Enver Paşa ya da diğer adıyla İsmail Enver Paşa kimdir?

Osmanlı İmparatorluğu'nun son yıllarında etkili olan İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin önde gelen isimlerinden biri olarak bilinen Enver Paşa, hayatı boyunca çok büyük başarılara imza atmıştı. II. Meşrutiyet'in ilan edilmesinde de büyük rol oynayan Enver Paşa, Makedonya Genel Müfettişliği'nde önemli görevlerde bulundu. Trablusgarp'da bulunduğu sırada İtalyan kuvvetlerine karşı mücadele etti. İttihat ve Terakki Cemiyeti tarafından düzenlenen Babıali Baskını'nda yer aldı. Bunun yanında Edirne'yi düşman işgalinden kurtararak albaylığa ardından da tuğgeneralliğe yükseldi. I. Dünya Savaşı'nın Osmanlı Devleti'nin yenilgisiyle sonuçlanmasının ardından bazı arkadaşlarıyla birlikte Berlin'e geçti. Batum'da Türkiye Şuraları Partisi'ni kurarak, Türkistan'ı kurtarma hareketini başlattı. Fakat büyük bir hezimete uğrayarak 4 Ağustos 1922 tarihinde Tacikistan'ın Belcivan yakınlarında girdiği bir çarpışmada öldürüldü.

Google Haberlere Abone ol
Enver Paşa ya da diğer adıyla İsmail Enver Paşa kimdir?

Sarıkamış ya da Kafkas Harekatı'nın komutanı Enver Paşa'nın kim olduğu merak ediliyor.

TRT1'de bu akşam (18 Ocak 2018) başlayan Mehmetçik Kut'ül Amare dizisinde sık sık adı geçen Enver Paşa'nın kim olduğu merak ediliyor. Peki Enver Paşa kimdir?

Enver Paşa, İttihat ve Terraki Cemiyeti’nin liderlerinden, Osmanlı Harbiye nazırıdır. 1914'te Almanya ile askeri ilişkileri koordine etti. I. Dünya Savaşı süresince "Harbiye Nazırı ve Başkumandan Vekili" sıfatıyla askeri politikayı yönetenlerden biriydi. Birçok cephede boy gösterdi. Özellikle Sarıkamış Harekatı'ndaki askeri stratejisi yüzünden uzun yıllar tartışmalara konu oldu.

EĞİTİM VE ASKERİ HAYATI

Türkçe ve Almanca otobiyografilerinde doğum tarihi hakkında farklı bilgiler (23 Kasım 1881 Çarşamba, 6 Aralık 1882 Çarşamba) bulunan Enver Paşa'nın asıl adı İsmail Enver'dir. İstanbul’un Divanyolu’nda doğan Enver, 3 yaşında iken isteği üzerine ibtidai mektebine ardından da Fatih Mekteb-i İbtidaisi’ne kaydedildi. Mezun olduktan sonra Mekteb-i Harbiyye-i Şahane’ye giren Enver paşa üstün başarı göstererek 45 kişilik kontenjan içine girmeyi başardı ve 9. olarak erkanıharp sınıfına girdi. Burayı bitirdikten sonra 1903 yılında  yüzbaşı rütbesiyle Manastır’daki 13. Seyyar Topçu Alayı’na tayin edildi. 1904 yılında Üsküp’teki 16. Süvari Alayı’nda görevlendirildi. 1905 yılında kolağası olan paşa, Bulgar, Rum ve Arnavut çetelerine karşı girişilen askeri harekattaki üstün başarılarından ötürü ödüllendirildi. 1906 yılında binbaşılığa yükselen Enver Paşa Terraki ve İttihat Cemiyeti tarafından başlatılan ihtilal ve suikast girişimlerine katıldı ve bu faaliyetlerinin ihbar edilmesi üzerine İstanbul’a davet edilse de 1908 yılında dağa çıkarak ihtilalde öncü rol oynadı.

ASKERİ BAŞARILAR VE İTTİHAT TERAKKİ

Dağa çıkan subaylar arasında en kıdemlisi olduğundan ve önemli faaliyetleri gerçekleştirdiğinden ötürü ‘’Kahraman-ı Hürriyet’’ ünvanını aldı ve Osmanlı İttihat ve Terakki Cemiyeti adını kullanmaya başlayan örgüt içindeki askeri kanadın önde gelen isimlerinden oldu. 1908 yılında Rumeli Vilayeti Müfettişliği refakatine verilen Paşa, Berlin Askeri Ataşesi olarak görevlendirildi ve bu görevi onu tam bir Alman hayranı haline getirdi.

31 Mart Vak’ası üzerine geçici olarak yurda dönen Enver Bey, İstanbul’da Hareket Ordusu’na katıldıktan sonra tekrar Berlin’e gitti ve 1911 yılında Makedonya’daki çete faaliyetlerine karşı alınacak tedbirleri denetlemek ve bu alanda rapor hazırlamak için bölgeye gönderildi. Yine aynı yıl İtalyanlar’a karşı bir gerilla savaşı yürütülmesi fikrini diğer örgüt üyelerine de kabul ettiren paşa, bu muharebe ve gerilla harekatında da büyük başarılar elde etti.

1912 yılında resmen Umum Bingazi Mıntıkası kumandanlığına getirildi ve kaymakam oldu. 1913 yılında Onuncu Kolordu Erkan-ı Harbiyye reisliğine tayin edildi ve bir çok konuda olduğu gibi Kamil Paşa hükümetinin barış antlaşması imzalanması yolundaki çabaları aleyhindeki İttihat ve Terraki eylemlerinde de öncü rol oynadı.

Enver Paşa ile İttihat ve Terraki Cemiyeti’nin ileri gelenleri 1913 yılında Babıali Baskını’nı gerçekleştirdiler. Öncü rol oynayan paşa bu hükümet darbesinde Kamil Paşa’ya istifanamesini imzalattı. Ancak Edirne’yi kurtarmak için yapılan bu eylemin başarısızlıkla sonuçlanması cemiyeti zor duruma düşürdü. 1913 yılında Mahmud Şevket Paşa’nın öldürülmesinden sonra ülke yönetimine el koyan İttihat ve Terraki içindeki askeri kadronun da lideri haline gelen Enver Paşa, hayati kararların alınmasında etkili isim oldu. Sırasıyla miralay, mirliva ve Harbiye nazırı olan Paşa, I. Balkan Savaş’ında bozguna uğrayan Osmanlı ordusunun yeniden düzenlenmesinde çalıştı. Ordudaki yaşlı paşaların emekli olmasını sağlayarak genç subayları önemli görevlere getiren Enver Bey’in bu girişimi Cumhuriyet’in kuruluşunda önemli rol oynayan askeri kadronun da Osmanlı ordu teşkilatında yükselmesini sağladı. Yapmış olduğu yeniliklerden bir diğeri ise ‘’Enveriye’’ adı verilen askeri başlıklar ve aynı adla anılan, sesli ve sessiz harflerin her birinin ayrı yazılması ile uygulanan bir çeşit yazı biçimini oluşturdu.

I. DÜNYA SAVAŞI

Enver Paşa I.Dünya Savaş’ında Almaya’nın yanında savaşa girilmesini istiyordu ve bu isteği doğrultusunda faaliyetlerde bulundu. Osmanlı Devleti’nin tarafsızlık politikasını göz ardı eden Paşa, İngiliz gemilerinden kaçan Alman gemilerine Çanakkale’den geçiş izni verince Osmanlı Devleti’ni ciddi bir sıkıntı içine soktu. Enver Paşa’nın bu savaşta fiili tek kumandası Kafkas cephesi oldu. Maiyetindeki kumandanların itirazlarına rağmen ileri harekatı ağır kış şartları altında sürdüren paşa, Sarıkamış Harekatı olarak anılan bu harekatta 90.000 kişilik ordu mevcudunun büyük bir kısmının donarak ölmesi ve bir kısmının da Ruslar tarafından öldürülmesi üzerine başarısızlığından utanarak 1915 yılında cepheyi terkederek İstanbul’a döndü. Prestiji bu bozgun nedeni ile sarsıldı. Nazırlığına son verildikten sonra 1918 yılında Alman denizaltısına binerek Odesa’ya kaçtı ve 1919 yılında askerlikten çıkartıldı.

ÖLÜMÜ

Berlin’de uzun zaman kaldıktan sonra kaçak olarak Moskova’ya giden Enver Bey burada İslam İhtilal Cemiyetleri İttihadı adında bir örgüt kurdu. Kaçak olarak yaşadığı yıllarda pek çok faaliyetlerde ve eylemlerde bulunan paşa, 1922 yılında karargahta düzenlenen kurban bayramı töreninde maiyetinde kalan askerler ile bayramlaşırken ani bir Rus baskınına uğradı ve yanındaki otuza yakın atlı ile yöneldiği Çegan tepesi mevkiinde giriştiği çarpışmada ön safta vuruşurken hayatını kaybetti. Eşyaları Moskova’daki askeri müzeye nakledildi.

HAKKINDA SÖYLENENLER

Enver Paşa’nın siyasi ve askeri kariyeri hakkında değişik ve birbiriyle çelişen yorumlar yapılmıştır. 1908 yılındaki ihtilalde oynadığı rol, Trablusgarp Harbi’ndeki başarıları sebebiyle kamuoyunda büyük prestij kazanan Enver Bey’in aleyhine Mondros Mütarekesi’nin ardından bir kampanya başlatılmış, 1922 sonrasında ise yeni rejim Enver Paşa ve arkadaşlarını gereksiz yere I. Dünya Savaşı’na girilmesinden sorumlu tutmuş, Mütareke dönemi faaliyetleri de maceracılık olarak yorumlanmıştır. Belirli dönemlerde lehine ve aleyhine yoğun yayın yapılması, Enver Paşa hakkında objektif bir değerlendirmede bulunulmasını güçleştiren temel sebebi oluşturur.

Yetiştiği dönemin Osmanlı zabitanı içinde kendini geliştiren Enver Paşa Makedonya’daki çete savaşlarında gösterdiği başarılarla sivrilmiştir. 1908 hareketinde öncü rolü onu halk kahramanı mertebesine getirdiği gibi İttihat ve Terakki Cemiyeti içindeki durumunu da güçlendirmiş, 1913 Bâbıali Baskını’ndan itibaren gerek bu örgütün askeri kanadının gerekse Teşkilat-ı Mahsusa’nın lideri haline gelmiştir. Bu dönemde kendi kaleminden çıkan mektuplar, Enver Paşa’nın Fransızca ve Almanca’yı iyi düzeyde kullanabilen ve Batı düşünürlerinin kitaplarını okuyan bir kişi olduğunu göstermektedir.

Enver Paşa’nın askeri faaliyetlerini değerlendiren yakın arkadaşları ve maiyetindeki subaylar, kendisinin Balkan Harbi’ndeki tensikatı büyük bir dirayet ve başarı ile gerçekleştirdiğini, ancak I. Dünya Savaşı’nda Doğu cephesi harekatında aşırı atak girişimi yüzünden Sarıkamış faciasına yol açtığını belirtirler. Enver Paşa’nın I. Dünya Savaşı’na girilmesindeki sorumluluğu ve rolü ise son dönemlerde yayımlanan Alman ve Avusturya belgelerinden anlaşıldığına göre daha ziyade Goeben ve Breslau zırhlılarının Boğazlar’dan geçirilmesi ve Rus limanlarının bombardımanı emrinin verilmesi çerçevesinde şekillenmektedir. Enver Paşa’nın Alman zaferine olan büyük inancı sebebiyle bu olaylarda birinci derecede sorumluluk sahibi olduğuna şüphe yoktur. Onun Mütareke sırasındaki faaliyetleri ise özellikle son dönemlerde yayımlanan belgelerin ışığı altında şahsi girişimler olmaktan ziyade İttihat ve Terakki kadrosunun faaliyetleri olarak değerlendirilmelidir. Ancak Enver Paşa’nın maceracılık boyutlarına varan hareketleri konusunda yorumda bulunulurken içinde yaşadığı çağın da bir maceracılar çağı olduğu hesaba katılmalıdır.

Kaynak:
1- Beyaz Tarih

2- Hanioğlu, M.Şükrü, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, cilt 11, 1995

Yorumlar