Adalet Bakanı Gül:

-"Türkiye o eski Türkiye değil. Cübbelerin içerisinde örgüt rütbesini gizleyen hakim ve savcılarla, Türk yargısı mücadele etmiştir. Türkiye'de yargı dahil hiçbir organda illegal yapıya asla izin verilmeyecektir, bu mücadele kararlı bir şekilde sürdürülecektir" -"Türkiye'yi bir istikrar adası olmaktan çıkarıp, sorunlu bir ülke haline getirmek isteyen güçlerin oynadığı oyunların hepimiz farkındayız. 15 Temmuz, 17-25 Aralık yargı darbe girişimi tüm bunların bir sonucudur. Türkiye'nin birliği ve bekasına müdahale etmek isteyenler yargıyı bir enstrüman olarak kullanmayı hep denemişlerdir" -"Adaleti, sokakta, E-5'lerde değil, ayık kafayla adliyelerde, mahkeme önlerinde, hukuk devleti niteliği içerisinde aramak, adalete en azından verilecek bir borcun ifasıdır. 16 yılda AK Parti hükümetleriyle Türkiye'de adalet ve yargı reformları çok ciddi anlamda ivme kazanmıştır"

Google Haberlere Abone ol
Adalet Bakanı Gül:

İSTANBUL (AA) - Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, "Türkiye o eski Türkiye değil. Cübbelerin içerisinde örgüt rütbesini gizleyen hakim ve savcılarla, Türk yargısı mücadele etmiştir. Türkiye'de yargı dahil hiçbir organda illegal yapıya asla izin verilmeyecektir, bu mücadele kararlı bir şekilde sürdürülecektir." dedi.

Gül, Hukukçular Derneği'nce Haliç Kongre Merkezinde düzenlenen "Yeni Adli Yıl Açılış Töreni"nde yaptığı konuşmada, geçen yıl 15 Temmuz gecesinde demokrasi ve Cumhuriyet için çok büyük tehlikenin Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın lideriliği, kararlılığı ve milletin cesaretiyle püskürtüldüğünü söyledi.

O akşam vatandaşlar sokaklarda demokrasi nöbeti tutarken yargı mensuplarının da adliye koridorlarında Türkiye'nin bekası, devletin ve milletin birliği için nöbet tuttuklarını hatırlatan Gül, "Hala FETÖ terör örgütü mensuplarının yargılamasını yaparak, Türkiye'nin hukuk devleti ve Türkiye'nin demokratik devlet niteliğine korumaya yönelik yargılamalarını da sürdürmektedirler. Bu nedenle o günden bu yana bu mücadeleyi veren, Türkiye'nin bekası ve hukuk devleti niteliğini korumak için mücadele eden tüm yargı mensuplarımızı da saygıyla bir kez daha selamlamak istiyorum." diye konuştu.

Yargının kurucu unsurlarından biri olan avukatların da o günden bu yana nöbetlerini büyük bir aşk ve şevkle, vatan, millet nöbeti olarak sürdürdüklerini vurgulayan Gül, şunları kaydetti:

"Bugün yapılan FETÖ yargılamalarında müşteki vekili olarak, şehit, gazi vekili olarak, avukat olarak, davalara giren takip eden bütün meslektaşlarımı da sivil toplum kuruluşlarını da tebrik ediyorum ve kendilerine teşekkürü bir borç biliyorum. Medeniyetimizin can suyu adalettir. Adaletle hükmetmek,adaleti temin etmek gibi kavram ve hedefler tarih boyunca milletimizin temel ülküsü olmuş, devlet organizasyonumuz siyasal meşruiyetini adalet üzerine kurmuştur. Devletin temeli adalettir, bu adalet yetkisini de elbette hepimiz çok canlı bir şekilde tutacağız. Adaleti, sokakta, E-5'lerde değil, ayık kafayla adliyelerde, mahkeme önlerinde, hukuk devleti niteliği içerisinde aramak, adalete en azından verilecek bir borcun ifasıdır. 16 yılda AK Parti hükümetleriyle Türkiye'de adalet ve yargı reformları çok ciddi anlamda ivme kazanmıştır. Güneş görmeyen merdiven altlarındaki adalet hizmet binalarından çok güzel hizmet mekanlarına avukat, savcı, adliye çalışanları ve vatandaşlarımız kavuşmuştur. Bu Türkiye'de AK Parti hükümetleri ve Cumhurbaşkanımız liderliğinde ortaya konan bir vizyonun sonucudur. "


- "FETÖ terör örgütü mensubu 3 bin 920 hakim ve savcı ihraç edilmiştir"

Bakan Gül, alternatif çözüm yollarına ilişkin, hem arabuluculuk, hem de uzlaşma gibi yeni yolların da denenmesinin yargının hızlanması adına çok önemli reformlar olduğunu kaydetti.

Kurulan yeni mahkemelerin ve personel sayısının adaletin hızlanması adına çok önemli gelişmeler olduğunu aktaran Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:

"2002'de adli yargıda 3 bin 581 olan mahkeme sayısı bugün itibariyle 6 bin 260, idari yargıda da 146 olan mahkeme sayısı 178 olmuştur. Bu sayıları da yine artıracağız. 7 bölgede faaliyete giren istinaf mahkemeleri de iki bölgede daha faaliyete girdi. Bu da hem Yargıtay'ın bir temiz mahkemesi olma niteliği kazandırma anlamında hem de yargı yükünün azaltılması ve yargının hızlanması bakımından çok önemli bir reform olmuştur. Hakim ve savcı sayısı da yüzde 73'lük bir artışla, 16 bin 164'e ulaşmıştır. Sadece sayısal bir gelişme değil, hakim, savcılarımızın sürekli eğitim anlayışıyla da hizmet içi eğitimlerini sürdüreceğiz. FETÖ terör örgütü mensubu 3 bin 920 hakim ve savcı ihraç edilmiştir. Buradan kaynaklı olarak hakim, savcı ihtiyaçlarına yönelik acilen hakim savcı alınmıştır. Eğitimlerle ilgili çalışmayı hızlı bir şekilde yaparak, tecrübe paylaşımlarını en güzel şekilde yapacağız."

Akademiyi nasıl yaygınlaştırabileceklerini de özel olarak araştıracaklarını aktaran Gül, "Avukatların özlük ve sosyal haklarıyla ilgili neler yapılabileceğini elbette çalışacağız. Pasaport konusunu da elbette bir meslektaşınız olarak ele alacağımızı özellikle ifade temek isterim. Genel, somut ve açıkça suç oluşturmadığı açık olan konularla ilgili soruşturma açılmadan savcılık karar verebilecek. Bu da vatandaşlarımızın bir şüpheli sıfatı kazanmasını önleyecek, hem adliyeyi meşgul etmemek hem de insan haysiyet ve onurunu korumak adına çok önemli bir reformdur, bu reformun da hayırlı olmasını diliyorum." diye konuştu.


-"Yargının bugün bağımsız ve tarafsız olması birilerini rahatsız etmektedir"

Adalet Bakanı Gül, Türkiye üzerinde oynanmak istenen oyunların çok iyi bilindiğinin altını çizerek, şöyle konuştu:

"Türkiye'yi bir istikrar adası olmaktan çıkarıp, sorunlu bir ülke haline getirmek isteyen güçlerin oynadığı oyunların hepimiz farkındayız. 15 Temmuz, 17-25 Aralık yargı darbe girişimi tüm bunların bir sonucudur. Türkiye'nin birliği ve bekasına müdahale etmek isteyenler yargıyı bir enstrüman olarak kullanmayı hep denemişlerdir. Türkiye'de 28 Şubat, 27 Mayıs, 17-25 Aralık sürecindeki yargılamalar, asker, cuntacı ve vesayetçilerden birifing alıp, ayakta alkışlayanların yargısını özleyen bir anlayış olduğunu hepimiz biliyoruz. Türkiye o eski Türkiye değil. Cübbelerin içerisinde örgüt rütbesini gizleyen hakim ve savcılarla, Türk yargısı mücadele etmiştir. Türkiye'de yargı dahil hiçbir organda illegal yapıya asla izin verilmeyecektir, bu mücadele kararlı bir şekilde sürdürülecektir.

'Türkiye'de yargı bağımsız değildir' diyenlerin esasen Türkiye'de siyaset ve millet iradesiyle seçilmiş olanlara karşı yargıyı bir silah ve sopa olarak kullanan ara dönemlerde nerede durduğunu çok iyi biliyoruz. FETÖ'cülerin yapmış olduğu illegal yargılamalarda, cuntacıların yaptığı anti demokratik süreçlerde hiçbir şekilde rahatsız olmayanların bugün FETÖ'cülerin yargı önüne çıkarak verdiği bir yerde yollara çıkması da gerçekten manidardır. Esasen yargının bugün bağımsız ve tarafsız olması birilerini rahatsız etmektedir. Onlar kendilerine ait bir yargı, milletin iradesine şaşı bakan, milletin iradesiyle kavgalı olan bir anlayışı, vesayet kurumlarını özlemektedirler ama bu özlemleri, hevesleri kursaklarında kalacaktır."

Gül, Türkiye'nin varlığı ve bekasının sadece Türkiye için değil, bütün insanlığın ve mazlumların umudu olduğunu dile getirerek, "Bugün Arakan'da akan kanı, mazlumların uğradığı zulmü bütün dünya seyrediyor. Bu sessizliğe karşı çığlık atan bir ülke var, Türkiye Cumhuriyeti. Bugün 'Dünya 5'ten büyüktür' diyen bir kişi o da Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dır. Değerli Hanımefendi Emine Erdoğan da Arakan'da. Ay yıldızlı bayrağın oraya yardım götürmesi ülkemiz adına memnuniyet vericidir. Suriye'de hangi inançtan olursa olsun herkese kapısını açan tek ülke Türkiye olmuştur. Bu vizyon Türkiye'yi birileri için tehdit anlamına getirmektedir, Cumhurbaşkanımızı birileri için tehdit haline getirmektedir. Çünkü biz barış, adalet, hakça paylaşım, gücün değil hukukun üstünlüğü diyoruz. Bundan rahatsız olanlar Türkiye ve Cumhurbaşkanımızı itibarsızlaştırmaya çalışıyor ama hukukun kendi üstünlüğü vardır. Biz daima tarafımızı hukuktan ve adaletten yana olmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Törene, Hukukçular Derneği Genel Başkanı Cavit Tatlı'nın yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.



Yorumlar