'Yılmaz Vural söylesin, hangi hakkı ise iade edelim'

Mersin İdmanyurdu Kulüp Başkanı Ali Kahramanlı kimsenin hakkını yemediklerini, varsa Yılmaz Vural'ın bir hakkı, söylemesi halinde onu da iade etmeye hazır olduklarını belirtti. Kahramanlı, Vural'ın futbolcuların kendisini arkadan hançerlediği yönündeki açıklamaları için ise "Bu takımın hocası sizdiniz, kim ne hançerlemiş bilmem ancak çıktı o çocuklar her şeylerini ortaya koyarak takımı şampiyon yaptı." ifadesini kullandı.

Kahramanlı, PTT 1. Lig final maçı öncesi Mersin İdmanyurdu'ndan ayrılan ve bugünkü basın toplantısında hakkını helal etmediği ve futbolcuların kendisini arkadan hançerlediği yönünde açıklamalarda bulunan Yılmaz Vural'a cevap verdi. Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) konuşan Kahramanlı, kimsenin hakkını yemediklerini, Yılmaz Vural'ın hangi haktan bahsediyorsa onu da bilmediklerini kaydetti. Vural'ın kendi takdiri ile takımdan ayrıldığını vurgulayan Kahramanlı, "Kendisine biz bırak git demedik. Herhangi bir saygısızlığımız olmadı. Biz elimizden geldiği kadar yardımcı olmaya çalıştık. Her şey olumlu giderken bir anda kendi kararı ile takımdan ayrıldı. Bize helal etmediği hangi haksa söylesin, hakkı varsa iade ederiz. Kimseye bu saatten sonra bir şey söylemek doğru değil. Olanlar tamamen kendi takdiridir. Takdirini kendisi bu şekilde kullanmıştır." diye konuştu.

Bir hocanın böyle bir ortamda takımı bırakıp gitmesinin doğru olmadığına dikkat çeken Kahramanlı şöyle devam etti: "Ne olursa olsun, alacaklı olabilirsiniz, sıkıntı olabilir ama böyle bir dönemde takımı bırakıp gitmesi doğru değil. Yılmaz Hocamız ne yapacaktı, çıkacaktı aslanlar gibi takımı şampiyon edecekti. Bakın çocuklar, yönetim; ben işimi yaptım siz de gereğini yapın diyecekti. Bu olması lazımdı. Yani biz bunu beklerdik. Ama bizi böyle en önemli bir dönemde bırakıp gitti. Biz de risk aldık ama Rabb'im yardım etti. Burada yüzümüzün akı ile çıktık. Hakkınızı helal etmiyorsanız kimse sizin hakkınızı elinizden almadı ki. Kendi isteğinizle ayrıldınız hocam. Biz bir şey yapmadık ki sizin takdiriniz. Ama yapmamız gereken bir şey varsa biz yine yaparız."

'ÇIKTI O ÇOCUKLAR İŞİNİ YAPTI'

Vural'ın bazı futbolcuların kendisini arkadan hançerlediği yönündeki açıkmasına ise Kahramanlı şöyle cevap verdi: "Bu takımın hocası sizsiniz. Kim ne hançerlemiş bilmem, çıktı o çocuklar işini yaptı. Çıktılar her şeylerini ortaya koydular, bu takımı şampiyon yaptılar. Biz takımla kendisi arasındaki problemi ne duyduk ne de yaşadık. Ama hocanın kendi bilgisi dahilinde bir şey varsa bilmiyoruz. Biz bir şey görmedik bir şey duymadık."

'YILMAZ HOCA'NIN TAKIMDAN NEDEN AYRILDIĞINI BİLMİYORUZ'

Vural'ın takımdan gidişinden kendisinin bilgisi olmadığını ve herhangi bir bilgi de aktarılmadığını anlatan Kahramanlı "Hatta kendisi gitmeden önce Sayın Valimize gittik, beraber oturduk konuştuk. Sohbet ettik. Sayın Valimiz 'bir sıkıntı olup olmadığını, takımın durumunu' sordu. Yılmaz Hocam da şampiyon olacağız dedi. Otele kendisini bıraktım ben yerime gittim. Arkadaşlar arayıp 'Yılmaz Hoca valizini toplamış' gidiyor dediler. Hayrola falan dedim, 'bilmiyoruz' dediler. Oradaki bir kaç yönetici arkadaşlar 'Başkan gelsin' demişler, onlara farklı konuşmuş. Çağırmış bağırmış, oteli terk etmiş. Hemen ben arkasından aradım, cep telefonu kapalı. Yardımcısı Süha Hoca'yı aradım cebi kapalı. Artık döndüm yardımcısı Mehmet Hoca'ya dedim ki 'Mehmet Hoca Yılmaz Hoca nerde ise beni bir görüştür' dedim. Gidiyoruz yetişirsem söylerim dedi. Ertesi gün bekledik telefonu kapalı. Daha sonrası gün beni aradı. Beni aradığında iş işten geçmişti." şeklinde konuştu.

Bir hocanın sezonun bitmesine 2 gün kala kampı terk etmesinin hiçbir nedeni olamayacağını anlatan Kahramanlı şunları söyledi: "Bir neden olsa, bir problem olsa sorunu çözeriz. Ama siz bize sormadan kendiniz karar alıyorsanız, siz bazı şeyleri bizim bilgimiz dışında kendiniz yapıyorsanız, şampiyonluk maçı öncesi böyle bir karar siz alıyorsanız o tamamen sizi ilgilendiren bir karardır. Bizim bundan hiçbir bilgimiz de yok. Neden ayrıldığını da bilmiyoruz. Kendi takdiridir. Biz böyle olmasını istemiyorduk, ancak mutlaka Yılmaz Hocamızın da burda bir emeği, hizmeti vardır. Ama böyle olmasını biz istemiyoruz. Tercih tamamen kendisinin, yardımcılarının. Bir sıkıntınız var da siz buradan ayrılıyorsunuz, yardımcılarınızla birlikte niye ayrılıyorsunuz?" CİHAN