Fransız medyası: Yağ krizinin sebebi Müslümanlar

Dünyanın en iki yağ üreticisi Rusya ve Ukrayna'nın savaşa girmesi sonrasında başlayan yağ krizine Fransa'daki İslam karşıtları ilginç bir nedene bağladı. Ülkedeki İslam karşıtları, raflardaki yağların bitmesini Müslümanlara bağladı.

En büyük iki yağ üreticisi olan Rusya ve Ukrayna'nın savaşta olmaları nedeniyle başlayan küresel ayçiçeği yağı krizi Fransa'daki İslam karşıtlarınce enteresan bir şekilde yorumlandı.

Avrupa ülkeleri, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden bu yana, ayçiçeği yağı ve un başta olmak üzere bazı temel gıda maddelerinde ciddi krize tanık oldu. Bu krizden etkilenen ülkelerin başında ise Fransa geliyor. Ülkede market raflarında un ve sıvı yağ başta olmak üzere birçok ürünü bulmak neredeyse imkansız. Ürün azlığı nedeniyle de kısıtlı satış uygulamasına geçildi. Un ve yağ kısıtlamalı ürünlerin başında geliyor.

Fransız medyası: Yağ krizinin sebebi Müslümanlar

RAMAZAN VURGUSU

İslam düşmanlığında sınır tanımayan Fransa’da bunun sorumlusu olarak da Müslümanlar gösterildi. Fransız kanalı BFM, ülkede yaşanan ayçiçeği yağı sıkıntısının tek sebebinin Ramazan ayı olduğunu öne süren bir haber yayınladı. Skandal haberde “Analistler, Müslümanların Ramazan ayında sahur ve iftar hazırlarken büyük oranda ayçiçeği yağı kullandığını ve bunun da yağ sıkıntısına neden olduğunu belirtiyor” ifadelerine yer verildi. Ünlü Fransız gazetesi Le Perisian da “Müslümanların Ramazan sebebiyle ayçiçeği yağı stokladığını ve marketlerin raflarını boşalttığını” iddia etti.

MÜSLÜMANLARDAN TEPKİ

Fransa’da yaşayan Müslümanlar bu haberlere tepki gösterdi. Sosyal medyada skandal iddialara çok sayıda eleştiri geldi. Aktivistler, “Bu saçmalıklardan bıktık. Çok yakında alkol kıtlığının da Müslümanlardan kaynaklandığını söylecekler”, “Tüm Avrupa’da Ukrayna’daki savaştan kaynaklı gıda krizi yaşanırken yine Müslümanları hedefe koydular” şeklinde tepkilerini dile getirdiler.

MÜSLÜMAN KARŞITLIĞI GİDEREK YÜKSELİYOR

ransa cumhurbaşkanlığı seçim kampanyalarına Müslüman düşmanlığı damgasını vurdu. Aşırı sağcı aday Marine Le Pen başta olmak üzere, çok sayıda aday seçmenlerine “İslâm’dan arındırılmış bir Fransa” vaat etti. Başörtüsünü yasaklama sözleri havada uçuşurken, kampanya döneminde ülkedeki camiler üzerindeki baskılar da yoğunlaştırıldı.

Le Pen, bütün dünyada adeta aşırı sağın ve İslâm karşıtlığının sembolü haline gelse de, Avrupa’nın birçok ülkesi onun benzerleriyle dolu. İspanya’dan Romanya’ya onlarca siyasi parti, İslâm ve Müslümanlarla mücadele vaadiyle siyaset yapıyor.

49 PARTİ VAR

Avrupa’da Müslüman düşmanlığını ana siyasete dönüştüren en az 49 parti ve politik hareket bulunuyor. Bunların en meşhurlarını şöyle sıralamak mümkün: Yeniden Fetih (Fransa), Vox Partisi (İspanya), Ulusal Demokrasi Hareketi (İspanya), Ulusal Parti (İngiltere), Özgürlük Partisi (Hollanda), İsveç İçin Alternatif, Halk Partisi (İsveç), Almanya İçin Alternatif, İzlanda Ulusal Cephesi, Halk Partisi (Danimarka), Vatandaşlık Partisi (Romanya), Vatanımız Hareketi (Macaristan), Malta Vatanseverler Hareketi, Ulusal Parti (İrlanda)…

NEFRET SÖYLEMLERİ

Avrupa çapına yayılan ve zaman geçtikçe güç kazanan bu partiler, bütün stratejilerini yabancı düşmanlığı ve İslâm aleyhtarlığı üzerine inşa ediyor. Başörtüsü ve diğer dinî sembollerin yasaklanması, mevcut camilerin kapatılması ve yenilerine izin verilmemesi, Müslümanların temel haklardan faydalandırılmaması, İslâmî eğitimin engellenmesi gibi konularda aktif kampanyalar yürüten söz konusu partiler, zaman zaman Müslümanlara yönelik fiilî provokasyonlara da ön ayak oluyor.

“DEDELERİ ARAP’TI” İDDİASI

İspanya’da İslâm düşmanı Vox Partisi’nin lideri Santiago Abascal, keskin söylemleriyle dikkat çeke dursun, kendisiyle ilgili ortaya atılan bir iddia ciddi tartışma doğurdu. El Espanol gazetesinin yayımladığı habere göre, konuyla ilgili ayrıntılı bir araştırma yapan tarihçi Filomeno Rubia, 1234’te Cuenca’da Hıristiyanlarla yapılan savaşta öldürülen Arap komutan Ebu Haskal’ın, Abascal’ın büyük dedesi olduğunu kaydetti. Ebu Haskal’ın ölümünden sonra oğullarından birinin Hıristiyanlığı seçtiğini, ancak İslâm inancını gizlice koruduğunu belirten Rubia, diğer oğlunun da İspanyollar tarafından öldürülmemek için Fas’a kaçtığını vurguladı. Abascal’ın soyadı da bu iddiayı doğrular nitelikte. İspanyol ırkçı lider, konuyla ilgili açıklama yapmaktan kaçınıyor.

Kaynak: Yeni Şafak

İyi Parti'de yeni yönetimin A Takımı belli oldu "AK Parti neden kaybetti" anketinden ilk sonuçlar İslam ülkelerinden Türkiye'ye para akacak DEM Partili belediye başkanı istifa etti