Serdar Bağtır

Serdar Bağtır

Türkiye'de yanlış anlaşılan sosyal medya sitesi

Büyük sosyal ağlar Amerika’da kurulur, dört beş sene sonra Türkiye’de popüler olur. Üstelik önce yakıştırmalarla karalarız, beğenmeyiz, sonra kendimizi içinde buluveririz....

Büyük sosyal ağlar Amerika’da kurulur, dört beş sene sonra Türkiye’de popüler olur. Üstelik önce yakıştırmalarla karalarız, beğenmeyiz, sonra kendimizi içinde buluveririz. Facebook ve Twitter için bir sürü kötü şey söyleyenlerin hepsi bugün o sitelerde, günde ortalama 1,5 saat harcıyorlar. Web 2.0’ın tarihinden beri bu kural hiç değişmedi.

Bu kuralın ortalamasını sadece Linkedin esnetti. Bu arada okunuşu “linkdin” şeklinde. 2002 yılında kuruldu (5 Mayıs 2003’te kullanıma açıldı) ve Türkiye’de de yavaş yavaş kullanılmaya başlandı. Normal şartlarda 2006-2007 yılları arasında Türkiye’de popüler olması gerekiyordu ama bir türlü beklenen ilgiyi görmedi. Bunun en büyük sebebi ise iş bulma sitesi olarak algılanmış olmasıdır. Sıklıkla kullanılan iş bulma siteleri dururken, İngilizce kullanımı yaygınlaşmış ve nasıl çalıştığı tam olarak anlaşılmayan bir sosyal ağ, Türk insanına çok yabancı gelmişti.

Bu tarihlerde Linkedin, kendini dünyada çoktan ispatlamış olduğu için bizim insanımız da kendini profil oluşturmak zorunda hissediyor ancak sıklıkla kullanmıyordu. Birine ekleme talebi gönderdiğinizde, kabul etmesi için üç ay beklediğiniz oluyordu.

İnsanlar, iş ilanlarına bakmak için giriyorlar ve çalışıyor ya da işlerinden memnun oldukları zamanlarda, siteyi ziyaret etmiyorlardı. Çünkü Türk insanı, Türkçe kullanılmayan bir siteye mecburiyet dışında rağbet göstermez. Linkedin bunu fark ederek  önce Türkçe dil desteğini ekledi, sonra da kişi ekleme yöntemini değiştirdi. Birisini ekleyebilmek için O’nu tanısanız bile mail adresini ve daha bir sürü bilgiyi girmeniz gerekiyordu.

2015 yılından bu yana Linkedin, çok fazla insan tarafından aktif olarak kullanılıyor. Artık birisine ekleme talebi gönderdiğinizde, aylarca beklemek zorunda kalmıyorsunuz.

Peki Ne Oldu da Linkedin Keşfedildi?

Linkedin’in yaptığı değişimler elbette etkili oldu ama en önemlisi, artık herkes bilginin tamamına sahip olamayacağını ve kendi meslek grubunda uzmanlaşmış kişilerin yardımına ihtiyaç duyduğunu anlamaya başladı.

Linkedin bir iş arama sitesi değil. Evet yapısı gereği firmalar iş ilanları yayınlıyorlar elbette ama sitenin temeli buna dayanmıyor. Eğer sadece bir özgeçmiş sitesi olsaydı, insanların birbirine ekleme talebi göndermesine gerek kalmazdı.

Linkedin, yaptığınız işin profesyonelleri ile tanışma platformudur. İşinizi iyi yapanlarla tanışabileceğiniz, bilgi alış verişinde bulunabileceğiniz bir sosyal ağdır. Son zamanlarda insanlar, hızla, bilginin yeni müşteriler bulmaktan daha önemli olduğunu keşfettiler.

Bugünlerde sıklıkla kullanılan Whatsapp meslek grupları da bunu kanıtlıyor.

Diğer Yazıları

Yorumlar