Kayseri'den kardeşlik mesajı verdiler

Son dönemlerde yeni parti kuracağı yönünde hakkında çeşitli iddialar çıkarılan 11. Cumhurbaşkanı Gül ile Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kayseri'deki açılış töreninde yan yana "kardeşlik" mesajı verdiler. İkili nin yaptığı konuşmalarda, "yol arkadaşlığı"na vurgu yapıldı.

Sonhaberler | Haber Merkezi

Kayseri'de 11. Cumhurbşkanı Abdullah Gül'ün adını taşıyan müze ve kültür merkezinin açılışı yapıldı. Açılışa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Yıldırım'ın yanısıra çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbşakanı Erdoğan, özel uçak "ANA" ile Kayseri'ye geldi. Erdoğan'ı, Kayseri Havalimanı'nda Başbakan Binali Yıldırım, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Vali Süleyman Kamçı, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, milletvekilleri ve diğer yetkililer karşıladı. Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ile Abdullah Gül Müzesi'nin açılış törenine katıldı.

Törende ilk olarak Başbakan Binali Yıldırım konuştu. Yıldırım'dan sonra 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül kürsüye çıktı. Gül, konuşmasında başkanlık müzelerinin bazı ülkelerde gelenek haline geldiğini, bunu Türkiye'de de sürdürmeye kararlı olduklarını söyledi.

GÜL: BU MÜZE HEPİMİZİN HATIRALARINI YANSITIYOR

11. Cumhurbaşkanı Gül'ün konuşmalarının satırbaşları şöyle: "Bu müzeyi 24 Temmuz'da açacaktık. Ama bildiğiniz olaydan dolayı bunu erteledik. Bu müze fikri, gerek Dışişleri, gerek Cumhurbaşkanlığı dönemimde, yurtdışı seyahatlerinde önemli müzeleri ziyaret ettim. Bu tip müzelerin geleneği doğulan yerde, büyüyen ve siyasetçi olarak temsil ettiğiniz yerlerde oluyor. Bu müzeyi Kayseri'de yapmayı kararlaştırdığımda hukuki düzenlenlemeyi de yaptım. Böylelikle bu gelenek Türkiye'de de oluşmuş olur. Uzun yıllar sonra da diğer Cumhurbaşkanları için de tekrarlanır. 

Buranın hikayesi anlatıldı. Burayı değerlendirmekle ilgili ismimi taşıyan üniversiteyi kurduk. Daha sonra burayı müze yaptık. Bu şehirden birçok değerli devlet adamları, siyasetçiler, sanayiciler, işadamları hep çıktı. En büyük özelliği de bu şehrin hayırseverliğiyle ortaya çıkması. Zaman zaman acı tarihimize de örnek oldu. Celal Bayar buradaki hapishanede bir dönemini geçirdi.

Burası sadece benim şahsımla ilgili müze olması ötesinde, bir siyasi tarih müzesi olarak düşündük. Bu müzeyi gezenler kısa süre içerisinde kompakt bir Türkiye tarihini burada görebilirler. Daha sonra da benimle ilgili bölümler var. Her ne kadar benim ismimi taşıyorsa da bu müze hepimizin hatırlarını yansıtmakta. Bütün bunları yaparken, hep gurur duyduğumuz işler yaptık. Tabular hep beraber yıktık, tarihe gömdük. Türkiye'yi ekonomik anlamda geliştirdik. Dış politikada çok güzel işler yaptık; doğu ile de batı ile de ilişkilerimizi olağanüstü geliştirdik. 

Tarihte inişler çıkışlar söz konusu. Bizim yakın tarihimizde de var. 60'lar, 80'ler var... 28 Şubat dönemleri var. Bunlar hep ara dönemler olarak kaldı, bunları aştık ve Türkiye'yi ileri taşıdık. 15 Temmuz'da haince ve rezilce gerçekleştirilen bu olayı da geride bırakacağız. 14 Temmuz'da bu organizasyonu yapmak için Erol Olçak ile toplantı yapmıştık. Her şeyi planladığını, ne güzel olacağını söylemişti. Ertesi gün maalesef kendisini kaybettik, şehit oldu. Suçlu ve suçsuzu titizlikle ayıklayıp, suçluya gerekli cezaların verileceği herkesin emin olduğu husustur. 

Müzede sergilenenler gösterecek ki demokrasi devamlı bir mükemmelleşme süreci demektir. En iyiyim diyenler de kendilerini geliştirmek zorundadır. Bu süreçte istişareler, eleştiriler, özeleştiriler olur ve hep ileri gidilir. Mevcut sorunları zamanında aşmalıyız ki sorunlar birikmesin. Bunun için demokrasinin reformcu bir niteliği vardır. Nasıl yaptığınız şeyler köklü bir reform süreci içerisinde bizi ileri taşıdıysa da yine aynı şekilde her şeyi en iyi yapmak için bu reform süreci gerçekleşecektir. Bu içinde yaşadığımız dönemi süratle atlatacağız ve Türkiye en parlak dönemlerini yaşayacaktır."

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN KONUŞMASI

Gül'ün ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuştu. 

'Ayaklı bir kütüphane' yakıştırmasıyla selefini onore eden Cumhurbaşkanı Erdoğan birlikte fikri mücadeleye ve siyasi mücadeleye başladıkları dönemleri andı, Gül'ün adaylık ve Cumhurbaşkanlığı dönemine atıfta bulundu. Vesayet ile olan mücadelede 2007-2014 arasında gerçekleşen atılımlardan söz etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle: 

Ülkemizde siyasi tarih müze geleneği yavaş yavaş oluşmaya başladı. Arzu edilirse tüm eski Cumhurbaşkanıları adına kurulacak müzeleri destekliyor ve gerekli her adımı sağlayacağımızı belirtmek istiyorum.

BİRLİKTELİĞİMİZ 60'LARA UZANIR

Abdullah Gül kardeşimle beraberliğimiz Ak Parti'nin kuruluşundan çok öncesine 1960'lara uzanır. Milli Türk Talebe Birliği döneminde başlayan çalışmalarımız ile yola çıktık. Siyasi yol arkadaşlığımız da 1991'de başlamış kesintisiz devam etmiştir.

Erdoğan: Milyonlarca belgenin hurda niyetine satılmasının utancını yaşadık

ADAYLIĞI SÜRECİNDE MİLLİ İRADEYE MEYDAN OKUNDU

Özellikle kendisinin aday olduğu 2007 yılındaki Cumhurbaşkanılığı seçimi döneminde Türk siyasi tarihinin en önemli süreçlerini yaşadık. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve millet iradesine adeta meydan okumaya dönüşen Cumhuriyet mitingleri, e muhtıralar ve 367 garabeti gibi durumları yaşadık.

ABDULLAH GÜL MİLLET NEZDİNDE HÜSNÜ KABUL GÖRDÜ

Biz de işte böyle saldırılara karşı Abdullah beyi aday gösterek karşılık verdik. Kendisinin adaylığı milletin nezdinde hüsnü kabul gördü ve göreve geldi. Görevi yürüttüğü 2007-2014 süreç Türkiye'nin en büyük dönüşüm, değişim sürecini yaşadığı bir dönem oldu.

'VESAYETİN DEĞİL MİLLETİN CUMHURBAŞKANLIĞI'

Türkiye, vesayetin değil milletin Cumhurbaşkanlığına giden yolun ilk adımlarını işte bu dönemde sayın Gül ile atmıştır. Cumhurbaşkanını doğrudan halkın oyuyla seçiminin milletimiz tarafından muhabbetle karşılanmasının da sayın Gül'ün çalışmalarının önemli rolü var. Abdullah Gül kardeşimin çalışmaları ile milletimizin gönlünde saygıdeğer bir yeri olduğunu düşünüyorum.

"SİYASET DİKENSİZ GÜL BAHÇESİ DEĞİLDİR"

Siyasetin dikensiz gül bahçesi olmadığını bizzat tecrübe ederek gördük ve yaşadık. Birlike kurduğumuz parti iktidara gelecek meclisin yüzde 64'ünü almayı başardı. Bu dönemin ilk başbakanı, dışişleri bakanı, Cumhurbaşkanı olarak imza atmış isimlerinden bir tanesidir Abdullah Gül kardeşimiz.

15 TEMMUZ DA O SALDIRILARDAN BİRİYDİ

15 Temmuz da daha önce yaşadıklarımız gibi önümüzü kesmeye çalışanların bir hareketi olmuştur. Ancak millet buna engel oldu. Bu 'İstediğiniz kadar tanka, topa, f16'ya sahip olun. Milletin ölümü öldürmesi karşısında hiçbir şeyi varlık olarak ortaya koyamazsınız' demektir. Ve 16 saatte darbeyi kendi lehine darbeye dönüştürdü.

Ve meydanlara yürüyün dediğimiz zaman benim milletim meydanlara yürüdü. Ve bunun neticesini 16 saatte Rabbimin lütfuyla aldı. Bu vesileyle tüm şehit ve gazilerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Hamdolsun bu ülkeyi hiçbir ayrıma tabi tutmaksızın tek millet yaptık. Bayrağımızı şehitlerimizin kanıyla tek bayrak, tek vatan tek devlet yaptık ve bunları söyleyek geleceğe yürüyoruz."

Sözleşmeli personelin ücret tavanlarına zam 2024-KPSS Branş Bazında Sıralamalar Güncellendi Peugeot 3008'in hybrid modeli eylülde geliyor Şehit sayısı 8'e yükseldi Konut bir yatırım aracı olmaktan çıkarılmalı