Anne sütünden cevhere, cevherden takı tasarımına
- Tasarımcı Ayşe Abuşoğlu: - "Kültürümüzde anneye, anne sütüne ve bebeğin kesilen ilk saçlarına son derece önem verilir. Bu saçlar kesilir ve genellikle de saklanır. Aslında bütün bu düşünceler bugün yaptığım işin temel düşünsel süreçleri olmuştu. Anne sütü ve bebek saçlarının nasıl saklanabileceğini sonrasında da bunların nasıl maddi bir hatıraya dönüşebileceği üzerine düşünmeye başladım" - "Sütü birtakım kimyasal işlemlerden geçiriyorum. Safha safha devam eden bu işlemler 15-20 gün sürüyor. Sonrasında da bebek saçı yerleştirme ve kaplama işlemlerini uyguluyorum" - "Bankacılık ve devlet memurluğunda toplam 8 yıllık bir deneyimim vardı. Bu işimden ayrıldım ve girişimci olmaya karar verdim. KOSGEB'in girişimcilik kursuna katıldım ve sonrasında resmi olarak işletmemi kurdum. Bu sayede girişimciliğin zorlu ama güzel yönünün farkına vardım"
İSTANBUL (AA) - SEFA MUTLU - Anne sütünü cevhere dönüştürerek kolye üreten Tasarımcı Ayşe Abuşoğlu, kültürümüzde anneye, anne sütüne ve bebeklerin kesilen ilk saçlarına önem verildiğini belirterek, "Bu saçlar kesilir ve genellikle de saklanır. Aslında bütün bu düşünceler bugün yaptığım işin temel düşünsel süreçleri olmuştu. Anne sütü ve bebek saçlarının nasıl saklanabileceğini sonrasında da bunların nasıl maddi bir hatıraya dönüşebileceği üzerine düşünmeye başladım." dedi.
AA muhabirine tasarımları ve girişimcilik yolculuğunu anlatan Tyana Tasarım'ın kurucusu Ayşe Abuşoğlu, çocuğu doğduktan sonra anne sütü ve bebek arasındaki mucizevi ilişkiyi gördüğünü, bunun kendisini çok etkilediğini anlattı.
Anadolu'da anneye verilen öneme dikkati çeken Abuşoğlu, "Kültürümüzde anneye, anne sütüne ve bebeğin kesilen ilk saçlarına son derece önem verilir. Bu saçlar kesilir ve genellikle de saklanır. Aslında bütün bu düşünceler bugün yaptığım işin temel düşünsel süreçleri olmuştu." dedi.
Anne sütü ve bebek saçlarının nasıl saklanabileceğini, sonrasında da bunların nasıl maddi bir hatıraya dönüşebileceği üzerine düşünmeye başladığını aktaran Abuşoğlu, şöyle devam etti:
"Bu düşünce beni daha fazla araştırmaya itti. Sonunda bu tür tasarımların dünyada bir tek kadın tarafından yapıldığını öğrendim. Türkiye'de bu tür bir işlem ve tasarım yapılmıyordu. Kendisiyle iletişime geçmeye ve ürün yaptırmaya karar verdiysem de bunda başarılı olamadım. Anne sütünün taşlaştırılması konusunda da herhangi bir formüle ulaşamamıştım. İşte o dönem, 'Ben kendimi tanıyorsam, bunu kendi kendime yaparım.' diye düşündüm. Hatta bunun formülünü diğer annelerle de paylaşabileceğim umudunu besledim. Eşimin tabiriyle 'Küçük esnaflık' maceram böylece başlamış oldu."
Abuşoğlu, kendini "fikri bulan" kişi olarak görmediğini dile getirerek, ortalama bir yıl kadar anne sütünü cevhere dönüştürmek için çalışmalar yaptığını belirtti.
Denemeleri sonucunda anne sütünü cevhere dönüştürüp, bebek saçını da bu tasarımlara eklemeyi başardığını kaydeden Abuşoğlu, "Sütü birtakım kimyasal işlemlerden geçiriyorum. Safha safha devam eden bu işlemler 15-20 gün sürüyor. Sonrasında da bebek saçı yerleştirme ve kaplama işlemlerini uyguluyorum. Tabii anne sütünü cevhere dönüştürmekle işim bitmedi. sonrasında bunları yerleştireceğim takıları da temin etmem gerekti. Bu nedenle ilk iş seyahatimi İstanbul'a Kapalıçarşı'ya gelerek yapmış oldum." diye konuştu.
- Hem genel müdür hem muhasebeci hem de laboratuvar çalışanı
Tasarımcı Abuşoğlu, İstanbul'daki işlerini tamamladıktan sonra eve döndüğünde eşinin sürpriziyle karşılaştığını belirterek, "Eşim 6 metrekarelik çalışma odamın kapısına genel müdür, muhasebeci, laboratuvar ve depo ifadelerinin yer aldığı tabelalar yaptırmıştı." dedi.
Evindeki olanaklar elverdiğince kendi fotoğraf stüdyosunu kurduğunu dile getiren Abuşoğlu, çay tepsisi, doğadan topladığı taşlar ve fotoğraf makinesiyle kendi kişisel stüdyosunu kurduğunu kaydetti.
Abuşoğlu, tüm bu süreçler sonunda kişisel çabalarının kendisine önemli değerler kattığını aktararak, "Anladım ki mazeretler insanın gözünü hedeften ayırdığı anda gördüğü şeylermiş. Genelde bu tür üretimlere hobi olarak başlanıyor. Bankacılık ve devlet memurluğunda toplam 8 yıllık bir deneyimim vardı. Bu işimden ayrıldım ve girişimci olmaya karar verdim. KOSGEB'in girişimcilik kursuna katıldım ve sonrasında resmi olarak işletmemi kurdum. Bu sayede girişimciliğin zorlu ama güzel yönünün farkına vardım." ifadelerini kullandı.
Girişimcilik serüveninin herkese örnek olabileceğini dile getiren Abuşoğlu, "Sınırlarını zorla, ezber boz" sloganıyla hareket ettiğini söyledi.
- Girişimciliğin yanında sosyal sorumluluk
Abuşoğlu, sürekli gelişmeye ve yenilenmeye çalıştığına vurgu yaparak, " 'Türkiye de ilk defa anne sütü ve bebek saçından kolye yapmak yetmez.' dedim. Kolye satın alan bütün annelerin ve bebeklerinin adına TEMA Vakfı'ndan bir fidan bağışı gerçekleştirmeye başladım. Böyle bir uygulamayı hayata geçirdiğim için kendimle gurur duyuyorum. Bu uygulama ile sadece ülkemize değil dünyamıza faydalı bir iş yaptığımı ve bebeklerinin adına dikilmiş bir fidan sertifikası hediyesi alan anne babalar içinde büyük bir sürpriz ve mutluluk oldu." değerlendirmesini yaptı.
- Anneler kendi tasarımlarını çiziyor
Yaptığı takıların endüstriyel tasarımlar olmadığını hatırlatan Ayşe Abuşoğlu, kişiye özel bu hediyelerin yapımının bu nedenle biraz zaman aldığını dile getirdi.
Abuşoğlu, sosyal medya üzerinden kendisine çok sayıda sipariş geldiği bilgisini vererek, model ve tasarım konusunda annelerle fikir alışverişinde bulunduğunu aktardı.
Türkiye'nin dört bir yanından kargoyla gelen anne sütlerinin belirlenen süre içinde tasarıma dönüştüğünü dile getiren Abuşoğlu, olumlu geri dönüşlerin kendisini çok mutlu ettiğini sözlerine ekledi.
Yorumlar