Bingöl Emniyeti ve savcılığı arasında 'polemik'

Bingöl'de Emniyet Müdürlüğü ile Başsavcılık arasında gözaltına alma ve bırakma polemiği yaşanıyor

Google Haberlere Abone ol
Bingöl Emniyeti ve savcılığı arasında 'polemik'
Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığından, hukuksuz emirle yetkisi olmadığı halde iki vatandaşı gözaltına aldıran emniyet müdürü hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak suçundan kamu davası açıldığı bildirildi.

Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, 28 Mayıs'ta bir gazetede, "Teröristlere güvercin, polise şahin" başlığı altında yer alan haberde polisin iki vatandaşı linçten kurtarmak için koruma amaçlı gözaltına aldırdığı, bu nedenle polis hakkında Cumhuriyet Savcısı Uygur Meydan tarafından kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak suçundan soruşturma açıldığı, Uygur Meydan'ın Paralel Yapı mensubu olduğu ve benzeri iddiaların yer aldığı bildirildi.

Paralel Yapı iddialarına 27 Mayıs'ta yapılan açıklamada cevap verildiğine işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Söz konusu haberde baştan aşağı çarpıtma ve hukuki bilgisizliğin eseri. Olay Cumhuriyet Başsavcılığımızın ilgili soruşturma dosyasında kayıtlıdır. 10 Ekim 2015 tarihinde il merkezinde gösteri yapan bir grup, 'katil devlet, katil Erdoğan' ve benzeri sloganlar atmıştır. Olay yerinden geçmekte olan iki vatandaşımız bu gruba, 'asıl katil sizsiniz' ve benzeri sözlerle tepki göstermişlerdir. Göstericilerin kendilerine tepki gösteren vatandaşların üzerine yürümek istemesi çevrede bulunan diğer vatandaşlar tarafından engellenmiş, her iki taraf birbirinden ayrılmıştır. Bu kişilerden birisi olaydan sonra gittiği çay ocağında gözaltına alınmıştır ve dolayısıyla linç tehlikesi de bulunmamaktadır. Olayda ilgili kolluk birimleri tarafından 'katil devlet, katil Erdoğan' sloganları atarak açıkça suç işleyen kişiler için yakalama, gözaltına alma ve benzeri hiçbir işlem yapılmadığı gibi, gösteriye müdahale de edilmemiştir."

Açıklamada, tam aksine bu sloganları atanlar değil, onlara tepki gösterenlerin gözaltına alınarak karakola götürüldüğü belirtilerek, olayın nöbetçi Cumhuriyet savcısı olan Uygur Meydan'a yaklaşık 3 saat sonra bildirildiği aktarıldı.

"EMNİYET MÜDÜRÜ HAKKINDA DAVA AÇILDI"

"Cumhuriyet savcısı bu vatandaşların hangi suçlama ile gözaltına alındığını sormuş, cevap verilemeyince derhal serbest bırakılmalarını emretmiştir. Ardından bu vatandaşları adliyeye davet ederek olayla ilgili mağdur sıfatıyla ifadelerini almıştır. Vatandaşlardan birisi kendisini haksız yere gözaltına alanlardan şikayetçi olduğunu beyan ederken, diğeri şikayetçi olmadığını beyan etmiştir" ifadelerine yer verilen açıklamada, şöyle denildi:

"İlgili kolluk amiri bu vatandaşları, 'gösteri yapan grubu provoke ettikleri' iddiası ile gözaltına aldırmıştır. Bu husus kendisinin Cumhuriyet Başsavcılığımızda verdiği ifadesinde de açıkça yer almaktadır. Dolayısı ile vatandaşları linç edilmekten kurtarmak ve korumak için gözaltına aldırıldıkları iddiası sonradan savunma amacıyla ileri sürülmüş bir iddiadan ibarettir. Cumhuriyet Savcısı Meydan olayla ilgili tarafların ifadelerini almaktan başka hiçbir işlem yapmamış, dosya memur suçlarına bakmakla görevli cumhuriyet savcısına tevzi edilmiştir. Bu arkadaşımız tarafından hukuksuz emirle yetkisi olmadığı halde iki vatandaşı gözaltına aldıran ilgili emniyet müdürü hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak suçundan kamu davası açılmıştır."

Açıklamada, ilgili yasada mülki amir tarafından belirlenen kolluk amirlerine bazı hallerde gözaltı yetkisi verildiğine vurgu yapılarak, mevcut olayda bu şartların hiçbirisinin bulunmadığı belirtildi.
Yapılan işlemin açıkça hukuka aykırı olduğu ifade edilen açıklamada, olay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından öğrenilince söz konusu sloganı atan kişiler tespit edilerek şüpheli sıfatı ile ifadelerinin alınması emri verildiği, bu kişiler hakkında da "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan kamu davası açıldığı kaydedildi.

Açıklamada, "Olayda gazetenin devlete ve Cumhurbaşkanına hakaret eden kişiler yerine onlara tepki gösterenlerin provokatör oldukları iddiasıyla gözaltına aldırılmasını sorgulaması gerekirken, tam aksi bir tavır içine girmesi, üstelik bunu güya 'Paralel Yapı ile mücadele' adına yapması anlaşılamamaktadır." denildi.

Yorumlar