Bozdağ, Yargı Teşkilatı Toplantısı'nda konuştu

"Adaletin kapısı hakimin kapısıdır, savcının kapısıdır, kalemin kapısıdır, yazı işleri müdürünün kapısıdır. Eğer bu kapılar halka, hak arayana, 'haksızlığa uğradım' diyene, derdine 'adalet çare olsun' diyene kapanırsa o zaman adaletin kapısı halka kapanmış olur"

Google Haberlere Abone ol
Bozdağ, Yargı Teşkilatı Toplantısı'nda konuştu

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Adaletin kapısı hakimin kapısıdır, savcının kapısıdır, kalemin kapısıdır, yazı işleri müdürünün kapısıdır. Eğer bu kapılar halka, hak arayana, 'haksızlığa uğradım' diyene, derdine 'adalet çare olsun' diyene kapanırsa o zaman adaletin kapısı halka kapanmış olur." dedi.

Bozdağ, İzmir'de bir otelde düzenlenen "Yargı Teşkilatı Toplantısı"da yaptığı konuşmada, başsavcılıklarda basın sözcülüklerinin bulunduğunu, bunun kullanılmasından çekinilmemesi gerektiğini söyledi. Basında zaman zaman bazı asılsız haberlerin yer aldığına işaret eden Bozdağ, doğru bilgi açıklanmadığında gerçek dışı haberlerin yayıldığını belirtti. Bekir Bozdağ, "Siz doğruyu açıklayana kadar yalan adeta dünyayı üç defa turluyor. Sonra da sizin açıkladığınız doğru o yalana mağlup oluyor. Doğru yer bulamıyor. Çünkü yalan her tarafı kaplamış oluyor. O nedenle Cumhuriyet başsavcılarımızın, hakimlerimizin, komisyon başkanlarımızın bu hususlarda hassasiyet göstermelerinde fayda var." ifadelerini kullandı.

Medyada yer alan haberlerle ilgili anında doğrunun açıklanması gerektiğinin altını çizen Bozdağ, kamuoyunu bilgilendirmenin, şeffaf ve net olmanın yargıya güç katacağını dile getirdi. Bakan Bozdağ, basın sözcülüğünün aktif kullanılması gerektiğini kaydetti.

Hakim ve savcıları lekelenmeme hakkı konusunda gösterdikleri hassasiyet nedeniyle kutlayan Bakan Bozdağ, lekelenmeme hakkının korunmasının, haksız suç ithamına, iftiralara karşı korunmanın hukuk devletinin, hukukun üstünlüğünün doğal gereği olduğunu vurguladı.

"Adliyelerin kapısı, milletin kapısıdır." diyen Bozdağ, şöyle devam etti:

"Adaletin kapısı hakimin kapısıdır, savcının kapısıdır, kalemin kapısıdır, yazı işleri müdürünün kapısıdır. Eğer bu kapılar halka, hak arayana, 'haksızlığa uğradım' diyene, derdine 'adalet çare olsun' diyene kapanırsa o zaman adaletin kapısı halka kapanmış olur. Lütfen adaletin kapısını, halka da avukatlara da 'haksızlığa uğradım' diyene de size derdini, meramını anlatmak için yanına gelene de sonuna kadar açın. Bundan hakim ve savcılarımızın bağımsızlığı ya da tarafsızlığı ya da adil olup olmadığının ölçümü yapılamaz. Böyle bir nedenle hakim ve savcılarımızın bağımsızlığına, tarafsızlığına, adil olduğuna gölge düşmez, gölge düşürülemez. Hakim ve savcılarımızın tarafsız ve bağımsızlığını, adil olduğunu gösteren ölçü, kapıların avukatlara, halka kapalı olması değil, verilen kararların adil olması, gerekçelerin ikna edici olması, orası gösterir. Siz kararınızda tarafsız olduktan, bağımsız hareket ettikten, adil karar verdikten sonra sizin makamınıza gelip derdini anlatanların onu gölgelemesi mümkün değil. Pek çok vatandaş bana geliyor, 'Derdimi anlatmak istedim, beni dinlemedi, yüzüme bile bakmadı' diyor, ben üzülüyorum. Adaletten bu ülkenin sorumlu bir evladı olarak gerçekten üzülüyorum. Savcılarımız da hakimlerimiz de kapılarını açık tutsunlar. Bizim anayasamız ve yasamız kapıyı kapatmayı emretmiyor, açık tutmayı emrediyor. Millete arkasını dönen, cübbesini omuzuna da taksa hakim vasfını o cübbenin altında taşıyamaz. O unvan orada durur, savcı vasfını da taşıyamaz."

BAKAN BOZDAĞ'DAN BASINA ÇAĞRI

Kadına şiddet ve kadın cinayet haberlerinde kullanılan dile ilişkin de medyaya çağrıda bulunan Bozdağ, kadın cinayetleriyle ve kadına şiddetle mücadelenin ortak vazife olduğunu söyledi.

Bakan Bozdağ, kadın cinayetleri ve kadına şiddet olaylarında medyanın daha sağlıklı bir dil kullanması gerektiğini vurgulayarak şunları kaydetti:

"Sansür yapın, bunları milletten gizleyin, bunları haberleştirmeyin demiyorum. Kadına karşı şiddetin, kadına karşı cinayetlerin azalması ve nihayetinde tamamen ülkemizin gündeminden çıkarılması hususunu da gözeterek buna göre bir dil, buna göre bir üslup, buna göre bir haberleştirme, buna göre bir görüntü verme hususu değerlendirilirse faydalı olur. Umarım bundan sonra bu hususta daha farklı bir yaklaşım hem medyamızda hem de diğer alanlarda ortaya çıkar. Bu hususun önemini buradan bir kez daha hatırlatmak istedim."

Programa, ayrıca İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Başkanvekili Mehmet Akif Ekinci, HSK Birinci Daire Başkanı Halil Koç, Adalet Bakan yardımcıları Hasan Yılmaz, Akın Gürlek, Yakup Moğul, HSK üyeleri, başsavcılar, yargı mensupları ve bakanlık bürokratları katıldı.

Yorumlar