Atatürk, Beştepe Millet Kongre Merkezinde anıldı

"Tüm imkansızlıklara rağmen, kararlı ve dirençli tutumuyla Türk milletini bağımsızlık ülküsü etrafında birleştiren ve zafere taşıyan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü tazimle anıyor ve anlıyoruz"

Google Haberlere Abone ol
Atatürk, Beştepe Millet Kongre Merkezinde anıldı

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "Tüm imkansızlıklara rağmen, kararlı ve dirençli tutumuyla Türk milletini bağımsızlık ülküsü etrafında birleştiren ve zafere taşıyan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü tazimle anıyor ve anlıyoruz." dedi.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ebediyete intikalinin 84'üncü yılı dolayısıyla Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunca Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde anma töreni düzenlendi.

Programa Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, kuvvet komutanları ile bazı siyasi parti temsilcileri ve bürokratlar kaldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan programda orkestra, Atatürk'ün sevdiği şarkılardan bazılarını seslendirdi.

"TOPLUMLAR, YAZGILARINA YÖN VEREN ÖNCÜLERİ DAİMA HATIRLAR"

Törende konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, ebediyete intikalinin 84'üncü yılında rahmetle yad ettiğini belirtti.

Anadolu coğrafyasını Türk milletine vatan kılmak için toprakları kanlarıyla yoğuran tüm şehitlere de Allah'tan rahmet dileyen Oktay, "Toplumlar, yazgılarına yön veren öncüleri, toplum hafızasının en müstesna yerine nakşederek daima hatırlarlar. Bizler de tüm imkansızlıklara rağmen, kararlı ve dirençli tutumuyla Türk milletini bağımsızlık ülküsü etrafında birleştiren ve zafere taşıyan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü tazimle anıyor ve anlıyoruz." dedi.

"Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyetimizin ilk asrının yolunu çizmiş, ufkunu açmış ve tarihin akışına derin izler bırakmıştır." ifadesini kullanan Oktay, Atatürk'ün "Geldikleri gibi giderler." dedirten özgüveniyle ve "Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır." ifadesinde hayat bulan milletine güveniyle, Anadolu'nun dirilişine vesile olduğunu kaydetti.

Oktay, Atatürk'ün şahsında boyut kazanan ve Türk milletinin ferasetini, azmini, kararlılığını ortaya koyan istiklal mücadelesinin, "hakimiyetin kayıtsız şartsız millete ait olduğu"nun tescillendiği Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılması ve sonrasında cumhuriyetin ilanıyla sonuçlandığını belirtti.

FAHRETTİN ALTAY PAŞA'NIN HATIRATINDAN ATATÜRK

Fuat Oktay, Büyük Taarruz'un kazanılmasında, süvari kolordusu komutanı olarak çok büyük katkısı olan Fahrettin Altay Paşa'nın, hatıratındaki Atatürk'ün lider vasfına ilişkin ifadelerini şöyle aktardı:

"26 Ağustos 1922 sabahı, saat 05.00'te Mustafa Kemal Paşa ve diğer komutanlarla ordu karargahının kurulduğu Kocatepe'deydik. Plan gereği önce top atışları başladı, ardından tahrip atışlarına geçildi. Hepimiz dürbünlerle Yunan mevzilerine bakıyor, durumu görmeye çalışıyorduk. Yükselen ateşler ve dumanlar, mevzilerin vurulduğuna işaret ediyordu. Şimdi sıra taarruz ve takibe emrinin verilmesine gelmişti. Gözlerimiz, bu emri verecek Mustafa Kemal'deydi, ancak o hala Yunan mevzilerini dürbünle izlemeye devam ediyordu. Artık yerimizde duramayacak hale gelmiştik. Bu sırada, Yunan mevzilerinden cehennemi patlamalar yükselmeye başladı. Biz şaşkınlıkla bu tabloyu seyrederken, Mustafa Kemal, 'Artık taarruz ve takip başlayabilir' emrini verdi. Meğer, Yunan ordusu mevzilerini terk ederken, her tarafa saatli bombalar yerleştirmiş. Şayet taarruz emri erken verilseydi, askerlerimiz bu bombalara Yunan mevzilerinin içinde yakalanacaktı. Mustafa Kemal, düşmanın bu taktiğini ince görüşle hesap ederek, taarruz emrini bekletmişti."

İstiklal mücadelesini zafere ulaştıran liderliğin böyle tezahür ettiğini belirten Oktay, ülkeye son 20 yılda kazandırılan her eser ve hizmetin gerisinde de böyle bir fikri ve sezgisel derinlik bulunduğunu söyledi.

İlhamı, milli mücadeleyi, şartların zorluğuna ve yokluklara bakmadan, "Ya istiklal ya ölüm" şiarıyla zafere ulaştıran Mustafa Kemal Atatürk'ün azim ve kararlılığından aldıklarını dile getiren Oktay, konuşmasına şöyle devam etti:

"Gazi'nin, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın da sık sık atıf yaptığı 'İdare-i maslahatçılar, esaslı inkılap yapamaz' sözüne uygun şekilde, bizler de daha büyük reformlar, daha büyük hedefler için hazırlanıyoruz. Ülkemize kazandırdığımız her eser ve hizmeti, aynı zamanda istiklalimizi tahkim eden birer burç olarak görüyoruz. Hamdolsun bugün 81 vilayetimizin tamamında, eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, tarımdan spora her alanda sayısız burçlar yükselmektedir. Şimdi bu burçların üzerinde çok daha büyük hayalleri hayata geçirmenin hazırlıklarını yürütüyoruz."

"CUMHURİYETİ KURAN İRADENİN DAYANDIĞI GÜÇ, MİLLETTİ"

Cumhuriyeti kuran iradenin dayandığı gücün, milletin kendisi olduğunu belirten Oktay, kendilerinin de 20 yıldır gerçekleştirdiği her reformu, devrimi, yeniliği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde ve milletle birlikte başarıya ulaştırdıklarını söyledi.

Oktay, "Şimdi de Türkiye Yüzyılı'na aynı güvenle yine milletimizle birlikte hazırlanıyoruz. Atatürk'ün 'Türkiye'yi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarma' hedefini rehber edinerek yürüttüğümüz bu mücadeleyi de zaferle taçlandıracağımıza inanıyoruz." ifadesini kullandı.

Gazi Mustafa Kemal'i anlamak ve yaşatmaktan kendilerinin anladığının bu olduğunu belirten Oktay, sahip oldukları imkanları, yeni atılımların altyapısı olarak görerek, büyük ve güçlü Türkiye'nin inşası için her alanda gece gündüz çalışmayı sürdüreceklerini ifade etti.

Atatürk'ün tam bağımsızlığı "Siyasi, mali, iktisadi, adli, askeri, kültürel ve benzeri her hususta tam serbestlik" olarak tanımladığını aktaran Oktay, şayet gerçek anlamda özgürlük yoksa şeklen sahip olunan sıfatların, sadece bulunulan konumla hakikatlerin arasına örülmüş bir duvar olduğunu dile getirdi.

Siyasi istiklalin olmadığı yerde, iktisadi, askeri, kültürel özgürlüğün zaten bulunamayacağını vurgulayan Oktay, "Geçtiğimiz günlerde Cumhuriyetimizin kuruluşunun 99'uncu yıl dönümünü, 'Türkiye Yüzyılı' müjdesi ve ülkemizin yerli-milli otomobili Togg'un sevinciyle idrak ettik. Tam bağımsızlık yolunda savunma sanayi atılımlarımız, stratejik alanlarda yerli üretim, yerli enerji kaynaklarının keşfi ve insan kaynağımıza yaptığımız yatırımlarla Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100'üncü yılı 2023'ü nirengi noktası haline getirecek hazırlıkların içindeyiz." diye konuştu.

Yaşanan her küresel krizin, Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde atılan adımların önemini ortaya çıkardığını ifade eden Oktay, bunu ülkenin güney sınırlarını hedef alan kirli oyunlarda, Kovid-19 krizinde, Rusya-Ukrayna savaşında, dünyanın üretim ve tedarik zincirlerindeki kırılmanın yol açtığı panikte, enerji krizinde gördüklerini söyledi.

"ATATÜRK'ÜN VASİYETİNİN GEREKLERİNİ YERİNE GETİRMEYE DEVAM EDİYORUZ"

Oktay, bölgede ve dünyada ortaya çıkan her yeni durumun, Türkiye'nin 20 yılda yaptığı hazırlıkların önemine işaret ettiğini belirterek, bu tablonun, sadece bugünü değil, gelecek bir asırdaki demokrasi ve kalkınma yolculuğunu etkileyeceğini bildiklerini kaydetti.

"Türkiye Yüzyılı"nı milletle el ele, yürek yüreğe vererek adım adım yükselteceklerini belirten Oktay, şöyle konuştu:

"Elbette, tıpkı milli mücadeleye karşı olanlar veya altı asırlık Osmanlı'nın yıkılışının verdiği umutsuzlukla kayıtsız kalanlar bulunduğu gibi Türkiye Yüzyılı'na da şaşı bakanlar çıkacaktır. Biz hiçbir zaman insanlarımızın üzerine karamsarlık bulutları toplamaya çalışmaktan başka gayretleri ve kabiliyetleri olmayanlara bakmadık. Bugün de aynı şekilde milletimizi, niyetlerini sorgulamaksızın karamsarlık bezirganlarının değil; umudun, vizyonun, yüksek hedeflerin bayrağı etrafında toplanmaya davet ediyoruz. Atatürkçü görünüp aslında iztemezükçü olan kimi refleksler, söylemler zaman zaman bizi yorsa da her dem tazelenen bir şevkle milletimizi hak ettiği yere çıkartmakta kararlıyız. Yerlileşmeye, millileşmeye direnenlere rağmen biz Atatürk'ün vasiyetinin gereklerini yerine getirmeye devam ediyoruz, devam edeceğiz."

"EN KIYMETLİ MİRASI HİÇ ŞÜPHESİZ CUMHURİYET"

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Muhammet Hekimoğlu ise Atatürk'ün en kıymetli mirasının hiç şüphesiz cumhuriyet, en sarih vasiyet ve taahhüdünün de Türkiye Cumhuriyeti'nin ilelebet payidar kalması olduğunu söyledi.

Türk milletinin, geride bırakılan yüzyıl boyunca Atatürk'ün, "Her türlü başarı sırrının, her çeşit kuvvetin ve gücün gerçek kaynağının milletin kendisi olduğuna inancımız tamdır." sözünü şiar edindiğini belirten Hekimoğlu, Türk milletinin, cumhuriyeti siyasi, sosyal, ekonomik ve askeri bakımdan her alanda gıpta edilen yüksek bir mertebeye taşıdığını kaydetti.

Hekimoğlu, adalet, hakkaniyet, akıl ve insaf çizgisinden hiç ayrılmayan ve Atatürk'ün gösterdiği "Yurtta barış, dünyada barış" sözünden asla vazgeçmeyen Türk milletinin bu kararlılığını, Atatürk'ün her konudaki ilkeli duruşuna, liderliğine ve millete gösterdiği yüksek hedeflere borçlu olduğunu ifade etti.

Türk milletinin, bu hedefleri gerçekleştirme yolunda geçmişte olduğu gibi bugün de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın himaye ve liderliğinde aynı kararlılık ve özveriyle ilerlediğini bildiren Hekimoğlu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü rahmet ve minnetle andı.

Yorumlar