Başbakan Yardımcısı Türkeş Hırvatistan'da

- Başbakan Yardımcısı Türkeş: - "AB kapsayıcı, çok kültürlü ve dinli olmalıdır. AB'nin kazanımları, Brexit gibi güçlükleri yönetme yeteneğine değil bu çeşitliliği yönetebilme kapasitesine bağlı olacaktır" - "Avrupa'da milyonlarca Müslüman ayrımcılığa maruz kalırken, AB liberal değerlerin öncüsü olamaz. Yüz binlerde sığınmacı sınırların beri tarafında korumasız tutulurken, AB insani değerlerin savunucusu olamaz. Terör örgütlerinin liderleri AB kurumları tarafından memnuniyetle karşılanırken, AB başkalarını terörle mücadele konusunda ikna edemez"

Google Haberlere Abone ol
Başbakan Yardımcısı Türkeş Hırvatistan'da

ZAGREP (AA) - Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, Avrupa Birliği'nin (AB) hala Avrupa'nın lokomotifi ve küresel bir oyuncu olduğunu belirterek, "AB kapsayıcı, çok kültürlü ve dinli olmalıdır. AB'nin kazanımları, Brexit gibi güçlükleri yönetme yeteneğine değil, bu çeşitliliği yönetebilme kapasitesine bağlı olacaktır." dedi.

Hırvatistan'ın Dubrovnik şehrinde düzenlenen 21. Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci Zirvesi (GDAÜ), Başbakan Yardımcı Tuğrul Türkeş, Hırvatistan Cumhurbaşkanı Kolinda Grabar Kitarovic, Dışişleri Bakan Yardımcısı Ahmet Yıldız ve çok sayıda üs düzey devlet adamının katılımıyla gerçekleşti.

Zirvede konuşan Türkeş, çoğu kez dile getirilen ön kabulün aksine Balkan halklarının tarihin belli dönemlerinde birlikte barış içinde yaşadıklarını, özellikle ekonomi, sosyal ve kültürel alanlarda kalıcı dinamik adımlar attıklarını söyledi.

Türkeş, "Bu örnek dönemlerin her biri, Balkan halkları arasındaki etnik, dini ve kültürel farklılıkları hafifletmeyi başaran iyi yönetişimin bir sonucuydu." diye konuştu.

Osmanlı İmparatorluğu'nun farklılıkları iyi yönettiğini anlatan Türkeş, Osmanlı'nın ardından farklılıklarla birlikte yaşama kültürünün sürdürülemediğinin altını çizdi.

Türkeş, 2. Dünya Savaşı'nın hemen sonrasında Avrupa'nın ulusal ve mezhepsel farklılıkların yönetimini başararak, "daha huzurlu ve müreffeh bir Avrupa" hedeflediklerini ve bu manada başarılı da olduklarını anlattı.

Soğuk Savaş dönemi sonrası yaşanan sorunları da Avrupa'nın başarıyla bertaraf ettiğini aktaran Türkeş, ancak son on yılda meydana gelen gelişmeler ışığında "Avrupa rüyasının", "Avrupa krizine" evrildiğine, bu nedenle "neyin yanlış gittiğinin" sorulması gerektiğine dikkati çekti.

- Farklılıkları kuşatabilen AB varlığını sürdürebilir

Türkeş, AB'nin bugün karşılaştığı meydan okumanın temelinde 20. yüzyılda Balkan Savaşlarının sonucu olarak ortaya çıkan farklılıkların yönetilmesi olduğunu belirterek, "Avrupa projesi, etnik, dini ve kültürler arası uyum, hoşgörü ve barış içinde birlikte yaşamanın sağlanabildiği sürece başarılı olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

AB'nin hala Avrupa'nın lokomotifi ve etkili bir küresel oyuncu olduğuna işaret eden Türkeş, "AB kapsayıcı, çok kültürlü ve dinli olmalıdır. AB'nin kazanımları, Brexit gibi güçlükleri yönetme yeteneğine değil, bu çeşitliliği yönetebilme kapasitesine bağlı olacaktır." görüşünü paylaştı.

- Kendi değerleriyle çelişen AB yol gösterici olamaz

Türkeş, "Avrupa'da milyonlarca Müslüman ayrımcılığa maruz kalırken, AB liberal değerlerin öncüsü olamaz. Yüz binlerce sığınmacı sınırların beri tarafında korumasız tutulurken, AB insani değerlerin savunucusu olamaz. Terör örgütlerinin liderleri AB kurumları tarafından memnuniyetle karşılanırken, AB başkalarını terörle mücadele konusunda ikna edemez. Brüksel'in diğer bölgesel ve küresel aktörleri de dikkatle dinlemesi ve çıkarlarını, endişelerini anlaması gerekiyor. Tek güç merkezli bir zihniyetten çok güçlü bir realiteye geçmesi gerekiyor. Bütün bunları gerçekleştirmek için AB liderleri ve 'avrokratların' tutumlarını ve düşünme biçimlerini değiştirmeleri gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Balkan Savaşlarının ardından yaşanan güçlüklerin hala hafızalarda olduğunu anımsatan Türkeş, Güneydoğu Avrupa'da AB projesinin başarılı olabilmesi için AB'nin bölgedeki farklılıkları ve çeşitliliği iyi yönetebilmesi gerektiğini söyledi.

Türkiye'nin ortak çağdaş değerler doğrultusunda her zaman katkı sağlamaya hazır olduğunu vurgulayan Türkeş, GDAÜ ülkeleri olarak doğru yönde ilerleyerek verdikleri taahhütleri yerine getirdiklerini ancak Brüksel'in de aynı sorumlulukla hareket etmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Hırvatistan Cumhurbaşkanı Kitarovic de küresel sorunların küresel sorumluluklar gerektirdiğine dikkati çekerek, Güneydoğu Avrupa bölgesinin konumu itibarıyla büyük sorunlarla yüzleşmek durumunda kaldığını anlattı.

Dünyanın gün geçtikçe daha karmaşık bir hal aldığının altını çizen Kitarovic, "Bugün herhangi bir çatışma ya da ayrışma verimsizliği genişletir. Bu nedenle bizler dayanışma ve iş birliği içinde, ortak geleceğimiz için doğru yolu bulmalıyız." şeklinde konuştu.

Kitarovic, dünya genelinde artan terör ve şiddete dayalı aşırıcılığın istisnasız bütün ülkeleri etkilediğini belirtti.

Terör tehdidinin iş birliği ile önlenebileceğini vurgulayan Kitarovic, istihbarat ve emniyet güçlerinin bilgi alışverişinde bulunarak, iş birliği içinde çalışmasının, olası terör eylemlerinin meydana gelmeden önlenmesinde önemli rol oynayacağını kaydetti.


Yorumlar