Corona Virüsü nedir, nasıl bulaşır, nasıl korunabiliriz? İşte 20 soruda Corona Virüsü
20. DSÖ "acil durum” ilan etmek için neden bekledi?
Daha önce SARS, Kuş Gribi (H5N1), Domuz Gribi (H1N1), Ebola, Zika,
Çocuk Felci salgınlarında acil durum ilan eden DSÖ, 22 Ocak’ta
yapılan toplantı neticesinde acil durum ilan etmek için henüz erken
olduğuna kanaat getirdi. Bu konu uluslararası gündemde de
tartışmalı olmakla birlikte acil durum ilan edilmemesine sebep olan
argümanlar şu şekilde sıralanabilir:
Yeni Koronavirüs salgınının ölümlülük oranı MERS ve SARS
salgınlarına göre daha düşük olarak tahmin ediliyor.
Virüsün bulaş hızı çok yüksek değil. (R0 değeri 1.4-2.5
düzeyinde)
İnsandan insana bulaş oluyor ancak mekanizması tam olarak
anlaşılmamış durumda.
Virüs kaynağı tam olarak bilinmiyor.
Hastalığı teyit edilen vakaların sadece yüzde 25’i şiddetli
enfeksiyon düzeyinde.
DSÖ’nün genel tutumu, yıkıcı etkileri olabilecek ticari
kısıtlamaları minimize etmek yönünde.
22 Ocak'taki toplantıdan bir acil durum kararı çıkmamıştı ancak 30
Ocak'ta yapılan toplantıda DSÖ acil durum ilan etti. Bu ilanda,
Çin'in üzerine düşeni fazlasıyla yaptığı, salgının sağlık sistemi
zayıf olan ülkelere yayılmasının acilen önlenmesi gerektiği,
salgına uluslararası koordinasyonla müdahale edilmesi gerektiği,
uluslararası seyahat ve ticareti kısıtlamaya gerek olmadığı
vurgulandı. Acil durum ilan edilmesi kısaca şu anlama geliyor:
Birleşmiş Milletler'e üye olan tüm ülkelere en üst düzeyde durumun
önemli olduğu ifade edilmiş oluyor. Bunun üzerine ülkeler,
sınırlarını kapatma, uçuşları iptal etme, ticareti sınırlama vb
kararları kendileri verebiliyor. Bu konuda uluslararası seyahat ve
ticaretin sınırlanmasının ekonomik açıdan yıkıcı etkileri
olabileceğinden dolayı, bu konuda kısıtlama kararı ilan eden
ülkelerin kararlarını bilimsel kanıtlara dayandırmaları gerektiğine
dair DSÖ uyarıyor.