Spor hukuku uzmanı Özkurt: E-Bilet daha çok baş ağrıtır
Spor Toto Süper Lig'in 30. hafta maçında yarın oynanacak Beşiktaş-Fenerbahçe derbisini tüm Türkiye merakla beklerken, maçın kendisinden çok Passolig ile Elektronik Bilet uygulamasının bu mücadeleye ve stat atmosferine nasıl yansıyacağı konuşuluyor.
Spor Toto Süper Lig'in 30. hafta maçında yarın oynanacak
Beşiktaş-Fenerbahçe derbisini tüm Türkiye merakla beklerken, maçın
kendisinden çok Passolig ile Elektronik Bilet uygulamasının bu
mücadeleye ve stat atmosferine nasıl yansıyacağı konuşuluyor.
Konuyla ilgili görüşlerine başvurulan, spor hukuku uzmanı Avukat
Emin Özkurt, E-Bilet konusunda önemli açıklamalarda bulunurken, bu
konunun daha çok baş ağrıtacağını iddia etti.
Uygulamaya sezon devam ederken geçilmesinin yaşanan sorunlara neden
olduğunu belirten Özkurt, "Şimdilerde tartışmakta olduğumuz e-bilet
konusu aslında bugünün meselesi değil, 14 Nisan 2011 tarihinde
yürürlüğe giren 6222 sayılı yasa ile gündemimize girmiş bir
mesele." diyerek şöyle konuştu:
"TBMM'de kabul edilerek Resmi Gazete'de yayımlanan Sporda Şiddet ve
Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun sporda şiddeti önlemeye
yönelik düzenlemelerinde de baştan aşağı değişiklik yaptı. Sporda
şiddet eylemine dâhil olan kişilerin spor alanlarından
uzaklaştırılmalarına yönelik düzenlemelere yer verilen kanunun
yenilikleri arasında E-Bilet konusu da vardı.
Yasa gereği bu düzenleme hayata geçecekti, ancak bu uygulamaya
sezon ortasında geçiliyor olması sorunlara neden olmuştur. E-Bilet
uygulamasının doğru bir uygulama olup olmadığını bir tarafa koysak
dahi, bunun taraftarlar nezdinde yeterince bilgilendirilmesi
yapılmadan, konunun doğrudan muhatabı olan kulüplerle tam olarak
bir mutabakat sağlanılmadan yürürlüğe sokulması yerinde
olmamıştır."
E-Bilet uygulamasının taraftarlarda 'Fişlenme' algısı oluşturduğunu
da belirten Avukat Emin Özkurt, "Bu yasa ile, en üst futbol ligi ve
bir altındaki futbol liginde bilet organizasyonu birleştirilmiş
oldu. Hangi ligde olursa olsun futbol seyircilerinin müsabaka
alanlarına giriş ve çıkışına ilişkin kontrol ve denetim yetkisi
Türkiye Futbol Federasyonu'na verildi. Bu amaçla federasyonun
bünyesinde merkezi kontrol sistemi oluşturulması; elektronik kart
oluşturmak amacıyla alınacak kişisel bilgiler federasyon bünyesinde
oluşturulan merkezi veri tabanında tutulması zorunlu kılındı."
diyerek, şöyle devam etti:
"Sözünü ettiğimiz bu veri tabanı Maliye Bakanlığı ve İçişleri
Bakanlığı erişimine açık, dolayısıyla siz bir taraftar olarak
herhangi bir futbol müsabakasını izlemeye gittiğinizde bunun
bilgisi maliye ve içişleri bakanlıklarına da ulaşıyor. Bu durum
taraftarların zihinlerinde doğal olarak bir 'fişlenme' algısı
oluşmasına neden oluyor."
Spor alanlarının insanların rahatladığı, bir anlamda deşarj olduğu
mekanlar olduğunu da ifade eden Avukat Emin Özkurt, açıklamalarına
şöyle devam etti:
"Spor alanlarının insanların rahatladığı, bir anlamda deşarj olduğu
mekanlardır. Şiddete başvurmadığı müddetçe herkes kendini o
statlarda dilediği şekilde ifade edebilmelidir. İnsanları fişlenme
veya devlet tarafından takip ediliyor olma hissi ile maç izleme
durumunda bırakmak işin büyüsünü bozar, ayrıca böyle bir uygulama
hukuken temel insan hürriyetlerini de zedeleyen bir durumdur.
Taraftar gruplarının tepkisini anlamaya çalışmak ve ortak bir çözüm
için gayret etmek lazım."
"BİZDE KANUNLAR YETERLİ AMA UYGULAYICILARDA PROBLEM VAR"
6222 Sayılı Kanun'un genel itibarıyla şiddeti önlemek şeklinde iyi
bir amaca yönelik bir yasa olduğunu da belirten Avukat Özkurt,
"Ancak uygulaması diğer bir çok düzenlemede olduğu gibi kötü
olmuştur. Bizdeki temel sorun, yasaların yeterli olmasına karşılık
uygulamanın ve uygulayıcıların söz konusu hükümleri yerinde olmayan
şekilde hayata geçirmeleridir." diyerek açıklamalarını şöyle
tamamladı:
"E-Bilet uygulaması temel hedefi bağlamında yanlış bir düzenleme
değildir, ancak, belli ki taraftarın bu konuda
bilgilendirilmesinde, uygulama ile ilgili bilinçlendirilmesinde
ciddi eksiklikler yaşanmış. Son günlerde ülkenin en büyük taraftar
gruplarının birbiri ardına yaptıkları açıklamalar bu gerçeğe işaret
etmektedir.
TFF'nin, kamuoyundan, spor kulüplerinden ve de taraftar
gruplarından gelen talepleri dikkate alması ve spora ilişkin bu
düzenlemeleri yapan paydaşlara aktarması beklenirdi. Şu an gelinen
tıkanıklık ancak diyalog yoluyla aşılabilinir ve bunu sağlamak
TFF'nin görevleri arasındadır.
Son olarak belirtmek gerekirse, insanların güvenliğini düşünürken
maç izleme keyfini kaçırmamak lazım. Yasaların ve düzenlemelerin
amacı kişileri daha huzurlu ve mutlu kılmaktır. Tartışmalara ve
taraftarların bu uygulamaya karşı aldıkları tavrı görünce ne yazık
ki burada bir şeylerin ters gittiğini görüyoruz."
CİHAN
Yorumlar