Trabzonsporlu eski yöneticilerden Başkan Hacıosmanoğlu’na tepki

Trabzonspor’da eski başkan Sadri Şener ile görev yapan bazı yöneticiler, Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu’nun bordo-mavili kulübün başına gelmiş ‘en büyük felaket’ olduğunu savundu. Hacıosmanoğlu'yla ilgili şok iddialarda da bulunan...

Google Haberlere Abone ol
Trabzonsporlu eski yöneticilerden Başkan Hacıosmanoğlu’na tepki

Trabzonspor’da eski başkan Sadri Şener ile görev yapan bazı yöneticiler, Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu’nun bordo-mavili kulübün başına gelmiş ‘en büyük felaket’ olduğunu savundu. Hacıosmanoğlu'yla ilgili şok iddialarda da bulunan yöneticiler, işgal ettiği koltuğu terk etmesi ve görevi yeni seçilecek ehil kişilere devretmesi gerektiğini söyledi.

    Aralarında dönemin asbaşkanı Nevzat Şakar ve genel sekreter HasanYener’in de bulunduğu eski yöneticiler, Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenledikleri basın toplantısında, mevcut yönetimin başvurusu üzerine Sadri Şener hakkında, 'güveni kötüye kullanma' ve 'özel belgede sahtecilik' suçlamalarıyla dava açılmasına tepki gösterdi. Hazırlanan metni okuyan Hasan Yener, birlikte görev yaptıkları Sadri Şener'in, İbrahim Hacıosmanoğlu başkanlığındaki yönetim kurulu tarafından haksız, mesnetsiz ve yersiz suçlamalarla itibarsızlaştırılmaya çalışılması üzerine bu açıklamayı yapmak zorunda olduklarını belirtti. Şener’in Trabzonspor kulübünde en uzun süre yöneticilik yapan isimlerin başında geldiğine değinen Yener, böyle bir şahsiyeti değersiz gösterme gayretinin İbrahim Hacıosmanoğlu ve arkadaşlarının ne haddi ne de görevi olduğunu vurguladı. Şener, başkanlığındaki yönetim kurullarının 2008 Şubat ayında göreve geldiği ve ayrılana kadar son derece önemli icraatlara damgasını vurduğunu anlatan Yener, o dönemde yaptıkları işleri ve sportif alanda elde ettikleri başarıları sıraladı. Yener, geçtiğimiz yıl mayıs ayında yapılan kongrenin ardından göreve gelen Hacıosmanoğlu yönetiminin ise vaadlerinin hiç birini yerine getiremediğini savundu.

    Teknik heyet, futbolcular, eski yöneticiler ve camianın önde gelen isimleriyle bağların koparıldığını ifade eden Yener, Kulüpler Birliği'nde rakip takım başkanlarıyla yaşanan tatsız diyalogların da ülke futbol gündeminde uzun süre konuşulduğunu kaydetti. Yener, tasarruftan bahseden mevcut yönetimin kulübe çıkarttığından çok daha fazla kişiyi işe aldığını, gönderilen futbolcuların yerine maliyetleri daha yüksek transferlerin yapıldığını kaydetti.

     Yönetim Kurulu'nun seçilmesinin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen 7 üyenin görevlerinden istifa ederek kulüple bağlarını koparttığına dikkat çeken Yener, Trabzonluların sevgisini kazanan 1461 Trabzon takımının da küme düşürüldüğüne dikkat çekti.

“HACIOSMANOĞLU MAL BEYANINI AÇIKLAMALIDIR”

    Şike süreci başladığında Trabzonspor'un verdiği mücadele ortadayken, İbrahim Hacıosmanoğlu bu mücadelenin neresinde olmuştur?’ diye soran Hasan Yener, sözlerine şöyle devam etti: “Trabzonspor'u çok sevdiğini söyleyen bir başkan bugüne kadar kaç kombine bilet satın almıştır? Kendi ifadesi ile çobanlık yaptığında Trabzonspor hayalleri kurarken, kulübe ne zaman üye olmuştur? Bugünkü Trabzonspor Başkanı, son 10 yılda üzerine kayıtlı hangi şirketle devlete ne kadar vergi ödemiştir? Yönetim kurulunda göreve geldiği gündeki mal beyanıyla şimdiki mal beyanını açıklamalıdır.”

    Hacosmanoğlu’nun Trabzonspor'un seçilmiş başkanı olduğunu belirten Yener, ancak seçim öncesi söylemleriyle, seçildikten sonraki eylemlerinin örtüşmediğini, elde ettiği bu yetkinin kurumun bütün değerlerini ayaklar altına alma hakkına sahip olduğunu görür hale getirdiğini öne sürdü. Bu halet-i ruhiyenin, adeta hastalıklı bir psikolojinin dışa vurumuna benzediğini iddia eden Yener, “İbrahim Hacıosmanoğlu ve yönetimde söz sahibi olmayan arkadaşları, bu nitelikleriyle bugüne kadar Trabzonsporumuzun başına gelmiş en büyük felakettir. Birlikte yola çıktığı ekipdaşlarını daha ikinci günden, diktatörce yöntemlerle devre dışı bırakan, yıllara dayanan dostlukları silip atan, verdiği sözleri unutan bir iradenin geldiği noktayı göstermesi açısından bu son hamle artık denizin bittiğini göstermektedir. Yargı kararını hiçe sayarak, Trabzonspor'un 2013 Aralık ayı sonrasındaki yönetim sürecini tartışmalı ve şaibeli bir konuma taşıyan İbrahim Hacıosmanoğlu, eğer söylediği gibi kulübü çok seviyorsa, bir an önce işgal ettiği koltuğu terk etmeli, görevi yeni seçilecek ehil kişilere devretmelidir.” dedi.

    Hacıosmanoğlu’nun eski yönetim döneminde şike süreciyle ilgili hiçbir adım atılmadığı iddialarını da ‘komik’ bulan Trabzonspor'un eski yöneticisi, Türkiye'nin en kapsamlı şike davasından alnının akıyla çıkan, UEFA tarafından temiz bulunarak Şampiyonlar Ligi'ne davet edilen bir kulübün yönetimini eylemsiz gösterme çabasının, inandırıcılıktan yoksun, mesnetsiz bir bakış açısı olduğunu dile getirdi. Yener, “Hacıosmanoğlu biraz merak edip kulübün eski kayıtlarını incelerse, daha 3 Temmuz süreci başlamadan, sezonun bitimini takiben yönetim kurulumuzun gerek yurt dışı gerekse de yurt içinde konuyla ilgili yazışmalarını ve başvurularını rahatlıkla görecektir. Ayrıca bugün övgüyle bahsedilen Hukuk Kurulu'nun, Sayın Sadri Şener başkanlığında konunun içinde yer alan hukukçular olduğu da unutulmamalıdır. Elbette bunlar kendisi için bir anlam ifade ediyorsa.” diye konuştu.

“BÜTÜN GERÇEKLER ORTAYA ÇIKACAK”

Kulübün dönemlerinde şeffaf ve anlaşılabilir bir muhasebe sistemiyle yönetildiğine işaret eden Hasan Yener, dava konusu iddialarla ilgili ise şunları kaydetti:

     “Şike davası ve büyük bir hukuksal mücadelenin söz konusu olduğu ortamda göstermelik sözleşmelerin varlığından bahsetmek en basit tabiriyle cehalettir. Aksine, o dönemde yapılan uygulamalar, ekonomik sistemin gerektiği gibi yürütülmesi adına gerçekleştirilmiştir. Bahsedilen olayda daha önce söz konusu avukatlara imza karşılığı ödenen sözleşme bedelleri, maliye müfettişlerinin uyarısı sonucu düzeltilerek faturalandırılmış, iki defa ödeme yapılmaması için de fatura tutarları gönderilerek KDV'si düşüldükten sonra iadesi alınmıştır.Kulübe geçmiş dönemlerde 61 milyon TL hibe eden Sayın Sadri Şener'in bahsedilen rakamlara tenezzül edebileceğini konuşmak bile abesle iştigaldir. Elbette olay yargıya intikal etmiştir. Bütün gerçekler tüm çıplaklığıyla yargılama safhasında gözler önüne serilecektir.”

“PARA TRAFİĞİNİN PERDE ARKASI NEDİR?”

Eski başkan Şener’le ilgili söylenenlerden daha vahim bir durumun olduğunu belirten Trabzonspor'un Kulübü'nün yöneticisi, şu iddialarda bulundu: “Şu anda kulübe bağış mı yoksa, borç mu verildiği anlaşılamayan paraların Başkanın hesabında alacak olarak durmasıdır. Kendini kulüpten daha güvenilir gösterme gayreti içerisinde olan İbrahim Hacıosmanoğlu için sorgulanması gereken, bu para trafiğinin perde arkasıdır. Mevcut Başkanın geçmişindeki hangi özelliklerinin, bugün Trabzonspor'dan daha güvenilir olmasını sağladığını bu kulübe gönül veren milyonlar merak etmektedir.”

    Yener, şampiyonluk kupasının talep edildiği ve haklılığın ispatlandığı bir dönemde rakiplere koz verecek sanal hamlelerde bulunmanın, ister istemez kamuoyunun kafasında farklı istifamlar oluşturduğunu ifade etti. Hasan Yener, sözlerini şöyle tamamladı:

     “Seçim sandığından kupa sözü vererek çıkan Hacıosmanoğlu, olası bir başarısızlığın faturasını bu yolla devretmeye mi çalışmaktadır, yoksa başka amaçlara hizmet peşinde midir? Bütün Trabzonsporlular tarafından bu soruların cevapları beklenmektedir. İbrahim Hacıosmanoğlu her demecinde ve konuşmasında ifadeleriyle Trabzonluları gülünç duruma düşürmektedir. Vaatle, peşkeşle seçilebilir ama Trabzonspor gibi büyük bir kulübe yakışan başkan olamazsın. Unutmayalım ki Cenap Şahabettin'in söylediği gibi; ‘Zirvelerde kartallar da bulunur, yılanlar da. Ancak birisi oraya süzülerek, diğeri ise sürünerek gelmiştir’

    

    Eski asbaşkan Nevzat Şakar da SPK ve bilirkii raporlarında da kulübü zararı uğratacak hiçbir işlemin olmadığını savundu. Şakar, “Bu yapılan olay şikecilerin değirmenine su taşımaktır bence.” dedi.

CİHAN

Yorumlar