ABD'den Suriye toplantısı davetine ret cevabı

ABD, Soçi'de yapılacak Suriye toplantısına katılma davetini geri çevirdi. Rusya’nın sahil kenti Soçi'de 16-17 Şubat tarihlerinde Astana formatında Rusya, Türkiye ve İran’ın koordinasyonunda Suriye konulu uluslararası bir toplantı için yapılan çalışmaların sonuna gelindi.

Habertürk TV Dış Politika Koordinatörü Çetiner Çetin'in haberine göre, toplantıya çok sayıda ülkeyi gözlemci olarak davet edilirken, ABD'nin Soçi'de Astana formatı çerçevesinde yapılacak Suriye görüşmelerine gözlemci olarak katılmayı reddettiği öğrenildi.

Rus diplomatik kaynaklardan alınan bilgiye göre, ABD tarafının terör örgütü SDG/PYD’nin davet edilmediği gerekçesi ile katılmadığını belirtti. Diplomatik kaynaklar, Amerikalıların şu an iç işleriyle meşgul olduğunu ve görünüşe göre Suriye konusundaki çizgisini henüz tam olarak belirlemiş olmadıkları için uzak durduklarını ifade etti.

Gözlemcilerin katılacağı toplantılar öncesinde, Rusya, Türkiye ve İran heyetleri ayrıca Suriye muhalefetinin ve Suriye hükümetinin heyetlerinin Soçi'de bir araya geldiğini belirten Rus kaynaklar, ABD’nin SDG’nin toplantılarda konumlandırılmamalarından dolayı sıcak bakmadıklarını ifade etti.

BM GENEL SEKRETERİ'NİN SURİYE ÖZEL TEMSİLCİSİ TOPLANTILARA KATILDI

Kaynaklar, gözlemcilerin katılacağı toplantılar öncesinde SDG ve PYD’nin Suriye’nin kuzey doğusundaki faaliyetlerine dair özel bir oturumunda yapılacağını ve Rusya ile Türkiye’nin bu konuda aynı noktada olduğunu belirtti.

Soçi'ye aynı zamanda Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen başkanlığındaki BM heyetinin geldiği belirtildi.

Soçi'den alınan bilgilere göre, Mülteciler Yüksek Komiserliği Bürosundan ve Uluslararası Kızılhaç Komitesinden heyetler geldi. Ürdün, Irak ve Lübnan'dan gözlemciler de Soçi'de.

Rus diplomatik kaynaklar bu toplantılarla, her şeyden önce, varılan durumu değerlendirmek, şu anda nerede bulunduğumuza bakmak, somut referans noktalarını oluşturmak ve bunları hayata geçirmeye başlamak istiyor. Kaynaklar, Astana sürecinin çalışmalarına değil Suriye çözüm sürecine belirli bir ivme kazandırma niyetinde olduklarını ifade ediliyor.