Yeşil dönüşümde sıfır enerjili binalar dönemi

Sıfır enerjili binalar Türkiye'nin "yeşil dönüşümünde" önemli rol oynayacak

Net sıfır emisyon hedefleri kapsamında dünyada önemi artan "sıfır enerji bina" sistemlerinin Türkiye'nin yeşil dönüşümünde de büyük rol oynayacağı öngörülüyor.

Isıtma, soğutma, aydınlatma ve diğer tüketimleri için çok düşük miktarda enerji ihtiyacı olan ve bu ihtiyacını tamamen yenilenebilir enerji kaynaklarından temin eden binalar "sıfır enerji bina" olarak tanımlanıyor.

Uzmanlar, Türkiye'nin, 10 Kasım'da taraf olacağı Paris İklim Anlaşması kapsamında 2053'e kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşabilmesinde sıfır enerjili binaların kritik öneme sahip olacağını belirtiyor.

ZeroBuild Türkiye'21 Genel Sekreteri ve ZeroBuild School Direktörü Yasemin Somuncu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tüm dünyada ivme kazanan "sıfır enerji bina" sistemlerinin maliyet ve rekabet avantajıyla da öne çıktığını belirterek, "Ülkemizde, sadece binalarda kullanmak için her sene yaklaşık 15 milyar dolar enerji ithal ediyoruz." dedi.

Somuncu, Türkiye'nin ortak üye olduğu Avrupa Birliği'nde (AB) 1 Ocak 2021 itibarıyla "sıfır enerji bina" sistemine dönüşümün zorunlu hale geldiğine işaret ederek, "Yeşil Mutabakat ile birlikte sıfır enerji binalar ve sıfır karbon binalar tüm dünyada ulaşılacak hedefler olarak belirlendi. Devletler ve uluslararası kuruluşlar hızla bu doğrultuda çalışmalarını şekillendiriyor. İklim değişikliği sonucu oluşan devasa ölçekte orman yangınları, ölümlerle sonuçlanan seller, yaklaşan kuraklık, binalarda, mahallelerde, şehirlerde daha bilinçli adım atmamız gerektiğini gösterdi. Bizler de diğer ülkelerde olduğu gibi hızla sıfır enerji binalara dönüşümün zorunlu olmasını bekliyoruz." ifadelerini kullandı.

"ENERJİNİN YÜZDE 35'İNİ BİNALARDA KULLANIYORUZ"

Sıfır Enerji Bina ve Pasif Ev Derneği (SEPEV) Yönetim Kurulu Başkanı Seda Müftüoğlu Güleç de sıfır enerjili yapılara ulaşmanın en kolay yolunun "pasif ev" inşa etmek olduğunu söyledi.

Dünya genelinde enerjinin yüzde 40'ının, Türkiye'de ise yaklaşık yüzde 35'inin binalarda tüketildiğine dikkati çeken Güleç, "Bina stokunun ve konut talebinin bu kadar fazla olduğu ülkemizde binalarda enerji tasarrufunun ülke ekonomisine ve çevreye katkısı yadsınamaz. Binalarda enerji verimliliği sağlamak ülke ekonomisine de katkı sağlamaktır." diye konuştu.

Pasif ev standardının yeni projeler yanında mevcut yapıları iyileştirmek için de uygulanabildiğine işaret eden Güleç, pasif evlerin iklim değişikliğiyle mücadele anlamında geleceğe yatırım olduğunu vurguladı.

Güleç, dış yalıtım ve mekanik havalandırma sistemlerini bünyesinde barındıran "pasif ev"lerin kurulum aşamasındaki maliyetini, enerji tasarrufu sayesinde 5 yılda geri kazandırdığını belirterek şunları kaydetti:

"Pasif evleri hayata geçirirken en önemli kıstaslardan biri de malzeme seçimi. Pasif evde kullanılacak mekanik ekipmanların enerji tüketim oranları referans ürünlere oranla yüksek enerji tasarrufludur. Aynı zamanda yapı kabuğuyla ilgili ürünlerin de hava sızdırmazlık oranları referans ürünlere kıyasla oldukça iyi durumdadır. Eskiden bu ürünlerin ülkemizde bulunmasında büyük zorluklar yaşanırken bugün sertifikalı pasif ev ürünlerine Türkiye'de ulaşmak çok daha kolay. Artık Türkiye'nin de sertifikalı pasif ev pencere sistemleri mevcut. Böylelikle pasif ev inşasında kullanılan pencere sistemleri için hem temin süreçlerini kısaltmış hem de transferleri için karbon salımını büyük oranda azaltmış oluyoruz."

Bahçeli'den ithamlara çok sert tepki Adalet Divanı'ndan İsrail'e "dur" kararı Ergin Ataman'ın Fenerbahçe'den intikamı acı oldu Avrupalılar İsrail'in soykırım yaptığının farkında Hamas yeni esirler aldı Şampiyon bu akşam belli oluyor