ANALİZ - Çin devlet başkanlığında olağanüstü dönem
- Devlet Başkanı Şi, modern Çin tarihinin en güçlü 3. lideri olma yolunda - Beş yıldır ülkeyi yöneten Şi, teamüllerin dışına çıkıp halefini işaret etmedi - Çin lideri, ikinci 10 yılda da başkanlığı hedeflediğinin sinyalini verdi - Şi, 5 yıllık planlamanın ötesinde 30 yıllık bir vizyonla ortaya çıktı
ANKARA (AA) - ALİ İHSAN ÇAM - Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, 10 yıllık liderliğinin ardından ülke tarihinin en güçlü 3. lideri olarak tarihe geçiyor. Şi, ikinci 10 yıl için de görevde kalabileceğinin sinyalini veriyor.
Çin'in 19. Ulusal Kongresi, ülkenin meşhur liderleri Mao Zıdong ve Dıng Şiaoping dönemlerinin ardından çok sayıda ilke sahne olarak, Devlet Başkanı Şi Cinping’in gücü tek merkeze topladığı “yeni dönem” vurgusuyla öne çıktı.
Ülkede beş yılda bir yapılan Çin Komünist Partisi (ÇKP) Genel
Kurul toplantıları arasında tarihi değişikliklere sahne olan
19’uncu Ulusal Kongre’ye Devlet Başkanı Şi Cinping’in ortaya
koyduğu güçlü liderlik tanımı ve “Yeni Çin Vizyonu” kavramları
damgasını vurdu.
En çok dikkat çeken hususların başında ÇKP'nin anayasası olarak
kabul edilen 53 maddelik parti tüzüğündeki değişim oldu. Zira
1982'de kabul edilen parti tüzüğündeki rötuş, Şi'nin ülkedeki ve
partideki "mutlak gücünün" bir göstergesi olarak yorumlandı. Parti
bülteninde önceden kurucu lider Mao Zıdong ve Çin'in dışa
açılımının öncü ismi Dıng Şiaoping gibi kendi tabirleriyle "çağ
atlatan" liderlerin ardından Şi'nin adı ve fikirleri de tüzüğe
girdi. "Yeni dönemde Çin usulü sosyalizm üzerine Şi Cinping
düşüncesi", kendisi aktif görevdeyken tüzüğe konuldu.
- Şi, yeni "merkezi lider"
Ülkede geçen yıl Şi'nin konumunu güçlendirme sinyalleri verilmeye
başlamıştı. ÇKP'nin geçen yıl ekim ayında yapılan kongresinde
önceden sadece Mao ve Dıng'a verilen "merkezi lider" unvanı, Şi'ye
de verildi.
19'uncu Kongre'nin ardından Polit Büro Daimi Komitesi tanıtılırken
yeni 5 ismin sahneye çıkması dikkati çekerken Şi, eski liderler
Ciang Zımin ve Hu Cintao'nun aksine kendinden sonraki halefini
işaret etmedi. Bu da Şi'nin gücünü tam olarak konsolide ettiği,
parti organları, ordu ve kamuoyu nezdinde "tek adama" dönüştüğü
yorumlarını beraberinde getirdi. ÇKP'de 2002’den bu yana emeklilik
yaşı 68 olarak kabul ediliyor. Yeni polit büro daimi komitesi
üyelerinin hepsinin yaşının 60'larının ortalarında olması ve Şi'nin
kimseyi işaret etmemesi, görevini 10 yıldan sonra da sürdürmeye
hazırlandığı yorumlarına neden oldu.
Liderlerin kapalı kapılar ardında belirlendiği Çin'de özellikle
parti içi denetim ve disiplin organları ile yolsuzluk araştırma
komisyonlarındaki yöneticilerde büyük değişim yapıldı.
Şi, iktidara ilk gelişinde odak noktasının yolsuzluk ve parti içi
yozlaşmayla mücadele olacağını açıklamış, "kaplanlar (üst düzey
parti yetkilileri) ve sivrisinekleri (alt düzey parti görevlileri)
yakalamak" mottosuyla ön plana çıkmıştı.
Şi, 2012'de iktidara geldikten sonra orduda reform ve yeniden
yapılandırma yaparak birçok kadroyu değiştirmiş, ülkenin güvenlik
birimlerinin bağlı olduğu politbüro üyesi Cou Yongkang, eski
Çongçing valisi Bo Şilay gibi güçlü rakiplerini bertaraf etmişti.
Ayrıca birçok bakan, parti yetkilisi ve üst düzey bürokrat
yolsuzluk, adam kayırma ve rüşvet suçlamalarıyla idamdan müebbete
kadar ağır cezalara çarptırılmıştı. Son 5 yılda çok hızlı bir
şekilde gücünü artıran Şi, son kongreyle birlikte ülkenin siyasi
yapısındaki gücünü dünyaya gösterdi.
- 5 yıllık plan yerine 30 yıllık vizyon
Diğer yandan kongrenin açılışında Şi'nin yaptığı 3,5 saatlik
konuşmada, ülkenin gelecek 5 yıllık planı dışında 30 yıllık bir
vizyon ile yeni bir sosyalist model çizerek bunun sadece Çin için
değil tüm ulusların kalkınması için bir seçenek olacağını
belirtmesi dikkati çekti. Bu da Şi'nin kendine göre daha büyük bir
projeksiyonla hareket ettiği ve daha uzun soluklu bir liderlik yol
haritası çizdiği yorumlarına neden oldu.
İktidara ilk geldiğinde reformcu bir lider imajı çizen Şi'nin
döneminde yolsuzlukla mücadele vurgusu ve serbest piyasa
ekonomisine geçişte hızlanma ön plana çıkmıştı. Bununla birlikte
Çin'de bazı özgürlüklerin de artması beklenirken, son yıllarda
başta internet olmak üzere ülke genelinde düşünce ve ifade
özgürlüklerine sınırlama getirildiği ifade ediliyor. Ayrıca ülke
genelinde siber kontrol ve izlemelerin arttığı belirtilirken,
birçok uluslararası sosyal medya mecrasının yanı sıra yaygın
kullanılan sosyal mesajlaşma uygulamalarına dahi girilemiyor.
Ekonomik büyümenin meyvelerini halka da yayma iddiasıyla kaliteli
bir yaşam vadeden Şi'nin ülkede "gönülleri kazanmaya" çalıştığı
biliniyor. Parti bülteninde Şi'nin düşüncelerinin de yer alacağının
açıklanmasının ardından, Milli Eğitim Bakanı, bu düşüncelerin
okullarda okutulacağını açıkladı.
"Yeni Dönemde Çin Tipi Sosyalizm üzerine Şi Cinping düşüncesi"
sadece basit bir retorik değil, aynı zamanda Şi'nin gücünü hem
partide hem de toplumda merkezileştirilmesinin göstergesi olarak
kabul ediliyor.
- Şi’nin yolsuzlukla mücadele kampanyası
Dünyanın ikinci ekonomisi olan Çin'de yolsuzlukla mücadele
nedeniyle Şi'nin ve partinin Çin şirketleri üzerindeki denetiminin
arttığı biliniyor. Son 5 yılda bu etkinin sadece Çin devlet
şirketleri değil aynı zamanda özel şirketler ve hatta Çin'de
yatırımı bulunan yabancı şirketler üzerinde de yoğunlaştığı ifade
ediliyor. Bu nedenle ülkedeki yabancı menşeli şirketler, Çin'in
onayladığı şekilde ve ülkenin çıkarları doğrultusunda faaliyet
gösterebiliyor. Aksi durumlarda birçok yaptırım, soruşturma ve
yoğun bir denetleme süreciyle karşı karşıya kalabiliyor.
Çin'in 4 trilyon dolardan fazla döviz rezervi, hızla büyüyen
ekonomisi ve dünyadaki yoğun tüketim ülkelerinden birine evrilmesi,
dünya ve ülkesi nezdinde Şi'nin elini güçlendiren en önemli
enstrümanlardan birine dönüşüyor.
Bunların yanında Şi'nin 2020-2050 arasındaki hedefi olan "güçlü
müreffeh, modern sosyalist toplum, yeni düşünce" gibi retorikleri,
partililer ve önceki nesillerde bir gurur ve onur uyandırıyor ancak
yeni nesil için duygu karmaşasına neden olabiliyor. Zira bu
retorik, parti liderlerinin son 40 yıldır kullandığı söylemlerin
başına "modern ve yeni" gibi kavramların eklendiği, altının çok
doldurulamadığı ve devlet kontrolünün daha yoğun hissedildiği bir
dönemde soru işaretleri uyandırıyor.
Yorumlar