ABD'de kürtaj davası tartışmaları büyüyor

ABD'de "kürtaj hakkını fesheden" kararla ilgili sızıntı hakkında soruşturma başlatıldı

Google Haberlere Abone ol
ABD'de kürtaj davası tartışmaları büyüyor

ABD Yüksek Mahkemesi, ülke genelinde kürtaj hakkını anayasal olarak garanti altına alan kararın iptal edileceğine yönelik taslağın medyaya sızdırılmasına yönelik soruşturma başlattığını ve taslağın gerçek olduğunu açıkladı.

Yüksek Mahkeme Başyargıcı John Roberts, yazılı açıklama yaparak söz konusu sızıntıya ilişkin soruşturma başlattıklarını belirtti.

Roberts, söz konusu sızıntıda paylaşılan taslağın mahkemenin nihai kararı olmadığını, kararla ilgili çalışmaların sürdüğünü ancak bu esnada medyaya yapılan bu sızıntının "mahkemenin bütünlüğünü ve güvenilirliğini zedelediğini" kaydetti.

Taslağın gerçek olduğunu belirten Roberts, bunun kabul edilemez olduğunu ve sızıntının nereden ve ne şekilde olduğuna ilişkin soruşturma başlattığını duyurdu.

- Yüksek Mahkeme kürtaj hakkını koruyan yasayı kaldırmaya hazırlanıyor

Amerikan Politico haber sitesinin yayımladığı karar taslağında, mahkemenin muhafazakar yargıçlarından Yargıç Samuel Alito'nun kaleme aldığı taslak görüşe göre, 1973 tarihli "Roe-Wade kararı" olarak bilinen ve ABD'de kürtajın anayasal bir hak olmasına temel teşkil eden kararın açıkça yanlış olduğunu ve kaldırılması gerektiği belirtiliyor.

Sızdırılan Yüksek Mahkeme görüşünde, Roe-Wade kararının "açıkça yanlış", "gerekçesinin son derece zayıf" ve "toplumsal anlamda zararlı sonuçları olduğu" ifade ediliyor. Söz konusu metinde ayrıca "Kürtaj hakkının ülke tarihinde ve geleneklerinde köklü bir yerinin olmadığı" şeklindeki değerlendirmenin de yer aldığı belirtiliyor.

Mahkemenin temmuz başında söz konusu kürtaj görüşünü açıklaması beklenirken basına sızan belge ABD medyasında geniş yankı buldu ve özellikle liberal kesimin tepkisini çekti.

Başta ABD Başkanı Joe Biden ve Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi olmak üzere Demokratlar söz konusu taslağa sert şekilde tepki gösterirken Cumhuriyetçiler ise kürtajın ülke genelinde güvence altına alınması yerine her eyaletin kendisinin bu konuda karar vermesi gerektiğini savunuyor.

9 üyeli Yüksek Mahkemedeki 3 yargıcın liberal, 6 yargıcın ise muhafazakar eğilimlere sahip olduğu biliniyor.

Yorumlar