Kerkük'teki Araplar referandum kararına tepkili
Irak'ın kuzeyinde yapılması planlanan referanduma Türkmenlerden sonra Araplar da tepki gösterdi
Kerkük'te Türkmenlerden sonra Arap siyasi partileri de Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) 25 Eylül'de yapmayı planladığı bağımsızlık referandumunu reddettiklerini ve bunun sonuçlarını tanımayacaklarını duyurdu.
Arap Milletvekili Halid Muferci, Kerkük'te düzenlediği basın toplantısında, Arap siyasi partileri adına, IKBY'nin söz konusu referandumuna karşı ortak açıklamayı okudu.
Muferci, anayasaya aykırı olduğununu belirttiği referandumu reddettiklerini, bunun Kerkük ve diğer tartışmalı bölgelerde yapılmasının da hiçbir yasal dayanağının olmadığını söyledi.
Irak'ın bölünmesi uyarısı
Referandumun Irak'ın bölünmesinin başlangıcını oluşturacağını dile getiren Muferci, "Referandumun sonuçlarını tanımayacağız ve bunu, meşruiyeti bulunmayan partizanca tutum olarak değerlendiriyoruz." ifadelerini kullandı.
Kerkük'teki Arapları referandumu boykot etmeye davet eden Muferci, Irak Cumhurbaşkanı, Başbakanı ve Meclis Başkanı'nı da referanduma karşı yasal görevlerini yerine getirmeye çağırdı.
Türkmenler de reddettmişti
Kerkük'teki Türkmen siyasi partiler de dün referandumu reddettiklerini, sonuçlarını tanımayacaklarını belirterek, Türkmenleri boykota çağırmıştı.
Türkmeneli İnsan Hakları Derneği Başkanı Savaş Avcı, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nde (IKBY) yapılması planlanan referanduma ilişkin, "Biz Irak'ın bölünmesine karşıyız ve Kürt bayrağı altında yaşamak istemiyoruz. Merkezi hükümet gerekli önlemleri almadığı takdirde, yani referandum engellenmediği takdirde, Irak Cumhuriyeti diye bir ülkenin kalmayacağının bilinmesini istiyoruz." dedi.
Taksim'de bir otelde basın toplantısı düzenleyen Avcı, IKBY Başkanı Mesut Barzani'nin Irak'tan ayrılarak bağımsız devlet kurmak için 25 Eylül'de referanduma gideceğini ilan ettiğini anımsattı.
Yapılacak referandumun Kerkük başta olmak üzere tüm Türkmen bölgelerinde de yapılması konusunda ısrar edildiğini belirten Avcı, ''Hatta Kerkük için her bir Kürt'ün canını feda edeceğini açıklamıştır.'' ifadesini kullandı.
Avcı, 28 Mart 2017 tarihinde Kerkük İl Meclisi'nin aldığı kararla kamuya ait tüm binalarda IKBY bayrağı asılması sağlanarak, şehrin artık Irak'ın bir parçası olmadığı algısı oluşturulmaya çalışıldığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
''Tüm bu aşamalardan sonra, artık planın son halkası olarak bağımsız Kürdistan devletinin kurulması ve Kerkük başta olmak üzere Türkmeneli coğrafyasının kurulacak olan bu kukla devletin sınırları içine ilhak edilmesi için düğmeye basılmıştır. Her zaman Irak'ın toprak bütünlüğüne saygı gösteren Türkmenler olarak Irak Merkezi Hükümeti'ne sesleniyoruz. Biz Irak'ın bölünmesine karşıyız ve Kürt bayrağı altında yaşamak istemiyoruz. Merkezi hükümet gerekli önlemleri almadığı takdirde, yani referandum engellenmediği takdirde, Irak Cumhuriyeti diye bir ülkenin kalmayacağının bilinmesini istiyoruz.''
''Türkiye'den himaye talep ediyoruz''
Yaşanan gelişmelerden dolayı zor durumda olduklarını ifade eden Avcı, Türkiye'nin Türkmenlere sahip çıkmasını istediklerini dile getirdi.
Avcı, Birleşmiş Millletler'in (BM) beyannamesinde yer alan, ''savaş halinde olan bir ülkede durumdan istifade ederek bir etnik grubun başka bir etnik grubun topraklarını gasbetmek ve onların haklarını elinden alması durumunda mağdur olan grup, başka bir ülkeden himaye talep etme hakkına sahiptir'' düsturundan hareketle Ankara'dan himaye talep ettiklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Türkiye Cumhuriyet Devleti kendi milli güvenliği ve Türkmen soydaşlarının geleceğini göz önünde bulundurarak eli kolu bağlı referanduma seyirci kalmamalıdır. Musul ve Kerkük ile ilgili Türkiye'nin elinde uluslararası antlaşmalardan doğan hakları vardır. Bu haklar Milletler Cemiyeti'nin 29 Ekim 1924 tarihli kararı ve 5 Haziran 1926 Ankara Antlaşması'nın öngördüğü haklardır. Türkiye'nin tarihten gelen sorumluluğu olarak biz Türkmenlere kulak vermeli ve Kerkük'te yapılması istenilen referanduma engel olmalıdır.''
Türkmenler olarak Türkiye'den bazı istekleri olduğunu ifade eden Avcı, ''Ankara'dan isteklerimiz; sınır kapısı Habur'un kapatılması, Ankara'da bulunan Kürt parti temsilciliklerin kapatılması, Türkiye'nin Erbil konsolosunun geri çağrılması, Erbil ve Süleymaniye'ye düzenlenen uçak seferlerinin durdurulması, bölgede bulunan Türk şirketlerinin geri çağrılması ve Kürt bölgelerinden çıkan petrol sevkiyatının durdurulmasıdır.'' dedi.
''Topraklarımızı savunacağız''
Avcı, referandumun Kerkük'te gerçekleştirilmesinin Türkmenlerin yok olması anlamına geleceğine işaret ederek, ''Çünkü bir milleti millet yapan en önemli şartlardan biri vatandır, vatan ise topraktır. Toprak giderse Türkmenler de yok olur. Biz Türkmenler olarak bu topraklara sahip olmanın bedelini, çok ağır ödedik ve hala ödüyoruz. Şu bilinmelidir ki şehitlerimizin kanıyla sulanan ecdat yadigarı bu vatan topraklarımızı, kanımızın son damlasına kadar savunacağız. Kerkük Türk'tür, Türk kalacaktır.'' şeklinde konuştu.