Kilis'in güvenliği El Bab'dan geçiyor

Kilis Belediye Başkanı Hasan Kara, Fırat Kalkanı Harekatı'na ilişkin, "Asıl sıkıntı Azez'den içeriye doğru olan 40 kilometrelik kısım. Bu işin El-Bab'a kadar inmesi gerekiyor. Buraya inilmediği takdirde ne Türkiye'nin güvenliği ne de Kilis'in güvenliğinin sağlanması mümkün değil." dedi.
Belediye Başkanı Kara, Suriye sınırında bulunan Oylum Mahallesi'nden sınırdaki gelişmeleri takip eden gazetecileri ziyaret etti.

Kara, gazetecilere yaptığı açıklamada, Suriye'de yıllardır bir insanlık dramı yaşandığını belirtti.
İnsanların yurtlarından tehcir edildiğini, evlerinden dışarı atıldığını dile getiren Kara, bu durumdan en çok etkilenen kentin Kilis olduğunu ifade etti.

Kilis'in kendi nüfusundan fazla Suriyeli misafire ev sahipliği yaptığını anımsatan Kara, "93 bin 300 nüfusumuz olmasına rağmen biz, kendi nüfusumuzdan fazla misafire ev sahipliği yapıyoruz. Bundan dolayı kavga etmiyoruz, sıkıntı çıkarmıyoruz. Suriye'deki bu olaylara batısıyla doğusuyla herkes sessiz kalıyor. Bu olaylardan en çok etkilenen yer Kilis'ti. Çok yoğun bir şekilde katyuşa füzeleri atıldı. Birçok insanımız şehit oldu, birçok insanımız yaralandı ve maddi hasarımız meydana geldi. Halen güvenlik sıkıntılarımız zaman zaman devam ediyor." diye konuştu.
Bu sıkıntıların yaşanmaması adına Suriye'de bir güvenli bölge oluşturulması gerektiğini vurgulayan Kara, şöyle devam etti:

"Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Suriyelilerin kendi topraklarında, ilk günden beri güvenli bölge, uçuşa yasak bir bölge yapılmasını devamlı dile getirmesine rağmen ne yazık ki dünya ülkeleri ve Birleşmiş Milletler, bu işe gerekli desteği vermedi ve gerekli yardımı yapmadı. En sonunda bıçak kemiğe dayandı. En sonunda ülkemiz, Fırat Kalkanı Harekatı'nı gerçekleştirdi. Çobanbey ve Gaziantep sınırı belli oranda temizlendi. Asıl sıkıntı Azez'den içeriye doğru olan 40 kilometrelik kısım. Bu işin El-Bab'a kadar inmesi gerekiyor. Buraya inilmediği takdirde ne Türkiye'nin güvenliği ne de Kilis'in güvenliğinin sağlanması mümkün değil. Burada yaşayan insanlar kadar, Suriye'deki kamplarda yaşayan insanların güvenliğini sağlamak mümkün değil."

"Türkiye'nin 90 kilometre eninde, 40 kilometre çapında alanı kesinlikle güvenli bir şekilde alması gerekiyor." diyen Kara, Birleşmiş Milletler'in, ABD'nin, Rusya'nın desteğiyle alması ve burada güvenli bölge oluşturulması lazım. Gerekiyorsa burada mültecileri yerleştirip buradaki nüfus mübadelesinin önüne geçmesi gerekiyor. Bu Türkiye ve Suriye açısından hayati önem arz ediyor." ifadelerini kullandı.