Abdest alırken boğaza su kaçması orucu bozar mı?

Oruçluyken abdest alırken boğaza su kaçması orucu bozar mı bozmaz mı sorusu birçok Müslüman tarafından cevabı merak edilen soru oldu.

Google Haberlere Abone ol
Abdest alırken boğaza su kaçması orucu bozar mı?

Oruçluyken abdest alırken boğaza su kaçması orucu bozar mı? Sorusu son günlerin popüler sorularından biri haline geldi. Ramazan ayının gelmesiyle birlikte namazlarına daha dikkat eden vatandaşlar şimdi abdest alırken ağız ve burun yıkama konusunda tereddüt ediyor. Müslümanlar abdest alırken orucunun bozulmasından endişe ediyor. Bu nedenle abdest alırken boğaza su kaçması halinde oruç bozulur mu sorusu önem kazanıyor. Peki, Diyanet veya fetva makamları bu konuda ne diyor? İşte sorunun cevabı: 

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından bu konuya verilmiş bir cevap var.

Din İşleri Yüksek Kurulu, "Oruçlu kimse abdest alırken hata ile boğazına su kaçırırsa orucu bozulur mu?" sorusuna şu cevabı vermektedir: 

Orucun bozulması konusunda hata; abdest sırasında ağzını çalkalarken isteği dışında boğazına su kaçması örneğinde olduğu gibi, orucu bozan fiilin orucu bozma kastına dayalı olmayarak meydana gelmesidir. Orucu bozan fiilin hataen yapılması orucu bozar ve yalnızca kazayı gerektirir.

Hataen boğaza su kaçması, oruçlu bulunulduğu hatırda değilken meydana gelirse, unutarak yapılmış hükmünü alır ve oruç bozulmaz (el-Fetâva’l-Hindiyye, I, 222). Bir sahabî Resûlullah’a (s.a.s.), “Ey Allah’ın Resulü! Oruçlu iken unutarak yiyip içtim. Orucum bozuldu mu?” diye sormuş. Resûlullah (s.a.s.) da, “(Hayır bozulmadı) Allah seni yedirip içirdi.” (Ebû Dâvûd, Savm 39) cevabını vermiştir.

Şafii mezhebine göre ise; abdest veya gusül alırken ağız ve buruna az miktarda alınan su, elde olmayarak boğazdan inerse oruç bozulmaz. Ancak serinlemek veya suyla oynamak ya da abdest ve gusülde gereğinden fazla abartılı bir şekilde ağza ve buruna su almak gibi meşru olmayan bir sebeple su boğazdan aşağı inerse oruç bozulur. Çünkü bu durumda oruçlu kişi kendisine emredilmeyen bir işi yapmıştır (Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, I, 629-630).

Özetle; bütün mezheplerde temel kural Müslüman'ın niyetine bağlıdır. Bilerek veya bilmeyerek yapılan her hareketi Yüce Allah bildiğinden, niyetleri de en iyi o bildiğinden, Müslüman'ın niyeti ve hareketinin niyetle bağlantısı konusu burada önem kazanmaktadır. 

Bilerek kazaya mahal vermek veya kazadan uzak durmak da yine Müslüman'ın kendi elinde olan bir durumdur.

Yorumlar