Milli wushucuların hedefi dünya şampiyonluğu

TRABZON (AA) - TUNCAY BEKAR - Ukrayna'da düzenlenen Avrupa Şampiyonası'nda altın madalya kazanan milli wushucular, hedef büyüterek gözünü dünya şampiyonluğuna dikti.

Ukrayna'nın Lviv kentinde 12-15 Mayıs tarihlerinde, Avrupa Kung-fu Federasyonunun (EKF) organize ettiği Avrupa Wushu (Kung-fu) Şampiyonası'na katılan Wushu Milli Takımı büyük başarı sağladı.

Şampiyonanın sanda kategorisinde 8 altın ve bir bronz madalya, diğer kategorilerde ise 6 altın, 6 gümüş, 3 bronz madalya kazanan milli takım, toplamda 24 madalya alarak takım halinde Avrupa birincisi oldu.

Şampiyona sonrası yurda dönen milli takım kafilesindeki Avrupa şampiyonları Yavuz Selim Kazancı, Savaş Bekar ve Yahya Alemdağ da memleketleri Trabzon'a geldi.

- "Dünya şampiyonluğu vatan borcumdur"

Milli sporculardan Yavuz Selim Kazancı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2002 yılından beri wushu yaptığını, bu branşta 2003'ten itibaren her yıl Türkiye şampiyonu olduğunu, kick boks ve muay thai branşlarında da birer kez Türkiye şampiyonluğuna ulaştığını, yine wushuda daha önce Avrupa'da birer kez Avrupa şampiyonu, ikincisi ve üçüncüsü olduğunu, 2 kez de dünya üçüncülüğü elde ettiğini kaydetti.

Son olarak Ukrayna'daki Avrupa Şampiyonası'nda 80 kiloda altın madalya aldığını anlatan Kazancı, "Federasyonumuzun uygun görmesiyle Lviv'e gittik. İstiklal Marşı'nı orada okuttuk. Çok duygulandırıcı bir durumdu. Ülkemiz şu süreçte terör olaylarıyla çok sıkıntı çekiyor. Biz orada ülkemizi temsil ederek en azından yaralarımıza merhem olmak için mücadele ettik. Ben askerliğimi yaptım ve bayrağımı yurt dışında dalgalandırmayı artık vatani görev olarak görüyorum. Yurt dışında maça gittiğimde bayrağımızı dalgalandırmayı vatan borcu, vatan görevi olarak görüp ona göre mücadele ediyorum." dedi.

Kazancı, yeni hedefinin wushuda dünya şampiyonluğu olduğunu ifade ederek, "Kariyerimde her zaman yapmak istediğim şeylerden birisi dünya şampiyonluğu yaşayabilmek. Dünya şampiyonu olmak da benim vatan borcumdur. Onu da başardığım zaman bu borcumu ödemiş olacağım. Bu şekilde amatördeki kariyerimi sonlandırsam bile profesyonelde maçlara çıkmaya devam edeceğim." diye konuştu.

Antrenörlük yaptığını ve halen yetiştirdiği 40 sporcunun hayallerini gerçekleştirmek için mücadele edeceğini anlatan Kazancı, "Mücadele sporları bir kavga sporu değil, dövüş sporu, öncelikle bunu ayırmak lazım. Kavga, kesici aletlerle birbirini boğazlamakla olan şeyler ama dövüş sporları, kuralları olan, disipline edilmiş, teknikler üzerine kurulu branşlar olduğu için sakatlayıcı değildir. Bu sebeple aileler bu branşlardan korkmamalı. Avrupa'da çocuklar 4 yaşından itibaren bu sporları yapıyor." değerlendirmesinde bulundu.

- "Tek eksiğim dünya şampiyonluğu"

Milli sporcu Yahya Alemdağ ise kick boks ile başladığını mücadele sporlarını 15 yıldır yaptığını, 10 yıldır milli sporcu olduğunu, daha önce kick boksta 2 kez Avrupa şampiyonu, birer kez dünya ikincisi ve üçüncüsü olduğunu, muay thai branşında da dünya ve Avrupa üçüncülükleri olduğunu anlatarak, son yıllarda Türkiye ve dünyada ilgi görmeye başlayan wushu sporu da yapmaya başladığını dile getirdi.

Wushuda Ukrayna'daki organizasyonda 75 kiloda şampiyon olduğunu ifade eden Alemdağ, şunları kaydetti:

"İyi hazırlanmıştık, 2 aylık kamp sürecimiz vardı. İyi mücadele ettik, rakiplerimiz sağlamdı. Rabbim Avrupa şampiyonluğunu nasip etti. Ülkemizi temsil etmenin, Türk bayrağını dalgalandırmanın onurunu, gururunu yaşadık. Daha önce de Avrupa şampiyonu olduğum için bu sevinç bana tanıdıktı. Spor hayatımdaki tek eksiğim dünya şampiyonluğu. Onun için de hazırlıklarıma şimdiden başladım. Seneye dünya şampiyonu olup altın madalyayı ülkeme armağan etmek istiyorum."

Alemdağ, mücadele sporları antrenmanlarının antrenörler eşliğinde, koruyucu malzemelerle yapılması sebebiyle ciddi bir sakatlık ve yaralanma olmadığını, kendileri seviyelerine gelen sporcuların da ringde kendisini korumayı bildiğini söyleyerek, gençlerin kişiye öz güven veren bu tür sporları yapmaktan kaçınmamasını istedi.

- "Ailelerin çocuklarını bu tür sporlara yönlendirmesini tavsiye ediyorum"

Mücadele sporları yapanların sokaktaki olaylar ve kavgalara karışmadığını vurgulayan Alemdağ, "Ahlaki eğitimini aldığımız için bu işi tamamen ringde, antrenman sahalarında, salonlarda kullanıyoruz, sokaklarda işimiz olmuyor. Spora başladıktan sonra Allah'a şükürler olsun hiçbir kötü alışkanlığımız yok. Ne kahve köşelerindeyiz ne bir sigara ya da başka kötü alışkanlığımız yok. Dövüş sporları kendine öz güven getiriyor. Bu sebeple ailelerin çocuklarını bu tür sporlara yönlendirmesini tavsiye ediyorum." şeklinde görüşlerini aktardı.

Alemdağ, yurt dışındaki tek amaçlarının uluslararası müsabakalarda Türk bayrağını dalgalandırmak olduğunu belirterek, "Gittiğimiz maçlarda her zaman rakiplerimize karşı üstün başarı gösterip Türk bayrağını dalgalandırma şerefini elde etmek istiyoruz. Ukrayna'daki şampiyonaya Trabzon'dan 3 sporcu gittik, üçümüz de şampiyon olduk. Diğer illerden gelen arkadaşlarımız da şampiyonluklar elde etti ve takım halinde Avrupa şampiyonu olduk, bu büyük bir başarıdır. Bize değer verildiğini görmek başarılarımızı tetikler. Bize katkısı olan hocalarıma ve federasyonumuza teşekkür ediyoruz." diye konuştu.

- "Bu başarı ülkemizin başarısı"

Erciyes Üniversitesi Beden Eğitimi Bölümü öğrencisi Savaş Bekar da Ukrayna'daki şampiyonada takım olarak 14 altın, 6 gümüş ve 4 bronz madalya kazandıklarını, kendisinin sanda branşında 70 kiloda Avrupa şampiyonu olduğunu dile getirerek, "Takım olarak Avrupa şampiyonu olduk, mutluyuz. Bu başarı ülkemizin başarısı. Takım halinde şampiyon olmak kolay değil. Daha önce takım olarak ikinci, üçüncü olduk ama bu kez takım olarak Avrupa şampiyonu olduk. Çok mutluyuz." dedi.

Kendisinin 2000 yılında boks ile spora başladığını, ardından başladığı wushuda 11 kez Türkiye şampiyonu olduğunu, uluslararası müsabakalarda dünya ikincilikleri, dünya üçüncülüklerinin yanı sıra 2 Avrupa şampiyonluğu, bir Avrupa ikinciliği kazandığını söyleyen Bekar, ayrıca dünyadaki profesyonel maçlarda da başarılar elde ettiğini dile getirdi.

Bekar, yeni hedefinin dünya şampiyonluğu olduğunu da kaydetti.