesine karşı çıkarken, gümrük birliği ve ortak pazarın yaratacağı komplikasyonların nasıl çözüleceği belirsizliğini koruyor.
Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk geçen cuma Dublin’de Varadkar
ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada Brexit’in
İngiltere’nin kararı olduğunu ve bu ülkenin İrlanda’da fiziki bir
sınır olmaması için gereken çözümü bulmanın sorumluluğunu da
taşıdığını belirterek, "İrlanda’nın talebi, AB’nin talebidir. Eğer
İngiltere’nin teklifi İrlanda için kabul edilemez olursa AB için de
kabul edilemez olacaktır." demişti.
Birleşik Krallık, geçen yıl haziran ayında yapılan referandumla
AB'den ayrılma kararı almış, 29 Mart'ta da Lizbon Anlaşması'nın
50'nci maddesini işleterek ayrılık sürecini resmen
başlatmıştı.
Bu yılın haziran ayında başlayan müzakerelerde, ülkenin AB'ye
ödemesi gereken para, vatandaşlık hakları ve İrlanda sınırı
konuları öne çıkmıştı. Müzakereler için, AB Komisyonu'nun Brexit
Başmüzakerecisi Michel Barnier ve İngiltere'nin Brexit Bakanı David
Davis başkanlığındaki teknik ekipler görevlendirilmişti.
- İrlanda sorunu
Kuzey İrlanda'nın, Birleşik Krallık'ın parçası kalmasını isteyen
Protestan birlik yanlıları ile ülkenin İrlanda Cumhuriyeti'nin
parçası olmasını isteyen Katolikler arasındaki anlaşmazlık ve
şiddet eylemleri 1970'lerden bu yana çok sayıda kişinin hayatına
mal oldu.
Soruna siyasi çözüm arayışları çerçevesinde Birleşik Krallık ve
İrlanda hükümetleri ile Kuzey İrlanda'daki partilerin sürdürdüğü
barış görüşmeleri, 1998 tarihli Belfast Anlaşması (Hayırlı Cuma
Anlaşması) ile yeni bir döneme girdi.
Kuzey İrlanda barış sürecinde kilometre taşı olarak
nitelendirilen anlaşmada, ülkenin yönetiminde iktidarın birlik ve
bağımsızlık yanlıları arasında paylaşılmasını da içeren, istikrarlı
bir siyasi düzenin kurulmasına yönelik adımlar yer alıyor. Anlaşma
ayrıca, İrlanda Cumhuriyeti ile Kuzey İrlanda arasında siyasi,
ticari ve kültürel geçişkenliği temin eden koşulları
içeriyor.
Brexit'in ardından İrlanda Cumhuriyeti ile Kuzey İrlanda
arasında serbest dolaşım ve ticaretin ortadan kalkması halinde
adada geçmişteki çatışma ortamına dönülmesinden endişe
ediliyor.
Yorumlar