Kemal Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik ne ile suçlanıyor?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik kimdir, nerelidir, kaç yaşındadır? Celal Çelik neden tutuklandı ne ile suçlanıyor?

Celal Çelik kimdir, nerelidir, kaç yaşındadır, asıl mesleği nedir? Celal Çelik neden tutuklandı, ne ile suçlanıyor? İşte Celal Çelik hakkında merak edilen bilgiler: 

Celal Çelik Yargıtay üyesiyken isitfa ederek Kılıçdaroğlu'nun avukatı oldu.

Celal Çelik CHP'nin Ankara Etimesgut Belediye Başkanlığına aday gösterildi.

FETÖ bağlantıları nedeniyle gözaltına alınarak tutuklandı.

İşte Celal Çelik biyografisi:

Celal Çelik, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunudur. 

1999 yılında Kadıköy Hakim Adayı olarak atandı. 

2001 yılında ise Isparta merkez hakimi olarak göreve başladı.

2005 yılında Kırıkkale İlçe Seçim Kurulu başkanı olarak atandı. 

2007 yılında Çankırı Çerkeş'te hakim olarak işe başladı. 

2008 yılında ise Yargıtay Tekik Hakimi olarak Ankara'da işe başladı. 2011 yılına kadar bu görevinde kaldı.

Referandumdan sonra ise istifa ederek CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ve CHP'nin parti avukatı olarak görev yapmaya başladı. 

CELAL ÇELİK NE İLE SUÇLANIYOR?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik'in, "Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) üye olmamakla birlikte yardım, zincirleme şekilde hakaret, kamu görevlisine alenen hakaret ve silahlı terör örgütü propagandası" suçlarından 11 yıl 11 aydan 40 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu, 5 Eylül 2017'de Ankara'da gözaltına alınan, 28 Eylül 2017'de adli kontrol kararıyla serbest bırakılan ve adli kontrolü de daha sonra kaldırılan avukat Celal Çelik hakkında yürüttüğü soruşturmayı tamamladı.

Hazırlanan iddianamede, müşteki olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gösterildi. FETÖ'nün yapısının anlatıldığı iddianamede, şüpheli Celal Çelik'in kullandığı tespit edilen "@celalcelik2" adlı Twitter hesabından, 2 ve 16 Mart 2014 tarihlerinde, o dönem başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik hakaret içeren, FETÖ üyelerinin kullandığı terimleri kullanarak paylaşımlar yaptığı belirtilerek, Çelik'in eylemlerinin zincirleme şekilde "kamu görevlisine hakaret" suçunu oluşturduğu ifade edildi.

Çelik'in, FETÖ'nün kontrolüne geçmesi nedeniyle KHK ile kapatılan YARSAV'a 24 Eylül 2014'te 17 bin liralık bağış yaptığına ilişkin değerlendirme de yapıldı.

Telefonunda yapılan hts incelemesine göre şüpheli Çelik ile "FETÖ üyeliği/yöneticiliği" suçundan haklarında soruşturma/kovuşturma yürütülen çok sayıda kişi arasında olağanın ötesinde, çok yoğun irtibatlar tespit edildiği vurgulanan iddianamede, Çelik'in görevden ihraç edilen tetkik hakimi Kazım Uslu'nun telefonuna ByLock programı yükleyen kişi olarak bilinen Yargıtay tetkik eski hakimi Mustafa Savaş ile toplamda 118 adet, eski YARSAV Başkanı Murat Arslan ile de 417 kez, Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat davasına bakan mahkeme hakimi Mehmet Hamzaçebi ile 5 kez ve usulsüz mal varlığı araştırması yaptığı belirtilen eski Maliye Bakanlığı müfettişi Hamza Yetiş ile 1659 kez irtibatının tespit edildiği anlatıldı.

Çelik'in MİT tırlarının durdurulması soruşturmasında adı, tırların durdurulmasında görev alan sivil örgüt yöneticisi olarak geçen Süleyman Gürbüz ile aynı ByLock grubunda yer alan, FETÖ üyesi olduğu gerekçesiyle hakkında kamu davası açılan ve ByLock sistemini kullanan Fatih Gürsul ile de 26 adet görüşmesinin bulunduğu belirtilen iddianamede, Çelik'in diğer irtibatlarına da yer verildi.

İddianamede, "Celal Çelik'in 7 Şubat MİT kumpası sürecinde, FETÖ'nün yargı ve emniyet teşkilatındaki mensuplarıyla eş zamanlı olacak şekilde, 'o dönem başbakan olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile MİT Müsteşarı ve diğer MİT görevlilerinin PKK ile iş birliği içerisinde hareket ediyormuş' şeklindeki FETÖ'nün oluşturmaya çalıştığı algının oluşmasına, eylemleriyle katkıda bulunduğu anlaşılmıştır." denildi.

Şüpheli Çelik'in 26 Temmuz 2017'de bir televizyon kanalındaki programda yapılan tartışmalar sırasında, MİT tırlarının durdurulması olayına ilişkin kişilere terör örgütüyle iltisaklı ve irtibatlı göstermeyi amaçlayan açıklamalarda bulunduğu ve 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili "kontrollü darbe" tabirini kullandığı belirtilen iddianamede, bu kişinin bu şekilde örgüt propagandası yaptığı öne sürüldü. Çelik'in "propaganda" suçunu oluşturacak diğer eylemleri de anlatıldı.

CELAL ÇELİK'İN DİKKAT ÇEKEN İSTİFA DİLEKÇESİ

Celal Çelik'in Yargıtay'dan isitfa ederek CHP'ye transfer olduğu dönemde istifa için yazdığı dilekçe ise son derece dikkat çekici görünüyor. Çünkü dilekçe tamamen FETÖ karşıtı bir metin olarak görünüyor. İşte o ilginç dilekçe: 

“Türk yargısında, kişi hak ve özgürlüklerine değer katması gereken karar ve gerekçeler ile Yargıç ve savcılar yönünden saygın duruş söz konusu olması gerekirken biat, bedelli ikbal beklentileri, blok oy uygulamaları, koltuk ve yaranma hesaplarının varlığı ve bu durumun midelerimizi kaldırması,

Düşünen, söyleyen ve yazan muhaliflerin; saygın basın mensuplarının, saygın yazarların, saygın bilim adamlarının, (özel görevli) yargı eliyle adeta avlanarak, zindanlarda çürütülmesinin ve böylelikle toplumda oluşturulan baskının Yargıç olarak vicdanımızda eziklik yaratması,

Ergenekon ve Balyoz olarak adlandırılan soruşturma ve kovuşturmalar ile İlhan Cihaner ile ilgili hukuka aykırı uygulamalar nedeniyle görevli yargıç ve savcılar hakkında yapılan yüzlerce şikayet başvurusuna rağmen, burada görevli yargıç ve savcılar ödüllendirilirken, Deniz Feneri soruşturmasında şikayet üzerine derhal soruşturmanın görevli 3 savcıdan alınmasındaki fahiş taraflı tasarrufların yarattığı adalet travması,

YARSAV üyelerine yönelik taraflı uygulamalar,

Halkımızın beklemekte olduğu ve bu dünyada var olduğuna inandığımız adaletten, Adalet Bakanının idaresi altındaki kurul eliyle her gün biraz daha uzaklaşılması,

Oluşturulan Anayasa Mahkemesi düşünüldüğünde fiilen Anayasa değiştirilmiş olmasına rağmen “Yeni Anayasa” masalı ile bizi yine gerçek adaletsizliklerden uzaklaştırmaya çalışmaları, nedenleriyle bugün,

Bu oyunun ve sürecin bir parçası olmamak yolundaki kişisel tercihimi kullanıyor ve sevgili mesleğim yargıçlıktan istifa ediyorum.

Ayrıca, son olarak belirtmek isterim ki, o günlerde yani HSYK ve Anayasa Mahkemesinin yapılanmasına ilişkin Anayasa değişiklikleri sürecinde olacakları gören, halkı uyaran ve bugünleri yaşamamak için adalet uğruna birlikte savaştığım tüm gerçek yargıç ve Cumhuriyet savcılarına şükranlarımı sunuyorum.”

Savcının "basit" dediği olay 2 cinayetle bitti Abdullah Öcalan'dan videolu mesaj Kontrolden çıkan Grok'a ChatGPT'den tepki Bedelli Askerlik tutarı güncellendi Elon Musk'ın yapay zekası kontrolden çıktı KPSS ile memur alımında tercih işlemi başladı