"Rio'da alınacak madalyalar, şehitlerimize armağan olsun"

- Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yerlikaya: "Mutlaka hepsi aynı kalitede ama bugün alınabilecek altın madalya daha bir değerli olacak" - "Yaşanan son olaylarda vatan için, bayrak için nasıl bir imanla, inançla mücadele edildiyse, sporcularımız aynı mücadeleyi orada da sergilesin" - "Ne gümüşü, ne bronzu, tarih altın madalyayı yazar" - "(Hakan Şükür ve Enes Kanter) Soysuzluğa, ihanete devam ediyorlar. Biz bunları milli zannediyorduk, bunlar gayri milliymiş"

Google Haberlere Abone ol
"Rio'da alınacak madalyalar, şehitlerimize armağan olsun"

ANKARA (AA) - BUĞRA ERSAVAŞ - Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Hamza Yerlikaya, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin ardından milli sporcuların tarihteki en önemli olimpiyat oyunlarına katılacağını söyledi.

Yerlikaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, aktif sporculuk döneminde iki olimpiyat altın madalyası kazandığını hatırlatarak, "Bugün, o günden çok farklı. İçinde bulunduğumuz olimpik mücadele ile o günkü arasında dağlar kadar fark var. Mutlaka hepsi aynı kalitede ama bugün alınabilecek altın madalya daha bir değerli olacak." dedi.

Olimpiyat oyunlarına katılacak milli sporcuların bunun bilincinde mücadele etmesi gerektiğine dikkati çeken Hamza Yerlikaya, "Bu, belki de tarihimizdeki en değerli olimpiyat. Dünyanın hiçbir ülkesinde darbeye darbe yapan bir millet yoktur. İşte o milletin evlatları orada mücadele edecek." ifadelerini kullandı.

Olimpiyatlarda üç kez yarıştığını, beş olimpiyatları ise yerinde takip ettiğini vurgulayan Yerlikaya, şöyle konuştu:

"Bu kez de orada olacağız. Sayın Cumhurbaşkanımıza bu konuda gerekli bilgileri veriyoruz. Rapor hazırlayarak, eksikleri ve aşamaları belirliyoruz. Önümüzü görmek adına bunu yapmak önemli. Hepsi birbirinden değerli ve kaliteli sporcularımız var. Olimpiyat madalyasını göğüsleyecek en önemli branşlardan biri güreş. Bunun yanı sıra atletizm, tekvando, judo var. Tarihte ilk kez olimpiyata katıldığımız branşlarımız da var. Bu da belirli bir yol katettiğimizi gösteriyor. Belki orada istediğimiz neticeye ulaşamayabiliriz ama ileriye daha umutla bakabileceğimizi görüyoruz."


- "Umduğumuzun üstünde madalya alacağımız inancındayım"


Hamza Yerlikaya, spora her dönemden daha fazla destek verildiğini vurgulayarak, federasyonların da hazırlık sürecini iyi geçirdiğine olan inancını dile getirdi.

Rio'da alınacak sonuçların 4 sene boyunca neler yapıldığını ve ne kadar yol katedildiğini göstereceğine değinen Yerlikaya, şöyle devam etti:

"Rio Olimpiyatları'nda umduğumuzun üstünde madalya alacağımız inancındayım. Sayın Cumhurbaşkanımızın da bu yönde beklentisi var. Geçen 4 yıllık süreçte uyudun mu çalışıldı mı, proje mi üretildi sadece laf mı üretildi, bunları öğreneceğiz. Yaşanan son olaylarda vatan için, bayrak için nasıl bir imanla, inançla mücadele edildiyse, sporcularımız aynı mücadeleyi orada da sergilesin. Sporda bir kişi yenecek birisi yenilecek. Sen mücadeleni verirsin ama rakibin senden daha iyidir yenmiştir, buna itiraz etmem. 'İyi bir rakiple maç yaptım, yenildim' dersin. Yenilsen de rakibine psikolojik açıdan yara bırakacaksın. Bir daha maça çıktığında, senden endişe duyacak. Kolay lokma olmadığını göstereceksin."


- "Önemli olan çok kişiyle katılmak değil, alınan madalya"


Yerlikaya, oyunlara çok kişiyle katılmanın değil orada alınacak madalya sayısının önemini dile getirdi.

Bir önceki oyunlara göre daha çok madalya alınması durumunda sistemin doğru ilerlediğini göreceklerini belirten Yerlikaya, "Sistem doğru ilerliyorsa, üzerine biraz daha koyarak çıtayı yukarı taşımak hedef olacak. Eğer altında çıkıyorsa veya verimli bir şey yoksa, oturup onu da değerlendirmeye alırız." şeklinde konuştu.

Sporda tecrübenin önemine değinen Yerlikaya, federasyonların sporcularını hazırlık turnuvalarına göndererek stresle baş etmelerini sağlamaya çalıştığını söyledi.

Olimpiyat oyunlarının diğer organizasyonlardan farkının bulunduğuna dikkati çeken Yerlikaya, şunları kaydetti:

"Sporcularda bazen madalya garanti olunca bir gevşeme oluyor. Ne gümüşü, ne bronzu, tarih altın madalyayı yazar. 10 tane gümüş veya bronz madalyan olacağına bir tane altın madalyan olsun yeter, tarihe girersin. Üçüncülük belki nefsini rahatlatabilir ama şampiyonluk sana zirve yaptırır. Hedef, her zaman altın olmalı. Olimpiyatlarda madalya almış bir sporcu olarak 'katılmak da önemli' mantığı bana cazip gelmiyor, ben neticeye bakıyorum. Altın madalya mücadelesi verecek sporcularımız da tarihe adını yazdırma bilincinde olmalı. 15 Temmuz'da bir tarih yazdık, inşallah sporcularımız da Rio'da tarih yazmak için mücadele edecek. Rio'da alınacak madalyalar, 15 Temmuz'da meydanlara çıkıp vatan için mermiye, tanka göğüs germiş şehitlerimize armağan olsun."


- "Bunlar yönünü millete değil FETÖ'ye dönmüş"


Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Hamza Yerlikaya, FETÖ'ye destek veren eski milli sporcularla ilgili de açıklamalarda bulundu.

Hakan Şükür ve Enes Kanter'in ihanete devam ettiğini ifade eden Yerlikaya, "Soysuzluğa, ihanete devam ediyorlar. Biz bunları milli zannediyorduk, bunlar gayri milliymiş." dedi.

Onlarla aynı görüşte birçok kişinin bulunduğunu vurgulayan Yerlikaya, "Biz onları biliyoruz ama onlar bizim bildiğimizi bilmiyor. Bunlar, yönünü millete değil FETÖ'ye dönmüş. Millete sırtını dönerek, biat şekline gitmişler. Tarih bunları da yazıyor. 78 milyona sırtını dönüp, bir tane terör örgütü liderine kucak açmayı, toplumun tüm kesimlerince lanetler okunurken sevgiyle yaklaşmayı, bilim adamlarının incelemeye alması lazım." ifadelerini kullandı.

Yerlikaya, sosyal paylaşım sitesi Twitter'daki paylaşımları nedeniyle Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) Başkanı Oğuz Tongsir'in büyük bir yanlış içinde olduğunu vurgulayarak, "Yanlış yaptı. Millet canını dişine takarak tanklara karşı mücadele etti. Milletin bu mücadelesiyle alay eden o koltukta oturmamalı, derhal terk etmelidir. Spor camiası, yazarları eminim ki bunun gereğini yapacaktır." değerlendirmesinde bulundu.


- "Bizi devşirme sporcu konusunda eleştirenler kendilerine baksın"


Hamza Yerlikaya, bazı ülkelerin ve basınlarının, Türkiye'yi devşirme sporcu konusunda eleştirdiğini ancak kendi milli takımlarında kendi vatandaşlarından ziyade devşirme sporculara yer verdiklerini belirtti.

Fransa, İngiltere, Rusya ve ABD'nin kadrolarının incelendiğinde birçok devşirme sporcu bulunduğuna dikkati çeken Yerlikaya, sportif anlamda dünyanın birbirine karıştığını söyledi.

Gönüllerin Türkiye'nin kendi içinden yetiştirdiği sporcularının altın madalya kazanmasından yana olduğunu vurgulayan Yerlikaya, "Kendi içimizden yetişen sporcuların madalya alması kadar büyük bir onur yok. Benim kalbim de bundan yana. Spor yaptığım dönemlerde de görüşüm aynıydı. Örneğin atletizmde madalya alındı. Kenyalı aldı denmiyor, Türkiye'ye bir altın yazıyor." şeklinde konuştu.


- "Doping, dünyanın belası"


Hamza Yerlikaya, doping konusunda dünyanın tüm ülkelerinin büyük bir sorun yaşadığını, ancak Türkiye'nin Gençlik ve Spor Bakanlığı ile federasyonların titiz çalışması sonrasında bu sorundan kurtulmaya başladığını ifade etti.

Yerlikaya, Türkiye Güreş Federasyonu başkanlığı yaptığı dönemde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "sıfır tolerans" söylemi sonrasında dopingi sıfıra indirdiğini belirterek, sporculara ne olduğu belirsiz ilaçları kullanmaması önerisinde bulundu.

Geçmişte dopinge bulaşmış ve şu anda sağlık sorunlarıyla savaşan birçok sporcunun bulunduğuna belirten Yerlikaya, şunları kaydetti:

"Bu badireyi geçirip Hak'kın rahmetine yürümüş de çok arkadaşımız var. Ölüm ecel, vakti geldiğinde gider ama bir şeyler de vesiledir. Doping, cehaletin farklı bir şekli. Her şey altın madalya almak değil, hayat devam edecek. 10 yaşında spora başladın, 35 yaşına kadar yaptın. Sonra hayat bitecek mi? Karaciğer, akciğer, tümör her şeyin başı doping. Bağışıklık sistemini tamamen dağıtıyor. İlaç tacirlerinin ellerinden kurtulmak lazım. Bunları teşvik eden antrenörler var. Kendini gösterebilmek adına veya 'nasıl sporcu yetiştirdim' demek için sporcusunu teşvik edenler var. Öyle gelecek başarı hiç gelmesin. Şu anda hala ismini açıklamadığımız, utancından kendi bile söyleyemeyen, hastanelerde aylardır tedavisi süren çok sporcumuz var. Bunu, uyuşturucudan daha tehlikeli görüyorum. Uyuşturucu satıcısı ne muamele görüyorsa hukukta, bunun satıcıları da aynısını görmeli. Genç çocuklarımızı zehirletmeye izin vermeyelim. Ülkemizde katı bir mücadele verildi, onun meyveleri yavaş yavaş görünüyor. Biz içimizden biraz temizledik ama dünya hala bununla uğraşıyor."


Yorumlar